Mardin’in Mazıdağı İlçesi Bilge Köyü’nde 4 Mayıs 2009 yılı akşamı 7’si çocuk 44 kişinin öldürüldüğü, 3 kişinin...

Mardin’in Mazıdağı İlçesi Bilge Köyü’nde 4 Mayıs 2009 yılı akşamı 7’si çocuk 44 kişinin öldürüldüğü, 3 kişinin yaralandığı katliamla ilgili Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine, sanıklardan 3’ü dün bir kez daha hakim karşısına çıktı.

TAMAMEN NAMUS MESELESİYMİŞ!
Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde geniş güvenlik önlemleri altında dün yapılan duruşmaya Mehmet Çelebi, kardeşi Abdülhekim Çelebi ve Ahmet Çelebi katıldı. Olayın tamamen ‘namus meselesi’ olduğunu tekrar eden Mehmet Çelebi şöyle dedi:

“DNA testi sonuçları gelsin. Allah’ın adına yemin ederim ki, 10 çocuğumun en az 7’si Fesih Çelebi’den çıkacak. Ben bu olayı namus için yaptım. 17 yıl devletime korucu olarak hizmet verirken, dağlarda PKK ile mücadele ederken, eşim Fersi Fesih Çelebi ile ilişkiye girmiş. Ben de bunu duydum ve onları takibe aldım. Bir gün bunları suç üzeri yakaladım. DNA testinin yapılmasını istiyorum. Yakaladım ve gereken cezayı verdim.”

CİNAYETLERİ ANLATMAK İSTEDİ
Ağlayarak savunma yapan Mehmet Çelebi, Bilge Köyü’nde iki kişinin öldürüldüğünü belirterek, “2 tane faili meçhul cinayet var. Bu olaya tanığım. Kimin öldürdüğünü biliyorum. Vicdan azabı çekiyorum” diye konuştu. Mahkeme başkanı ise sanıktan avukatı aracılığıyla Cumhuriyet Savcısına suç duyurusunda bulunmasını söyledi.

‘AĞABEYİM HEPSİNİ ÖLDÜR DEDİ’
Duruşmada savunma yapan Abdülhekim Çelebi ise, “Kadınlar dışarıya çıkacaktı. Ben ‘Şıh Mehmet’e ne yapayım’ diye sordum. O da ‘öldür hepsini’ dedi. Ben de ateş ettim. Çok pişmanım her şey aniden oldu” diye konuştu. Evinde bomba ve fişek bulunan Ahmet Çelebi ise, bulunan malzemenin kendisine ait olmadığını ileri sürerek tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, Mehmet Çelebi’nin 10 çocuğunun DNA testinin sonuçlarının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Öte yandan Mehmet Çelebi’nin, eşi Fersi Çelebi’den geçen ocak ayında boşandığı belirtildi.

DAVA SÜRECİ NASIL İŞLEDİ?
Yerel mahkeme 2010 yılı Nisan ayında yapılan son duruşmada katliamın planlayıcısı olan tutuklu sanıklar ‘Şıh Mehmet’ lakaplı Mehmet Çelebi (45), kardeşi Abdülhakim Çelebi (35), Mehmet Emin Çelebi (37), Mehmet Sait Çelebi (42), Ömer Çelebi (44) ve Süleyman Çelebi’nin (46) her birine 44’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası vermişti. Diğer tutuklu 2 sanıktan ‘Şıh Mehmet’in oğlu M.Ş.Ç.’ye, 18 yaşından küçük olduğu için 44’er kez 15’er yıl hapis, evinde el bombası ve fişek bulunan Ahmet Çelebi’yi de toplam 15 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

Sanıkların avukatlarının itirazı üzerine Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, Mehmet Çelebi hakkında verilen 44 kez ömür boyu hapis cezasının 43’ünü onarken, Fesih Çelebi’nin öldürülmesinden olanı bozarak Mehmet Çelebi’nin 10 çocuğuna DNA testi yapılmasını istemişti. Ayrıca Yargıtay, 44 kez ömür boyu cezasını onadığı Abdülhekim Çelebi’ye ruhsatsız silah bulundurmak suçundan verilen ceza ile evinde bomba ve mermi bulunan Ahmet Çelebi’nin mermilerden aldığı cezayı bozarak dosyayı yerel mahkemeye gönderirken, cezaevinde geçen yıl intihar eden Süleyman Çelebi’nin davasının ise düşürülmesine karar vermişti.

NE OLMUŞTU?
4 Mayıs 2009’da Mardin’in Mazıdağı İlçesi’ne bağlı ağırlıkla korucuların yaşadığı Bilge Köyü’nde altısı çocuk, on altısı kadın toplam kırk dört kişi taranarak yaşamını yitirmiş, 17 kişi yaralanmıştı. İlk açıklamalarda hükümet durumu töre cinayeti olarak kamuoyuna duyursa da, sol kamuoyu ve dönemin bölgede en çok ağırlığı olan parti içi DTP, gerçek failin koruculuk sistemi olduğunu vurgulamıştı. Olayın ardından köy bir mezarlığa dönerken, katliamdan canlı kurtulanlar ‘güvenlikleri için başka yerlerde yaşamaya yollanmış’ ancak bu konuda da titiz davranmadıkları için gizli kalması gereken yeni yaşam yerleri basında haberleştirilmişti.