Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın salgına yönelik son açıklamalarına ilişkin konuşan Doç. Dr. Çağhan Kızıl, “Bakan salgın büyüyor demek istiyor olabilir” dedi.

Doç. Dr. Çağhan Kızıl: Bakan salgın büyüyor demek istiyor olabilir

Sinir bilim ve genetik uzmanı Doç. Dr. Çağhan Kızıl, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına yönelik son açıklamalarını değerlendirdi.

Sosyal medya hesabından yapığı açıklamalarda, “Bazı şehirlerin pik vaka sayısına ulaşmaya başladığını belirten Bakan aslında bu şehirlerde salgın büyüyor demek istiyor olabilir. Çünkü pik ne zaman yaşanacak bunu kesin olarak bilmek mümkün olmayabilir” dedi.

“Elbette toplumda salgın sürecinde bilinçli olmak ve herkesin bu kurallara uyması gerekir. Ama düğün yapan, tatile giden, asker uğurlayanların sayısı ile her gün ise gitmek ve toplu taşıma kullanmak zorunda olan, ofiste çalışan kişilerin sayısını karşılaştırınca ne görürüz” ifadelerini kullanan Kızıl, “Toplumdaki bu rehaveti ve kuralsızlığı yaratan, yöneticilerin "salgın kontrol altında, başarılıyız" söylemleri. Eleştiri buradan başlamalı” diye konuştu.

Testlerin kime ve nasıl yapıldığınının bilinmediğine de dikkat çeken Kızıl, “Bakan filyasyon konusunda Türkiye'yi dünyadan farklı kılan bir sistemden ve bunun keyfini çıkarmaktan bahsetti. Bu sistemin detayları nedir ve keyif alınabilir mi bilmiyoruz” dedi.

Kızıl’ın açıklamalarının tamamı şu şekilde:

“Sağlık Bakanı, bugünkü açıklamasında toplumu kurallara uyması yönünde haklı şekilde uyarırken "sizce bu hastalar COVID-19'a acaba kurallara kendileri uymadıkları için mi yakalandı? Cevabınız evet ise tekrar düşünmenizi istiyorum" dedi. Peki bu yanıt "hayır" ise? Düğünler, asker uğurlamaları, yakınlaşılan toplantılar gibi durumlar elbette önlenebilir. Ancak asıl mesele, verili sosyal yaşantı içinde önlenemeyen bulaşma süreçlerinin nasıl yok edileceği.

Salgının başında ölümler yaşlılarda, vakalar dışarıdan gelen kişilere bağlı gibi söylemler kullanılıyordu.Bu söylemler, salgında gösterilmek isteneni anlatmak için ön plana çıkarılıyor hissi uyandırmıştı. Bugün de salgının artması sadece kişilerin yanlış uygulamalarına bağlanıyor. Elbette toplumda salgın sürecinde bilinçli olmak ve herkesin bu kurallara uyması gerekir. Ama düğün yapan, tatile giden, asker uğurlayanların sayısı ile her gün ise gitmek ve toplu taşıma kullanmak zorunda olan, ofiste çalışan kişilerin sayısını karşılaştırınca ne görürüz?

Bakan, "tedbirlere uyum kendiliğinden olabilmeliydi, maske zorunluluğu olmasa bile maske kullanılmalıydı" diyerek halkı eleştirmiş. Maalesef toplumdaki bu rehaveti ve kuralsızlığı yaratan, yöneticilerin "salgın kontrol altında, başarılıyız" söylemleri. Eleştiri buradan başlamalı.

doc-dr-caghan-kizil-bakan-salgin-buyuyor-demek-istiyor-olabilir-754410-1.
Doç. Dr. Çağhan Kızıl

Bazı şehirlerin pik vaka sayısına ulaşmaya başladığını belirten Bakan aslında bu şehirlerde salgın büyüyor demek istiyor olabilir. Çünkü pik ne zaman yaşanacak bunu kesin olarak bilmek mümkün olmayabilir.

Okulların açılması konusu oldukça karmaşık. Getirilen kurallar ve düzenlemelerin 31 Ağustos yaklaştıkça salgının gidişatına bakılarak yeniden gözden geçirileceği söylendi. Farklı okulların farklı uygulamaları olacağı, "hibrid" bir sistem uygulanabileceği söylendi.

Avrupa'da okulların ve sosyal yaşamın açılması vaka sayıları ve salgının ilerleyişi belli seviyenin altına düştüğünde gerçekleşmişti. Direk karşılaştırmalar bu anlamda doğru değil. Türkiye'de belli bölgelerde halen yüksek vaka sayıları var.

Bakan, Almanya RKI yetkililerinin geçen hafta Türkiye heyetinin yaptıkları sunum sonunda, kendilerinde olmayan verilerin Türkiye'de olduğunu ve bundan etkilendiklerini söylediklerini belirtti. Madem veri var neden açıklanmıyor sorusu bu demeçle daha yakıcı hale geliyor. Açıklamada, yoğun bakımlara artık acil olmayan "elektif" hastaların da alındığını belirtildi. Açıklamanın başında ise yoğun bakımda yatış süresinin tedavi başarısına bağlı olarak 18-20 günden 2 güne kadar indiği söylendi. Ortalamayı asıl düşüren bu "elektif" durum olabilir.

Semptomsuz vaka temaslarına test yapılmıyor. Testlerin kime yapıldığını ve nasıl yapıldığını bilmiyoruz. Bakan filyasyon konusunda Türkiye'yi dünyadan farklı kılan bir sistemden ve bunun keyfini çıkarmaktan bahsetti. Bu sistemin detayları nedir ve keyif alınabilir mi bilmiyoruz.”