Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İstanbul’da, “Hayat pahalı, emek ucuz, bu böyle gitmez” sloganıyla zamları protesto etti. Taleplerini beş maddede sıralayan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Elektrik, su, doğal gaz ve internet faturalına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalardan vergi alınmamalıdır. Benzer şekilde tüm gıda ürünlerinde ve temel tüketim mallarında KDV sıfırlanmalıdır. Eriyen asgari ücret yeniden belirlenmeli, tüm ücretler en az asgari ücret oranında artırılmalı, en düşük emekli aylığı asgari ücretin altında kalmamalıdır” dedi.

DİSK'ten zam eylemi: "Hayat pahalı, emek ucuz, bu böyle gitmez!"

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İstanbul’da, art arda getirilen zamları protesto etti.

DİSK’in çağrısıyla bugün Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenen protesto eylemi, yoğun güvenlik önlemleri altında yapıldı. Eyleme, DİSK üyeleri, Birleşik Metal-İş Sendikası üyeleri, sendikal mücadele verdikleri için işten çıkartılan Farplas işçileri ile toplum örgütleri de katıldı.

Grup Yorum’un ‘Grev Halayı’ şarkısı eşliğinde halay çeken işçiler, “Yapılan zamlar geri alınsın”, “Direne direne kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Genel grev, genel direniş”, “Faturayı bırak, bordroya bak”, “Zam, zulüm, işkence, işte AKP”, “Zamma, zulme karşı direneceğiz” ve “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları attı.

Zamları protesto eden işçiler, 980 lira 60 kuruş elektrik ve 629 lira doğal gaz faturası görseli olan dövizler taşıdı.

“FATURALAR SOYGUNA DÖNÜŞTÜ”

“Bugün emeğimizin, alın terimizin hakkını almak için, hayat pahalılığına son demek için, ‘Artık yeter, geçinmek istiyoruz’ demek için, ‘Hayat pahalı, emek ucuz, bu böyle gitmez’ demek için toplandık” diyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, şöyle konuştu:

“Zamlar durmak bilmiyor. Faturalar bir soyguna dönüştü ülkemizde. Enflasyon, son yılların, Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırmaya devam ediyor. Bir tarım ülkesi olan ülkemizde tarımın çökertilmesi ile birlikte tümüyle dışa bağımlı hale geldiğimiz için gıda enflasyonu, devletin resmi verilerine göre yüzde 50’nin üzerine çıktı. Dar gelirlinin, asgari ücretlilerin gıda enflasyonu ise yine devletin kendi verilerinden hesapladığımıza göre yüzde 80’in üzerinde. Biz, bunu aslında rakamlarda değil çarşıya, pazara, manava gittiğimizde bizzat yaşıyoruz. Pahalılıkla birlikte işsizlik bu ülkenin en önemli sorunu. İşsizliğe çare bulunmuyor. Her evde en az bir işsiz var. Hatta her evde bir üniversite mezunu işsiz var. Daha da kötüsü milyonların iş bulma umudu tükendi.”

“ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ 64 MİLYON NÜFUSTAN SADECE 20 MİLYONU GÜVENCELİ”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021 yılının son çeyrek rakamlarını da değerlendiren Çerkezoğlu, “Türkiye’de resmi verilerle 8,5 milyondan fazla işsiz var. Bunun daha da kötüsü, bunun yarısından fazlası iş bulma ümidini bile kaybetmiş durumda. Hani hep övünüyoruz ya ‘Genç bir ülkeyiz, genç bir nüfusumuz var’ diye. Türkiye’de, çalışma çağında 64 milyon insan var ama sadece 20 milyonu güvenceli, tam zamanlı, kayıtlı olarak çalışabiliyor. Gençlerde işsizlik oranı yüzde 40’ın üzerine çıktı. Genç kadınlarda işsizlik oranı yüzde 51. Bu kadar genç ve kadın işsizliği, artık Türkiye’de bir ekonomik veri olmanın ötesinde ülkenin geleceğini tehdit eden bir unsur haline gelmiştir” dedi.

“PANDEMİDE EN AZ DESTEK VEREN ÜLKELERDEN BİRİYİZ”

Arzu Çerkezoğlu, yüksek gelen elektrik ve doğal gaz faturalarına işaret ederek, “Özelleştirmelerle elektrik kesintileri, doğal gaz kesintileri kara kışı daha da karartıyor. Bizlere hayatı çekilmez hale getiriyor. Pandemide bütün dünyada, yurttaşların milli gelirine oranla en az destek veren ülkelerden biriyiz. Pandeminin bütün ödenekleri de kesildi artık. 84 milyon, bir yandan ekmeğini korumaya çalışıyor bir yandan da hayatta kalmaya çalışıyor” diye konuştu.

“MAAŞLARA YAPILAN ZAMLAR YÜKSEK ENFLASYON KARŞISINDA ERİDİ GİTTİ”

DİSK Başkanı Çerkezoğlu, asgari ücrete yapılan zamla ilgili de şöyle konuştu:

“Yılın başında asgari ücrete ve bütün ücretlere, emekli aylığına, memur maaşlarına yapılan artışlar, daha elimize geçmeden yüksek enflasyon karşısında eridi gitti. Hiçbir ücret artışı, yaşadığımız gelir kaybını gidermeye, telafi etmeye yetmiyor. Milyonlar, bugüne kadar insanca yaşamak için mücadele verirken artık hayatta kalmak için mücadele veriyor. Bizler borçlanarak, ekmeğimizden kısarak, yaşamaya vakit kalmayacak kadar çok çalışarak hayatta kalma mücadelesi verirken birileri servetlerine servet katıyor. Ülkeyi yönetenler, bu ağır ekonomik koşullarda geçim mücadelesi veren halkı korumak yerine zenginleri, bir avuç sermayeyi ve bankaları koruyor. İktidar, zengini daha fazla zengin ederek iktidarda kalmaya çalışıyor. Yandaş şirketlerin vergileri sıfırlanıyor.”

“ZAMLARIN SORUMLUSU 'SİYASETİN DE EKONOMİNİN DE PATRONU BENİM' DİYENDİR"

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş için 2018’de yapılan referandumu hatırlatan Çerkezoğlu, “Halka ‘Evet oyu verin’ çağrısı yapılırken ‘Kararlar daha hızlı alınacak, her şeyin sorumlusu tek kişi olacak ve tek kişi hesap verecek’ dediler. Bugün zamların, faturaların, hayat pahalılığının sorumluluğunu alan yok. Hızlanan tek şey zamlar ve geliş hızı. ‘Bu ülkeyi ben yönetiyorum, siyasetin de ekonominin de patronu benim’ diye kim söylüyorsa zamların da sorumlusu odur” dedi.

TALEPLER 5 MADDEDE SIRALANDI

“‘Geçinmek istiyoruz’ diye yürüttüğümüz mücadeleyi yeni bir direnişe taşıyacağımızı ifade ediyorum” diyen Çerkezoğlu, bugün yapılacak Kabine toplantısı öncesi şu talepleri sıraladı.

- “Elektrik, su, doğal gaz ve internet faturalına yapılan zamlar geri alınmalı; faturalardan vergi alınmamalıdır. Benzer şekilde tüm gıda ürünlerinde ve temel tüketim mallarında KDV sıfırlanmalıdır.

- Eriyen asgari ücret yeniden belirlenmeli, tüm ücretler en az asgari ücret oranında artırılmalı, en düşük emekli aylığı asgari ücretin altında kalmamalıdır.

- Kâr ve faiz gelirlerinin vergilendirildiği, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi politikası benimsenmelidir.

- Esnaf kuryelik, taşeron vb. adı altındaki tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalıdır.

- Sendikal hakların kullanımının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.”