Dündar ve Gül için tutulan Umut Nöbeti 7. gününde

Tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e destek olmak ve onlarla dayanışma sergilemek için başlatılan Umut Nöbeti'nin yedincisini Basın Konseyi eski Başkanı ve CHP eski milletvekili Oktay Ekşi, Posta Gazetesi yazarı Candaş Tolga Işık, Bugün TV eski Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros ve Sivas Divriği Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yahya Kemal Bayar tuttu. Silivri Cezaevi önünde sandalye üzerinde tutulan nöbetleri 4 gazeteci, sırayla birbirlerinden devraldı.

Silivri Cezaevi'nde açıklama yapan Oktay Ekşi, tutuklu gazeteci meslektaşlarının uğradığı haksızlıklara karşı duyduğu tepkiyi ifade etmek için umut nöbetini tuttuğunu söyledi. Ekşi, "Burada düşüncelerini ifade ettiği ve görevini yaptığı için hapsedilmiş arkadaşlarımız var. Bu nöbetler meslektaşımız Mete Akyol tarafından başlatıldı ve son derece medeni bir eylem tarzı. Benim gibi gazetecilikten gelme insanların değil, kendisini aydın olarak bu topluma karşı sorumluluk taşıdığını dikkate alan herkesin borcudur" dedi. Oktay Ekşi, gazetecilerin tutuklanmalarına yönelik ise "Siyasetin burnunu soktuğu andan itibaren yargı çürür. Orada adalet dağıtan bir mekanizma değil verilmiş emirleri yerine getiren bir bürokrasi söz konusudur. Çok üzgünüm ki Türkiye, siyasetin yargısına fena halde girdiği işlemez hale geldiği bir ülke haline dönüştü. Bu tabloda yargının adaletle karar verdiğini değil, siyasetin emrini yerine getirdiğini düşünüyoruz. Meslektaşlarımız gazetecilik görevlerini tam olarak yerine getirdikleri için mağdur edilmişlerdir" değerlendirmesinde bulundu.

Oktay Ekşi'den sonra nöbeti Candaş Tolga Işık devraldı. "Can ve Erdem abinin tutuklu yargılanıyor olmalarına bir tepki olarak doğan bu harekete destek olmak için buradayım" diyen Işık, şöyle konuştu: "Can abi, çok sevdiğim, birlikte çalıştığım bir meslek büyüğüm. Can abinin 'cemaatçi' diye etiket yemesi bana çok komik geliyor. Ne Can abinin ne de Erdem abinin cemaatçi olduğuna normal şartlardan inanacak biri bulamazsınız. İnancın da ötesinde iş bu insanları cezaevine sokma noktasına geldi. Can abinin dün yazdığı yazı çok ürkütücüydü. Gazeteciler yaptıkları haberler yüzünden hapise atılmasın, tutuklanmasın diyorduk, şimdi gazeteciler cezaevinde tecrit edilmesin, işkence görmesin diyoruz. Çünkü tecrit, psikolojik işkencedir. Bu insanlar sapık değil, katil değil, terörist değil kimsenin malını canını gasp etmediler. Bu insanlar hem tutuklu yargılamayı hem de böyle muamele görmeyi hak etmiyorlar. Siyasi ideolojisi ne olursa olsun insani ve vicdani açıdan herkesi bu tepkiye destek olmaya davet ediyoruz."

'BURAYA GELMEMİZİN AMACI TUTUKLU TÜM MESLEKTAŞLARIMIZLA DAYANIŞMA İÇİNDE OLMAK'

Bugün Televizyonu eski Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros da tutuklu meslektaşlarıyla dayanışma içinde olarak onlara yalnız olmadıklarını hissettirmeleri gerektiğini belirtti. Toros, "Buraya gelmemizin tek nedeni başta Can Dündar ve Erdem Gül olmak üzere Hidayet Karaca, Mehmet Baransu, Gültekin Avcı, Nokta Dergisi Genel Yayın Müdür Cevheri Güven ve bütün gazeteci meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmaktır. Pek çok medya grubundan arkadaşımın buraya gelmek için can attığını biliyorum. Ancak gelemiyorlar; çünkü onları bağlayan mesleki kaygıları var. Burada nöbet tutacak arkadaşlarımız kesilirse biz 2. veya 3. tura başlarız. Böylelikle bu nöbeti ayakta tutmaya devam ederiz" dedi.

'KİMİN BERAAT EDECEĞİNİ KİMİN YARGILANACAĞINI TARİHE BIRAKALIM'

Öte yandan nöbete Sivas'ın Divriği İçesi'nden gelerek destek veren Divriği Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yahya Kemal Bayar ise "Burada yargılanan gazetecilik ve halkın haber alma özgürlüğüdür. Can Dündar ve Erdem Gül habercilik yaptıkları için buradadırlar. Bundan sonra onlara haber yaptıkları için yargılandıklarını düşünerek kimin beraat edeceğini kimin yargılanacağını tarihe bırakmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

DHA