Doğu Kafkasya’da tansiyon düşmüyor
Dağlık Karabağ savaşının ardından bölgede barış bir türlü sağlanamıyor. Doç. Dr. Antaramian, Rusya’nın ticari çıkarları doğrultusunda Azerbaycan’a yanaşmasının tansiyonun düşmemesinde büyük etken olduğunu söyledi.
Umut SERDAROĞLU
Güney Kafkasya’da Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki gerilim bitmek bilmiyor. Dağlık Karabağ’daki savaşın ardından başlayan barış görüşmelerinden sonuç çıkmazken karşılıklı hamleler bölgedeki tansiyonu artırıyor. Rusya’nın kara ve demiryolu ticaretini önemli bir şekilde güçlendirecek Zengezur Koridoru hayali ile Azerbaycan’a yönelik desteğini artırması diplomatik görüşmelerin zedelenmesine de yol açıyor. Özellikle eylül ayında Ermenistan ve Azerbaycan sınırında yaşanan çatışma ve Dağlık Karabağ'ı Ermenistan'a bağlayan tek ulaşım yolu olan Laçin Koridoru'nun Azerbaycan tarafından kapatılması gerilim dozunun yükselmeye devam edeceğini gösteriyor.
Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan gerilimi ve nedenlerini Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden siyaset bilimci Doç. Dr. Richard Antaramian ile konuştuk.
İki ülke arasındaki gerilim artıran sebep nedir?
Barış görüşmelerindeki kesintilerdeki tüm sorumluluğu bir ülkeye yüklemek doğru olmaz. Ancak büyük çoğunluğunun son zamanlarda izlediği politikalar nedeniyle Aliyev hükümetinde olduğunu söyleyebiliriz. Güç dengesi 2020 yılındaki Karabağ savaşından sonra Azerbaycan lehine değişti. Aynı yılın kasım ayında Rusya'nın aracılık ettiği ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana Azerbaycan, yeni elde ettiği avantajı hem askeri hem de diplomatik olarak pekiştirmek için agresif adımlar attı. Azerbaycan ilk olarak ağustos ayında Karabağ mevzilerine insansız hava araçlarıyla saldırı düzenledi. Ardından eylül ayında sınırda gerçekleşen çatışmalar gerilimi iyice artırdı.
Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da hak talebi devam ediyor mu?
Ermeni hükümeti Karabağ’ı tamamen teslim etmiş görünüyor. Bunun en bariz örneği Başbakan Paşinyan’ın Karabağ’daki Ermenilerin kaderini tartışırken statü veya toprak yerine sadece haklardan bahsetmesi. Ermenistan hükümeti için Dağlık Karabağ’ın özerkliği tartışmaları bile masadan kalkmış duruyor.
Ermenistan’ın geri adım attığını söylüyorsunuz. O zaman size göre Azerbaycan neden agresif bir tutum sergiliyor?
Bunun birkaç nedeni var. Birincisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in muhtemelen bir daha asla elde edemeyeceği bu kozu maksimize etmeye çalışması. Özellikle Ermenistan’dan geçerek Azerbaycan’a ulaşacak Zengezur koridoruna Paşinyan hükümeti tarafından onay çıkmaması bu agresif tutumun bir gerekçesi. Kendini bölgesel güç olarak gören Azerbaycan aslında kendi çıkarları doğrultusunda Ermenistan’a istediği barış koşullarını dayatmaya çalışıyor.
Ermenistan'ın kesinlikle kabul edemeyeceği taleplerde bulunmak muhtemelen Aliyev’in kalıcı bir çatışma istediğini gösteriyor. İlham Aliyev, çatışmayı Azerbaycan halkının öfkesini kendisinden ve yerli müttefiklerinden uzaklaştırmak için Ermenilere yönlendirmek için kullanıyor. Son 20 yıldır Azerbaycan’da Ermeni düşmanlığı ile beslenen bir kamuoyu var. Ciddi barış görüşmeleri Aliyev hükümeti için olumsuz siyasi sonuçlar doğurabilir. Aliyev için ister batıdaki komşu ister Gazze benzeri bir hapishanede rehin tutulan Karabağ halkı olsun, her zaman mevcut bir Ermeni düşmanına sahip olmak, barıştan daha çok amaca hizmet ediyor. Daimi bir Ermeni tehdidinin varlığı, otoriter devleti meşrulaştırıyor.
Rusya, Ermenistan arasındaki ilişkilerde de bozulma var. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Rusya-Ermenistan ilişkilerindeki bozulma birkaç faktöre borçlu. Rusya'nın gerek savaş sırasında gerekse Azerbaycan'ın 2022'deki işgal girişimi sırasında Ermenistan'a gerçek bir destek sağlayamaması elbette etken. Her iki durumda da, anlaşma yükümlülükleri nedeniyle Rusya'yı Ermenistan'a yönelik saldırıların ardından Ermenistan’a destek vermesi gerekiyordu. Ermenistan yönetiminin güvenlik karşılığında ekonominin büyük bir kısmını Rusya’ya teslim etmesi ile Rusya’nın son tutumunun ardından birçok Ermenistanlı vatandaşın tepkisine yol açtı.
Rusya’nın Azerbaycan’a destek verme nedenleri sizce nedir?
Rusya, Türkiye ve Azerbaycan ile olan ittifakını, ithalat başta olmak üzere yaptırımları aşmak ve üçüncü taraf olarak Avrupa'ya gaz ve diğer enerji kaynaklarını ihraç etmek için kullanıyor. Sonuç olarak Rusya, çatışmada giderek Azerbaycan'ın yanında yer aldı. Rus barış güçleri 2022'de önemli mevzileri Azeri ordusuna devretti ve Rusya, Azerbaycan'ın Karabağ ablukasına yeşil ışık yaktı. Burada Zengezur koridoru da gaz ve enerji kaynaklarının ihracında önemli bir proje olması Azerbaycan’ın elini güçlendirdi. Bu koridorun açılmasının Aliyev’e ülke içinde de büyük bir zafer kazandıracağı açık.
Ermenistan’ın ABD ile diyaloğunu artırdığı konuşulanlar arasında. Ermenistan’ın yeni bir ittifak aradığını söyleyebilir miyiz?
Aynen öyle. Ermenistan şimdi yeni ortaklar bulmak ve güvenlik düzenlemelerini çeşitlendirmek için çabalıyor. ABD ve Fransa ile bir dizi diplomatik faaliyetlerde bulunması ve üst düzey ziyaretler gerçekleştirmesi bunun kanıtı. ABD ve Fransa'nın Ermenistan'ı silahlandırmaya başlayabileceğine dair söylentiler var ama henüz net bir durum yok.
İran bu gerilimin hangi tarafında yer alıyor?
Genel olarak baktığımızda İran ve Ermenistan arasındaki hem tarihsel hem de ekonomik uzun süreli bağların yanı sıra, jeopolitik çıkarları da genellikle birbiriyle örtüşüyor. Örneğin Azerbaycan'ın İsrail ile yakın ilişkileri hem Ermenistan hem de İran için bir sorun. Bunun nedeni, İsrail’in Azerbaycan'ı hem Karabağ savaşlarında silahlandırması hem de Mossad’ın ülkeyi İran'daki gizli operasyonlarını yürütmek için bir üs olarak kullanması. Öte yandan İran ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerde bozuluyor. Bunun nedeni sadece Ermenistan, Azerbaycan savaşı değil. İran’da yaşayan Azerbaycanlı milliyetçi azınlıklıklar da büyük etken. İran şu ana kadar Azerbaycan sınırı boyunca geniş çaplı askeri tatbikatlar düzenledi, Zengezur koridoruna şiddetle karşı.
Ermenistan halkının yaşanan gelişmelere karşı tavrı nasıl?
Yaşananların ardından Ermenistan halkının Paşinyan hükümetine olan güvensizliği son derece arttı. Ermenistan siyaseti de şu an son derece üzücü durumda. Sağcı eski Cumhurbaşkanı Koçaryan tekrar güçleniyor. Bu durum çatışmaların tekrardan büyük bir savaşa dönmesine yol açabilir. Özellikle Ermenistan’da bir grup, ülkede ‘diktatörlük’ yönetiminin başlamasını ve tüm sakıncalara rağmen Rusya ile yakınlığın yeniden sağlanmasına karşı büyük bir arzu duyuyor.
***
NE OLMUŞTU?
İki ülke sınır anlaşmazlığı nedeniyle bugüne kadar iki kez savaştı. 1990’lı yılların başındaki 1’inci Dağlık Karabağ savaşında yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetti. 27 Eylül - 10 Kasım 2020 arasında süren 44 günlük 2’nci Karabağ Savaşı’nda yaklaşık 6 bin 500 kişi hayatını kaybederken Azerbaycan Dağlık Karabağ’daki reyonların tamamını kontrol altına aldı. Moskova’nın araya girmesiyle iki ülke ateşkes anlaşması imzalandı. Hassas ateşkesin kontrolü için 2 bin Rus barış gücü bölgeye yerleştirildi.
O tarihten bu yana zaman zaman sınır hattında küçük çaplı çatışmalar yaşanıyor. Son olarak Ermenistan’ı Dağlık Karabağ’a bağlayan Laçın Koridoru’nun Azerbaycanlı çevreciler tarafından kapatılması bölgede ciddi kıtlık sorunu yaşanmasına yol açtı.