İngiltere’de ortaya çıkan ve daha hızlı yayılan yeni tip Covid-19 türüne ilişkin DSÖ aksiyonlarını ve son dönemlerde yaşanan aşı rekabetini Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü Tarik Jasarevic BirGün’e değerlendirdi.

DSÖ Sözcüsü Jasarevic: Mutasyona uğramış virüs ile ilgili temaslarımız sürüyor

DİDEM MERCAN

Tüm dünyayı yaklaşık bir yıldır etkisi altına alan Covid-19 pandemisine yönelik tüm umutlar bulunan aşılar üzerine yoğunlaşırken, İngiltere’den gelen mutasyon haberleri tedirginliğe neden oldu.

Yükselen vaka sayılarını ve İngiltere’den gelen mutasyon haberlerini Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü Tarik Jasarevic ile konuştuk.

"MUTASYON KONUSUNDA BİLİM İNSANLARI İLE YAKIN TEMAS HALİNDEYİZ"

İngiltere’de yeni ortaya çıkan mutasyona uğramış virüs ile ilgili olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün virüste belirledikleri değişiklikler hakkında Birleşik Krallık ve Güney Afrika'daki sağlık yetkilileri ve bilim adamları ile yakın temas halinde olduklarını belirten Jasarevic, ‘’yapılacak analizler, bu yeni varyantların insanlar arasında daha kolay geçip geçmediğini, daha ciddi hastalığa neden olup olmadığını, testlerin ve aşıların nasıl çalıştığını ve etkili olup olmadığını belirleyecek’’ dedi ve ekledi:

‘’Virüsler dolaşırken değişir ve bu değişiklikler virüsün özelliklerinde farklılıklara yol açabilir. Virüsün yayılmasını yavaşlatmak ve sonunda durdurmak için herkes tüm önlemleri almaya devam etmelidir. DSÖ, daha fazla bilgi edindikçe ülkeleri ve halkları bilgilendirmeye devam edecektir.’’

Seyahat kısıtlamalarına ilişkin kararların ulusal kararlar olduğunu belirten Jasarevic, ‘’DSÖ sadece risk temelli bir yaklaşım benimsemeyi önerebilir’’ dedi.

GENÇ HASTA ORANLARI ARTIYOR

Geçtiğimiz altı hafta içinde haftalık ölüm sayısının yaklaşık yüzde 60 arttığını belirten Jasarevic, ‘toplam vaka 70 milyonu aştı ve 1,6 milyondan fazla ölüm gerçekleşti. Covid-19’un yaş ve cinsiyet dağılımına da inceledik ve gördük ki pandeminin başlangıcından bu yana Covid-19 hastaları arasında gençlerin oranında artış var. Kadınlar ve erkekler küresel olarak eşit derecede etkilenirken, erkekler virüs nedeniyle daha fazla öldü. Tüm ölümlerin %60’ı erkek’’ dedi.

Genç yetişkinler arasındaki vaka sayılarının arttığına dikkat çeken DSÖ verilerine göre, 124 ülkeyi kapsayan 31 aralık 2019 – 18 ekim 2020 dönemi analizlerinde, 15-24 yaş ergenler ve genç yetişkinler arasındaki vaka oranı salgının başlangıcındaki 9. ve 10. haftalarda yüzde 4 iken, 42. haftada yüzde 14'e yükseldi. Aynı şekilde 25-64 yaş arasındaki vaka oranı aynı dönem için yüzde 50'den yüzde 65'e yükseldi. Çocuklardaki artışlar ise daha hafif olarak gözlemlendi. 0-4 yaş arası yüzde 0,5'ten yüzde 2'ye ve 5-14 yaş arası yüzde 1'den yüzde 5'e yükseldi. 65 yaş ve üstü vaka oranının salgının erken dönemlerindeki yüzde 40'tan, son haftalarda yüzde 15'e düştüğü ve ardından sabitlendiğini gözlemlendi.

Virüse karşı kayıtsızlık zamanı olmadığını belirten Jasarevic, ‘’Araştırmalar, nüfusun büyük çoğunluğunun hala hastalığa duyarlı olduğunu gösteriyor. İletimi durdurmazsak daha birçok vaka göreceğiz. Sonuçta, bu salgının yörüngesi bizim elimizde - gelecek hükümetin, toplumların ve bireylerin eylemlerine bağlı’’ dedi.

Aşıların pandemiyi sona erdirmeye yardımcı olsalar da her şeyi çözmeyeceğini hatırlatan Jasarevic, "Salgını yenmek için onu her yerde yenmemiz gerekiyor. Ülkelerin her şeyden önce kendi vatandaşlarını koruma görevi vardır, ancak Covid-19 gibi bulaşıcı hastalıklarda bunu yapmanın en iyi yolu başkalarını da korumaktır’’ dedi.

"BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİLİMSEL BİR İŞ BİRLİĞİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ"

DSÖ’nün fakir ülkeler için acil eylem planı olup olmadığına ilişkin sorumuzu yanıtlayan Jasarevic, ‘’DSÖ, GAVI ve CEPI, aşıların adil dağılımından emin olmak için çok çalışıyor. Bu, ülke bağışlarına ek olarak doğrudan tedarik yoluyla da gerçekleşebiliyor. Tüm paydaşlar arasında eşi görülmemiş iş birliği, aşılara erişim noktasında ise COVAX’a inanılmaz bir bağış desteği geldi. Bu arada, Covid-19 aşılarının yanı sıra, teşhis ve tedavi için elimizde bulunan ve ülkelerin acilen ihtiyaç duyduğu diğer klinik araçları ve malzemeleri de hızlı bir şekilde dağıtmak için çalışıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Son zamanlarda tartışılan aşı rekabetine ilişkin, her kıtadaki binlerce araştırmacının, hayatlarımızı normale döndürmemize yardımcı olabilecek bir aşı bulmak için gece gündüz çalıştığının altını çizen Jasarevic, ocak ayında virüs genomunun paylaşılmasından itibaren normalde yoğun rekabet içinde olan kurumlar veya üreticiler arasında bazı etkileyici iş birlikleri oldu. Pandeminin başlangıcından bu yana, patentlerini açık lisanslayan bazı üreticiler de dahil olmak üzere araştırma ve geliştirmeyle ilgili bilimsel bilgilerin paylaşılmasına ve benzeri görülmemiş bilimsel bir işbirliğine şahit oluyoruz’’ dedi ve ekledi:

‘’Kosta Rika ve diğer 40 ülkenin talebi üzerine Mayıs 2020’de DSÖ, Covid-19 sağlık teknolojisi bilgilerinin, fikri mülkiyetlerinin ve verilerinin paylaşımı için C-TAP (Covid Teknoloji Erişim Havuzu) eylem çağrısı başlattı. C-TAP belki hızlı bir çözüm değil ama teknoloji transferini iyileştirmek için orta ila uzun vadeli bir yaklaşımdır’’.

Covid-19'a karşı aşıların geliştirilmesi ve gelecekteki aşılara erişimin patent konuları ile sınırlı olmadığını belirten Jasarevic, bu dönemde en önemli engelin, adil ve hakkaniyetli dağıtım, üretimi büyütme, aşı üretimine ilişkin bilgi birikimi ve aşıların ihtiyacı olan kişilere ulaştırma kapasitesi olduğunu belirtti.