Dr. Rümeysa Meclis gündeminde: Zulmettiğiniz doktorlar ve hastaları sizden iktidarı söke söke alacak
TBMM Genel Kurulu'nda bugün Türkiye'de “sağlık emekçilerine dayatılan insanlık dışı çalışma koşullarının araştırılmasına” ilişkin önergenin ele alınmasına dair CHP grup önerisi görüşüldü.
CHP’nin Türkiye'de “sağlık emekçilerine dayatılan insanlık dışı çalışma koşullarının araştırılması” amacıyla verdiği önerge TBMM’de görüşüldü. CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, 36 saat nöbet sonrası trafik kazasında hayatını kaybeden 25 yaşındaki Rumeysa Berin Şen'i hatırlatarak, "Uzun çalışma saatleri var. Otobüs şoförleri, tır şoförleri beş saatten fazla çalıştırılmıyor. Çünkü insan hayatı var. Siz o hasta garantili hastanelere ödediğiniz paralarla ilgili sorular yöneltildiğinde şunu söylüyorsunuz: 'Bu hastane sahipleri o paraları söke söke alırlar.' Alırlar ama bu zulmettiğiniz doktorlar, sağlık çalışanları ve onların hastaları da sizlerden iktidarı söke söke alacaklar" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda bugün Türkiye'de “sağlık emekçilerine dayatılan insanlık dışı çalışma koşullarının araştırılmasına” ilişkin önergenin ele alınmasına dair CHP grup önerisi görüşüldü.
"OTOBÜS TIR ŞOFÖRLERİ BEŞ SAATTEN FAZLA ÇALIŞTIRILMIYOR ÇÜNKÜ İNSAN HAYATI VAR"
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Ankara Şehir Hastanesi’nde 36 saat nöbet sonrası evine dönerken hayatını kaybeden 25 yaşındaki doktor Rumeysa Berin Şen’i hatırlattı. Bingöl, şöyle konuştu:
"Uzun çalışma saatleri var. Otobüs şoförleri, tır şoförleri beş saatten fazla çalıştırılmıyor. Niçin? Çünkü insan hayatı var, insan taşıyor; beş saat sonra dinlenmek zorunda. 740 bin sağlık çalışanı, sağlık personeli atama bekliyor. Niçin atanmıyor? Acaba AKP'nin o rantçı anlayışı, o yandaş anlayışı burada da devam ediyor mu? Maalesef ediyor. Özel hastanelere ucuz iş gücü sağlamak adına bu atamaların birçoğunu gerçekleştirmiyorlar ve sürekli oyalıyorlar."
“İNTERNETTE KUYRUK VAR, İNTERNETTE”
CHP’li milletvekillerinin sağlıkla ilgili 46 tane araştırma önergesi verdiğini ifade eden Bingöl, “Hepsini göğsünüzü gere gere reddettiniz. Bunların hepsinde haklı gerekçeler var, hayati gerekçeler var, insanlık adına verilmiş araştırma önergeleri var ama hepsini reddettiniz. Niçin? Saray talimat vermiş: Zinhar, muhalefet partisinin verdiği araştırma önergelerine haklı da olsa olumlu yaklaşmayacaksınız, yaklaşmamaya devam edin. Hastanelerde ağır yük var, dediler ki: Bütün şeyi boşaltacağız, kuyruk kalmayacak. Ya hastane önünde kuyrukları bitirdiniz de internette kuyruk var, internette” diye konuştu.
“BEŞ DAKİKAYA SIĞDIRIYORLARSA HELAL OLSUN ONLARA”
Muayene sürelerinin 5 dakikaya indirilmesini eleştiren Bingöl sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi bu sıralarda oturan Cumhur İttifakı'na mensup milletvekilleri var. Şu kürsüye gelsinler; hastanın hikâyesini almak, muayenesini yapmak, hastanın sorularına cevap vermek ve tetkikleri istemeyi beş dakikaya sığdırıyorlarsa helal olsun onlara; kamuoyuna çıkacağız, diyeceğiz ki: AKP'nin feraseti bütün bunların hakkından gelebiliyor ama beş dakikada bunu yapmak mümkün mü? Siz o hasta garantili hastanelere ödediğiniz paralarla ilgili sorular yöneltildiğinde şunu söylüyorsunuz... Ve o süre içerisinde şöyle söylendi, dendi ki: 'Bu hastane sahipleri o paraları söke söke alırlar.' Alırlar ama bu zulmettiğiniz doktorlar, sağlık çalışanları ve onların hastaları da sizlerden iktidarı söke söke alacaklar.”
“DSÖ SÜRESİ 20 DAKİKADIR”
Önergenin gündeme alınması ile ilgili olarak diğer parti temsilcileri de şöyle konuştu:
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu: “Şimdiye kadar, AK Parti hükûmetleri sağlık personeline uygulanan şiddete karşı hiçbir zaman idari ve yasal tedbir almamıştır; aldığı tedbirlerin hepsi göstermeliktir, hiçbiri amaca hizmet etmemiştir. Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre bir hasta için ayrılması gereken süre yirmi dakikadır, yirmi dakika. Bizde ise bu süre beş dakikadır. Buna rağmen, iddia ediyorum, şuradaki hiçbir milletvekili internetten girip de -beş dakikaya razı olsa dahi- randevu alamaz. Sağlık sistemi maalesef Türkiye'de iflas etmiş durumdadır.”
“MÜŞTERİ OLARAK DEĞİL”
HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik: "Bu pandemi sürecinde çoğu siyasi parti sağlık emekçilerini alkışladı, işte 'Biz dünyada birinciyiz, şöyledir, böyledir' dedi iktidar partisi ama gerçekte şu var ki gerçekten sağlık emekçilerinin üzerine çok büyük bir iş yükü bırakılmış…Bu iş yüküne yönelik derhâl çözümler bulunmalı ve ataması yapılmayan yüz binlerce sağlık emekçisinin derhâl ataması yapılması lazım. Yürüttüğünüz Sağlıkta Dönüşüm Programı ciddi anlamda sağlığı hiçleştirdi ve sağlığa ciddi anlamda zarar veriyor. O açıdan, bu Sağlıkta Dönüşüm Programı'ndan derhâl vazgeçilmeli, özellikle yeni oluşturulacak bütçeler ve politikalar sağlığı, bir ticari meta olarak değil, hastayı bir müşteri olarak değil, gerçekten bir hizmet olarak görme anlayışına kavuşturmamız lazım.”
“36 SAAT NÖBET’ DİYE BİR ŞEYİN OLMADIĞINI HASTANE İDARESİ ORTAYA KOYDU”
AKP Bursa Milletvekili Mustafa Esgin: “Burada ifade edildiği gibi ‘Otuz altı saat nöbet’ diye bir şeyin olmadığını hastane idaresi ortaya koydu. Cuma akşamı kardeşimiz nöbetini tuttu ve ertesi gün sabah saatlerinde elim bir kaza neticesinde kaybettik. Arkadaşlar, lütfen acıların üzerine siyaset yapmayın, bunu her defasında yapıyorsunuz bunu yapmayın."
Bu sırada HDP'li Eksik'in "Belge var, belge" ve İYİ Partili Kabukçuoğlu'nun da "Yalan mı söyleyelim?" tepkisi üzerine AKP'li Esgin, "Sağlık Bakanımız, bu konuda, bugün, ilerleyen saatlerde detaylı bir değerlendirme yapacak” dedi.
“TEBDİLİ KIYAFETLE DOLAŞIYORSUNUZ. SİYASETÇİ İÇİN UTANILACAK BİR DURUM”
CHP'li Bingöl de, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü dönemini hatırlatan AKP’li Esgin’e şu yanıtı verdi:
"..Söyleyecek sözü olmayan maalesef müflis tüccar edasıyla bu kürsüye çıkıyor, acınacak hâllerini buraya yansıtıyorlar. Biz kırk üç yıldır iktidar değiliz. Şimdiyi, bugünü konuşun, bugünü, bugünü. Kaynayan suya kapak kapatılmaz. Sizin içiniz fokur fokur kaynıyor, kendi aranızda bile problemleriniz öyle bir noktaya taşınmış ki yahu halkın içine çıkamıyorsunuz, tebdili kıyafetle dolaşıyorsunuz, tebdili kıyafetle. Bir siyasetçi için utanılacak bir durum. Siz halkın karşısına çıkacak yüz bulamıyorsunuz, söyleyecek sözünüz yok, tebdili kıyafetlerle, Osmanlıcı zihniyetle çıkıyorsunuz. Dönün kendinize bakın. Bizim Sayın Genel Başkanımızın nasıl bir genel müdürlük, nasıl bir bürokrasi anlayışıyla bu ülkede devlet adamı ciddiyetini bugüne kadar taşıdığını merkez sağ siyasette geçmişte siyaset yapanlar elhak teslim ediyorlar. Siz varın geçmişe takılın, siz varın bugünü kurtarmak adına yalanla, dolanla, iftirayla günü geçirmeye çalışın" karşılığını verdi.
AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş söz alarak, "Genel Başkan Yardımcımızın ifade ettiği tebdili kıyafet işi halktan saklanmak için değil, halka hizmet eden" sözlerine CHP'li Bingöl, "Tam halktan saklanmak için" diye tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise şunları söyledi:
"Ne mutlu Cumhuriyet Halk Partisine ki, on dokuz yıllık bir iktidar, Genel Başkanının Genel Müdürlük yaptığı dönemi 380 müfettişle 200 ayrı kez denetletmiş, bir kör kuruş eksiklik, hata, yanlışlık bulamamış. Ne mutlu Cumhuriyet Halk Partisine ki, kırk üç yıldır iktidarda olmadığı hâlde, yaklaşmakta olan iktidarı öyle bir kaygı ve panik yaratmış ki iktidarı üçlü koalisyondan devraldıklarının, o koalisyonunun bir bileşeninin bugünkü Milliyetçi Hareket Partisi olduğunun ve o dönemin Bakanının rahmetli Osman Durmuş olduğunun idrakinde olmayan birinin kürsüden çıkıp bu sözleri söylemesi bizim açımızdan kıvançtır; cevabı MHP’ye bırakıyoruz."
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise, "Biz, Milliyetçi Hareket Partisiyiz, kendi gündemimize de hâkimiz, Cumhuriyet Halk Partisinin gündemine takılacak da değiliz. Ayrıca, Sayın Özgür Özel dedi diye de bu konudaki bir görüşte ifadede bulanacak da değilim, herkes görüşünde serbesttir" diyerek Özel’e yanıt verdi.
CHP'nin önerisi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.