DMO’nun keyfiliğe varan alımları tartışma konusu. Geçen yıl 184,2 milyar TL’lik mal alımının yüzde 26’sı, DMO tarafından yapıldı. 49,3 milyar TL’lik bir büyüklüğe denk gelen alım, kamu ihale rejiminin dışında kaldı.

DMO alımlarında büyük kaçak
2022 yılı satışlarının ilk sırasında hastane donanımı ve tıbbi cihazlar yer aldı. (Fotoğraf: Depo Photos)
Nurcan Gökdemir
nurcangokdemir@birgun.net

Ülkenin sınırlı kaynaklarının şeffaf bir şekilde ve verimli kullanılması, bunu yaparken de kamuoyu denetimi yoluyla hesap verebilirliğinin kurumsallaştırılması amacıyla AB normları da dikkate alınarak hazırlandığı iddia edilen bir Kamu İhale Kanunu’muz var. Ancak 2002 yılında yürürlüğe giren bu kanun, 200’den daha fazla kez değiştirilerek, tüm bu iddiaların aksine kamu kaynaklarının şeffaf olmayan bir şekilde ve verimsiz kullanılmasını, hesap verebilirliğin önlenmesini sağlayan en önemli araç oldu.

Sadece Kamu İhale Kanunu değil genel olarak kamu alımlarını düzenleyen mevzuat da bu süreçte “adrese teslim” düzenlemelere konu oldu.

AKP iktidarları döneminde yaşanan büyük israf, peşkeş ve yağma her ekonomik kriz döneminde daha görünür oluyor. Asla hayata geçirilmeyecek “Tasarruf genelgeleri”  de bu dönemlerin en vazgeçilmez “göz boyama amaçlı sözde önlemi” olarak gündeme geliyor. Genelgeler yayımlanıyor, ardından artık bir avuç kalan gerçek gazeteciler de ihlal haberleri yazmaya başlıyor.

DMO ALIMLARINI YENİ GÖRDÜLER

Ülkede ekonomik kriz büyürken 17 Temmuz’da yine yeni bir tasarruf genelgesi yayımlandı, bununla birlikte yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamu alımlarının mercek altına alınmasını istediği haberleri de duyuldu. Bu kez AKP’nin açtığı yoldan kamu alımları içindeki payı sürekli artan Devlet Malzeme Ofisi’nin alımları da gündeme geldi.

Kamu İhale Kanunu, zaten “Alfabedeki harfleri tüketen” istisnaları içeren meşhur 3’üncü maddesinin “e” bendiyle  Devlet Malzeme Ofisi’nden bazı kamu kurumlarının yapacağı alımları yasada belirlenen usullerin dışında tutuyordu.  

Kanundaki iki ayrı madde ile de DMO’nun belli bir tutarın altında kalan alımları Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadan almasının yolunu açıyordu. Böylelikle DMO’nun hem piyasadan alımları, hem de kamu kurumlarının DMO’dan alımları ihale sisteminin kısıtlılıkları dışında bırakılmış bu da yolsuzluk, usulsüzlük iddialarını beraberinde getirmişti.

ERDOĞAN’IN ELİ DEĞDİ

2019 yılında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile DMO’nun ana statüsü değiştirildi ve ihale rejimi dışındaki alımlarının alanı daha da genişledi.

DMO’nun keyfiliğe vardığı değerlendirilen alımları iki ayrı yöntemle yapılıyor. Bunlardan biri DMO’nun aldığı malların kuruma teslimi, diğeri de kuruma getirilmeden katalogda yayımlanması…

DEV KATALOG SEKTÖRÜ

Katalogla satış sistemi suistimale daha açık bir yöntem. Çünkü katalogda yer alacak şirketlerin seçiminde herhangi bir ihale yapılmıyor, belli kuralları yerine getirmeleri çoğu zaman yeterli kabul ediliyor. Rekabete dayalı bir sistem olmadığı için karar vericinin istediği şirket katalogda yer alıyor. Kamu kurumları da buradan gereksinimlerini karşılıyor. Ne firma seçimi dolayısıyla ne de ürün seçiminde rekabet olduğundan ihale rejiminin olmazsa olmaz kuralı ilk adımda ayaklar altında.

Bu yöntem bir başka soruna daha yol açıyor, katalog firma olmanın avantajını kullanarak doğrudan kamu idarelerinin yöneticileri ile temasa geçilmesi… Burada da iki taraflı bir gayrimeşru alım satım ilişkisi kurulması riski doğuyor. Katalogda yayımlanan şirketlerin sayısı bu “sektör”ün büyüklüğünü göstermesi açısından önemli.

Kamu idareleri de DMO üzerinden mal  alımı yapmayı tercih ediyor. Bu yolla hem kurumsal olarak denetimin dışında kalıyorlar, genelgeleri çiğnememiş oluyorlar, hem de üründe ortaya çıkacak sorunlarla ilgili sorumlulukları bulunmuyor

PAYI SÜREKLİ ARTIYOR

Geçmişte kamu alımları içinde DMO üzerinden yapılan mal alımları çok büyük tutarlara ulaşmadığından bu alım satım sistemi çoğu zaman gözardı edilebiliyordu. Ancak hem 2019’daki düzenlemeler hem de pandemi döneminde sağlık alanında ortaya çıkan yoğun alımlar, DMO’nun bu tartışmalı alımlarının faturasının büyümesine neden oldu.

Pandemi geride kaldı ancak DMO hala milyarlarca liralık alım yapıyor ve sağlık malzemesi, ilaç, aşı alımları da tüm alımlar arasında ilk sırada bulunuyor.

49 MİLYARLIK ALIM

Bu rekabete kapalı, keyfi, denetlenemeyen mal alım sisteminin mali büyüklüğü de sistemin disipline edilmesinin zorunluluğunu gösteriyor.

 2019 yılında 50,1 milyar TL’lik kamu mal alımının yüzde 6,8 oranındaki  3.5 milyar TL’si DMO tarafından gerçekleştirildi. 2018 yılında da oran yüzde 6,7 idi. Pandeminin etkisiyle 2020 yılında 58,5 milyar TL tutarındaki alımların yüzde 15,2’si yani 8,9 milyar TL’lik bölümü, 2021 yılında 86,8 milyar TL’lik alım tutarının yüzde 41,5’i olan 36,1 milyar TL’lik bölümünü DMO yaptı.

2022 yılında pandeminin etkisi kalmadı, oran bir miktar düştü ancak geçmişteki yüzde 10’un altındaki düzeye kadar gerilemedi. 2022’de 184,2 milyar TL’lik mal alımının yüzde 26’sı DMO tarafından yapıldı. Rakam olarak ise 49,3 milyar TL’lik bir büyüklüğe denk gelen alım zaten tartışmalı olan kamu ihale rejiminin dışında kaldı.

REKOR SAĞLIKTA

2022 yılı satışlarının ilk sırasında önceki yıllar gibi  33,7 milyar TL ile hastane donanımı ve tıbbi cihaz, 5,5 milyar TL ile araçlar, 4,2 milyar lira ile akaryakıt, 3,2 milyar TL’ ile de bilişim ürünleri yer aldı.

AKP’ye yakın işadamları arasında dev hastane yatırımları bir yana, tıbbi cihaz ve ilaç şirketi sahiplerinin yaygınlığı bilinen bir gerçek iken “mercek altına alma”nın lafta kalacağını söylemek kehanet olmayacaktır.

KATOLOGLARDA YER ALANLAR

31 Aralık itibarıyla kataloglarda yer alan şirketler ve ürün sayıları şöyle:

•Genel Katalogda 547 firma 19.446 ürün,

•KOBİ Kataloğunda 42 firma 3.063 ürün,

•Cazibe Merkezleri Kataloğunda 13 firma 1.948 ürün,

•Tekno Katalogda 108 firma 486 ürün,

•Sağlık Markette 800 firma 155.569 ürün.