1982’den bu yana otoyolun sebep olduğu seçilim baskısı, bayır kırlangıçlarının kanatlarının boyunu ortalama 111 milimetreden 105 milimetreye kadar düşürüyor

‘Duble yollar’ evrimsel süreci değiştiriyor!

ÇAĞRI MERT BAKIRCI

İnsan teknolojisi bizi ‘biz’ yapan nadide şeylerden biridir. Uçaklarımız, arabalarımız, yollarımız, gemilerimiz, uzay araçlarımız, bilgisayarlarımız, telefonlarımız, tıbbi aletlerimiz ve daha yüz binlercesi. Ancak insan kendi rahatı ve gelişimi için teknoloji araçlarını doğaya yerleştirirken, diğer canlıların doğal yaşam alanlarına da zarar veriyor veya en iyi ihtimalle onları değiştiriyor. Bu durum, birçok türün süregelen evrimsel süreçten sapmalarına ve yepyeni evrimsel yolaklara girmelerine neden oluyor. Bunun ilginç örneklerinden birini, bayır kırlangıçları olarak bilinen bir kuş türünde, otoyolların inşası sonrası evrimleşen özelliklerinde görüyoruz.

Oklahoma’daki Tulsa Üniversitesi’nden ekolog Dr. Charles Brown, eşi Mary Bomberger Brown ile yürüttükleri evrim çalışmasıyla ilgili şunları söylüyor: “Kısa zaman dilimlerinde doğal seçilimin etkisini gözlemenizi sağlayabilecek en açık örneklerden biri bu. 30 yıl boyunca yaptığımız gözlemlerde, bu kuşların arabalardan kaçabilme yeteneklerine göre seçilim baskısı altında kaldığını keşfettik.”

HER DURUM BİR VERİ
Ekip, güneybatı Nebraska’daki bayır kırlangıçlarını (Petrochelidon pyrrhonota) 1982’den beri gözlemekte. Her sene, bölgedeki otoyolların kenarlarına yuva yapan kuşların yuvalama dönemlerinde yuvalarına giderek binlerce kuşu detaylı bir şekilde analiz ettiler ve araştırmalarını bu veriler üzerine kurdular. Bu veriler arasında kuşların ve yumurtalarının sayımı, bireylerdeki ağlanma ve bantlanma miktarı, çeşitli davranışların gözlemi gibi birçok incelemenin sonucu bulunuyor. Ayrıca Brownlar sadece hayatta kalanları değil, otoyol üzerinde ölmüş kuşları da toplayıp bunlar üzerinde de araştırmalar yaptılar. Aslında amaçları yoldaki ölümleri incelemek değildi; ancak topladıkları verilerin gösterdikleri, onları bu araştırmaları da yapmaya itti. Bu fikri onlara veren asıl gerçekse şuydu: Her geçen nesilde, yoldan daha az kuş topladıklarını, dolayısıyla daha az kuşun öldüğünü fark ettiler.

KANATLAR UZADI
Brownlar, 1984-85 yıllarında dönem başına 20 kuş ölürken, bu sayının 2013’e geldiğimizde sezon başına 5 kuşa kadar düştüğünü fark etti. Üstelik bu zaman diliminde, kuşların ve yuvalarının sayısı 2 katına kadar çıkmıştı. Bölge trafiğinin ise kabaca sabit kaldığının varsayılabileceğini söylüyorlar. Yaptıkları daha derin analizler sonucunda, ölen kuşların popülasyonun tamamını temsil edecek özelliklere sahip olmadığını fark ettiler. Ölen kuşlar, ortalama olarak daha uzun kanatlara sahiptiler. Örneğin, 2012 senesinde, popülasyonun genel kanat uzunluğu ortalaması 106 milimetre iken, aynı yıl içerisinde ölen kuşların kanat uzunluğu ortalaması 112 milimetreydi.

Charles Brown bununla ilgili şunları söylüyor: “Muhtemelen kısa kanatların en önemli etkisi, çok daha hızlı dönüşler yapılabilmesini sağlamalarıdır.”

DOĞAYI DEĞİŞTİRİYORUZ
Gerçekten de, önceden yapılan kanat dinamiği analizleri, kısa kanatların çok daha seri dönüşler ve manevralara izin verdiğini ortaya koymuştur. Bundan yola çıkarak kanat uzunluğundaki değişimi analiz eden araştırmacılar, çarpıcı bir gerçekle karşılaştılar: 1982’den bu yana otoyolun sebep olduğu seçilim baskısı, kuşların kanatlarını ortalama 111 milimetreden 105 milimetreye kadar düşürmüştü. Current Biology dergisinde yayınladıkları makalelerinde, büyük kanatlı kuşların trafikte çok daha kolay öldüğü, bu sebeple kanat uzunluğunun üzerinde ciddi bir seçilim baskısı olduğunu ilan ettiler.