Doğal seleksiyon: Walking Dead

FATİH ŞALO- caykahve@gmail.com

Yeni sezonda da takipçilerine kan ve gözyaşından başka bir şey vaat etmeyen Walking Dead dünyasının cevap aradığı soru; Hayatta kalmak sadece değişen şartlara uyum sağlayabilenlere ait olan bir ayrıcalık mı?

Geçen haftalarda altıncı sezonuna start veren Walking Dead yeni sezonda da takipçilerine kan ve gözyaşından başka bir şey vaat etmiyor. Dizinin her yıl katlanarak artan temposunun doğal bir sonucu olarak dizide karakterler ve karşılaştıkları güçlüklerin ağırlığı giderek yükselen bir bahis gibi. Peki Walking Dead bu sezon da görerek artırdığı bahsin altından kalkabilecek mi? Aradan geçen bölümler itibariyle işlerin bu sezon da Walking Dead lehine gelişeceğini söylemek mümkün.
Walking Dead her yeni sezonda kendisine mesele edindiği farklı bir sorunun cevabını arayarak ilerlemeyi tercih eden bir yapım. İzleyicileri kendisine çekmek konusunda bir hayli başarılı olan zombi yapımlarının karşılaştığı en büyük güçlüklerden birisi olan birbirini tekrar eden çatışmalar ve olaylar zincirinden çıkabilmek adına Walking Dead yapımcılarının benimsediği bu yaklaşım bu zamana kadar çok iyi sonuçlar verdi. Walking Dead bugün itibariyle en çok izlenen televizyon yapımlarından birisi ve yakın gelecekte de bu durumu değiştirecek herhangi bir gelişme görünmüyor. Altıncı sezonda Walking Dead dünyasının bir cevap aramaya çalışacağı soru ise ilk bölüm itibariyle kendisini açık etti: Hayatta kalmak sadece değişen şartlara uyum sağlayabilenlere ait olan bir ayrıcalık mı?

Yeni standart
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte doğal seleksiyonun artık geleneksel anlamının dışına çıktığını ve normal koşullarda zayıf oldukları için türünün devamını sağlayamayacak pek çok canlının yaşamını sürdürdüğünü iddia eden çevreler var. Bu tartışmanın derin sularında yüzme hakkını işin erbabı uzmanlara bırakarak konuyu Walkin Dead açısından irdelemek gerekiyor. Rick’in hızlı bir şekilde gelişen Timurlenk-vari iktidara geçişinin hemen ardından mevcut koşullara ayak uyduramayacakları bir şekilde Rick müdahil olsa da olmasa da öleceğini söylemesi sıradan bir diyalog yazımına dayanmıyor. Morgan’ın hümanist yaklaşımının ikinci bölüm itibariyle Walking Dead tarihinin çöplüğüne karışması neticesinde Rick’in öne çıkardığı tez artık dizinin dünyasında yeni standart. Zayıf olanların geride bırakılmasının ve hatta öldürülmesinin artık Walking Dead dünyasında duygusal bir karşılığı ya da derinliği yok.

Bundan üç dört yıl önce Walking Dead karakterleri artık zombileşmiş yakınlarını bir kez daha öldürürken yaşadıkları tereddütleri nasıl geride bıraktılarsa görünen o ki altıncı sezonda da zayıf ve mütereddit karakterleri öldürürken ya da ölümlerine sebep olurken aynı soğukkanlılığı gösterecekler. Bu noktada işlerin kırılma noktası geçen dönemde Carl’ın kendi annesini infaz etmesi kadar şok edici ve radikal bir şekilde mi gerçekleşecek? Açıkçası Walking Dead’in karnesine bakıldığında cevabın evet olduğunu söylemek gerekiyor. Zaten tam da bu nedenle Walking Dead’in iddiasını sürekli yükselten bir dizi olduğu da bir hakikat.

Her daim taze ve canlı
Rick’in gizli iktidarını kurduğu bu yeni “yaşam alanı” ne kadar sakinlerine sahip çıkacak sorusuna ise dizinin cevap vermesi gerekiyor. Walking Dead başladığı günden beri sürekli hareket halinde olan bir dizi. Karakterlerini devamlı olarak değişime sokan dizide mekânın da asla bir kalıcılığı olmuyor. Bir bakımda dizinin her sezon canlı ve taze olmasının da nedeni buna dayanıyor. Bütün bunlara ilaveten kahramanlarımızın en son karşılaştığı güçlüklerin de bir sonucu olarak taşınmayı ya da küçülmeyi bir seçenek olarak masaya yatıracakları mümkün duruyor. Walking Dead’in ilerleyen bölümleri muhtemelen hızını grubun hayatta kalmak üzerine yapacağı radikal tercihlerden alacak. Geçen sezonda karakterlerin üzerine çok fazla odaklanan dizi açısından bu bir nefes alma imkânı oluşturacak gibi görünüyor.
Dizinin yeni sezonda gizem duygusunu nasıl besleyeceği ise bir merak konusu. Kısa süreli “Kurtlar” grubunun anlamsız şiddete dayanan saldırısı bu gizemi oluşturmak için mi gerçekleşti? Henüz buna cevap vermek için çok erken. Ancak Terminus sonrası kendisine güçlü bir düşman bulmayan grubun sıradaki düşmanının bu anlamsız şiddet örgütü olacağını görmek sürpriz olmayacak.