Türkiye'de birçok kişinin yıllarca cezaevinde yatmasına neden olan "duvara yazı yazmak" fiili artık suç olmaktan çıkıyor.

İnan GEDİK

Türkiye'de birçok kişinin yıllarca cezaevinde yatmasına neden olan "duvara yazı yazmak" fiili artık suç olmaktan çıkıyor. "Yasadışı terör örgütüne yardım-yataklık" iddiasıyla ceza alan Ferhat Demir'in cezasının yeni TCK'ya göre suç olmadığını söyleyen Ankara Cumhuriyet Savcısı Dilaver Kahveci, cezanın iptali için Yargıtay'a başvurdu.
Ferhat Demir, 1994'te duvara "Mahir-Hüseyin-Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş, Devrimci Sol", "Bahattin Anıt Yaşıyor Devrimci Sol Savaşıyor", "Yaşasın Kumru Direnişimiz, Devrimci Sol Gerillaları Ölümsüzdür" sloganlarını yazdığı iddiasıyla, Ankara DGM tarafından, TCK 169'ıncı maddesine gerekçe gösterilerek 1 yıl hapis, 400 milyon lira para cezasına çarptırılmıştı. Cezasını çeken Demir, üniversite öğrenimini tamamlayarak öğretmen olmaya hak kazandı. Fakat öğretmenlik başvurusuna olumsuz yanıt verildi.
Olay üzerine Demir'in avukatı Eser Ceylan da 4963 Sayılı Yasa ile TCK'nın 169. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, müvekkilinin cezasının kaldırılmasını istedi. Ceylan'ın isteğine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara 1 No'lu DGM tarafından verilen mahkumiyet kararının doğru olduğunu ve yasalarda yapılan değişikliklerle, eylemin suç olmaktan çıkarılmadığını savunarak istemi reddetti.

Savcı İtiraz Etti
Mahkemenin savcısı Dilaver Kahveci, mahkemenin kararına itiraz ederek Yargıtay'a başvurdu. Kahveci'nin Yargıtay'a yazdığı dilekçede, son yasal değişiklikle Demir'in eyleminin yasada belirtilen fiillere uymadığı belirtildi.
Kahveci dilekçesinde, "Hükümlünün eyleminin suç oluşturması halinde 3713 sayılı yasanın 7/2 maddesine aykırılığı oluşturacaktır. 4963 sayılı yasa ile 3713 sayılı yasanın 7/2 maddesinde yapılan değişiklik karşısında hükümlünün eyleminin suç olabilmesi için 'şiddet veya diğer terör yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapılmasını' suçun oluşması için unsur olarak getirilmiştir. Hükümlünün eylemi yeni düzenlemede terör örgütünün propagandasını yapma unsurlarını taşımadığından, hükümlünün beraatine karar verilmesi gerekirken, talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Kararın yüksek Yargıtay tarafından incelenerek bozulması talep edilir" dedi.