2023 Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü Ödülü’nü kazanan Hatice Sabah, Sezer’in mücadelesinin topluma yol gösterici olduğunu söylerken “Kazanılmış haklarımızdan vaz geçmeyerek direnebiliriz.” diyor.

“Edebiyat direnişin önemli bir parçasıdır.”
Sennur Sezer Ödülleri 1 Eylül’de sahiplerine verilecek. (Fotoğraf: BirGün)

Deniz Burak BAYRAK

Ekim 2015‘te yitirdiğimiz, şiirimizin yılmaz sesi Sennur Sezer’in anısı ve mücadelesini yaşatan Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri sahiplerini buldu. DİSK Gıda-İş ve Manos Kitap öncülüğünde düzenlenen ödülün “Öykü” dalındaki kazananı, oy çokluğuyla Hatice Sabah’ın “Ben Robot Değilim” adlı dosyası oldu.

sHatice Sabah, İstanbul Üniversitesi “Medya ve İletişim” bölümü mezunu. Edebiyatın birçok türünde üreten sanatçının şiirleri Varlık, Ecinniler, Plüton ve Edebiyat Atölyesi’nde; öyküleri Kitap-lık, Sözcükler, Öykü Gazetesi’nde yayımlandı. Meryem’in En Tenha Kışı isimli öyküsü Fişek Enstitüsü’nün hazırladığı çalışan çocuklar konulu kitap seçkisinde yer aldı. Ben Robot Değilim ise ilk kitabı olacak. Yazar Beyoğlu’nda çalıştığı dönemlerde yaşamlarına tanıklık ettiği insanları anlatırken hem bireysel hem de 6-7 Eylül olayları gibi toplumsal konuları da irdeliyor. Hatice Sabah ile direniş ve emek kavramlarını içinde barındıran ödülünü ve yazarlık yolculuğunu konuştuk.

Direniş ve emek kavramlarını önceleyen bir poetikası olan Sennur Sezer’i onurlandıran böyle bir ödüle değer görülmek size ne hissettirdi?

Sennur Sezer hem yazı ve söz ustası hem de direnişin sembolü, o yüzden bu ödül çok kıymetli benim için. Ödül haberini aldığımda çok mutlu oldum. Sevdiğim ve saygı duyduğum isimlerin kararıyla böyle bir ödüle layık görülmek mutluluğumu katladı. Bu, beni daha fazla çalışmaya teşvik eden bir gelişme. Yeni şeyler okuyup yazmak için artık çok daha heyecanlıyım.

Bu ödüle neden başvurdunuz? 

Birden fazla nedeni var ama ödülün Sennur Sezer anısına verilmesi ödüle dosyamı göndermemde en önemli etken. Ayrıca, bir okur olarak Sennur Sezer ödülü alan yazarları ve şairleri, ödül jürisindeki her bir ismi uzun yıllardır yakından takip ediyorum. En sevdiğim şairlerden biri olan Cevahir Bedel ve mücadelesini yakından takip ettiğim İlhan Sami Çomak’ın eserlerinin Manos Kitap etiketiyle çıkmış olması da bu ödüle başvurmamda etkili oldu. Aslında bir yıl önce de başvurmayı düşünmüştüm ama öykülerin üzerine biraz daha çalışmak istediğim için bekledim. Çalışmalarımı tamamlar tamamlamaz Sennur Sezer Ödülleri’ne yolladım.

Sennur Sezer 7 Ekim 2015’te
yaşamını yitirmişti.

ÖDÜLÜ ALDIĞIM İÇİN ONUR DUYDUM!

Yaşamını mücadeleye adayan bir kadın şairin adıyla anılan bir ödülü yine bir “kadın” olarak almanın sizdeki ifadesi nedir?

Sennur Sezer haksızlığa ve sömürüye karşı yıllarca savaşmış önemli bir insan. Özellikle kadın hakları alanında yaptığı çalışmalarla birçok kadının hayatını değiştirdi. Ben de daha çok kadın hikâyeleri yazdığım bir dosyayla, değerli bir kadın şairin anısına düzenlenen bu ödülü aldığım için onur duydum.

“Ben Robot Değilim”de; kurguda anlık geri dönüşler, etkin bir hayal gücü, sahici bir atmosfer, betimleyici bir biçem var. Olay örgüsü ve karakter yaratım sürecinizde sizi ivmelendiren etkenler neler oldu?

On altı yaşımda çalışmaya başladım. Birbiriyle alâkasız pek çok işte çalıştım. Özellikle Beyoğlu’nda beş yıl kadar çalıştığım resim galerisinde farklı kültürlerden birçok insanla tanıştım. Ben işten ayrılmak üzereyken “Nerede o eski Beyoğlu?” diyen o kuşak da artık devrini tamamlamak üzereydi. Yıllarca onların anlattığı hikâyeleri dinledim. Hayatlarının son dönemlerine tanık oldum. Bu dönem aynı zamanda emlak fiyatlarının arttığı, semtin asıl sahiplerinin şehrin dışına sürülmeye başladığı, zaten değişmiş olan Beyoğlu’nun tamamen dönüştüğü bir dönemdi. Beni çok etkileyen bu değişim dönemini anlatmak istedim. Bu izlekte yazmaya devam ediyorum.

HAYAL KURARAK GERÇEĞE DİRENİYORUZ!

Edebiyatla direniş nasıl olur? 

Tabii ki edebiyat da direnişin önemli bir parçasıdır. Bu direniş sözlü edebiyatta da vardır. Babaannem her duruma uygun bir mâni uydururdu. Genç yaşta kaybettiği iki çocuğunun yasını tutarken bize masal anlatmaya devam etti. Annemin babaannesi ona birçok masal anlatmış, o da bize anlattı. Cenaze evlerinde, kalabalık yemek davetlerinde mâni söyleyerek atışırlardı. Babaannem bir gün masal anlatırken şöyle demişti: “Allah bize bir yazı yazıyor, biz masaldaki kurda…” Aslında hayal kurarak gerçeğe direnmiş oluyoruz. Başka bir dünya yaratma arzusu başlı başına başkaldırı olabilir. Okumak, masal anlatmak ve dinlemek; özellikle de şiir.

Biliyorsunuz ki çok yoğun tartışmaların yaşandığı bir seçim sürecinden geçtik. Yaşamlarımız her noktada iktidarın baskısı altına alınmaya çalışılırken bugün geldiğimiz noktada direniş sizin için ne anlam taşıyor?

Çok zorlu bir dönemdi hâlâ da öyle. Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyerek direnebiliriz. Çocuklarımızı daha iyi koşullarda büyütmek ve beslenme eşitsizliğini ortadan kaldırmak için mücadele edebiliriz. Bireysel kurtuluş vadeden akımlardan uzak durarak, çok okuyarak, çok çalışarak ve kadın saha çalışmalarında aktif olarak görev alarak… Sennur Sezer'in hayata bakışı ve mücadele yöntemleri de bizi birleştirmek ve ortak mücadele alanları oluşturmak için yol gösterici olabilir.

Ödüller 1 Eylül 2023’te düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.