Efes Selçuk Belediyesi, dayanıklı bir kent stratejisi oluşturmak amacıyla ‘Dayanıklı Kent Konferansı’ gerçekleştirdi. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Biz bugünü kurtarmaktan öte geleceğe bir şeyler yapmak istiyoruz. Güçlenerek, dayanışarak daha dayanıklı bir kent olmak adına adım atacağız” dedi.

Efes Selçuk’ta dayanıklı kent konferansı

Yılmaz YÜREKLİ 

Efes Selçuk Belediyesi tarafından afet riskleri ve her düzeyde toplumsal risklere karşı dayanıklı bir kent stratejisi oluşturmak amacıyla ‘Dayanıklı Kent Konferansı’ gerçekleştirdi. Konferansa sivil toplum temsilcileri, uzmanlar ve bilim insanları katıldı.

Ahmet Taner Kışlalı Toplantı Salonu’nda gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını yapan Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Bizler biraz sonra akademisyenlerimiz vasıtasıyla ve iş yeri uzmanları vasıtasıyla edindiğimiz bilgilerle birlikte yuvarlak masalarda aslında Efes Selçuk’un bir nebzede o dayanıklılık ve geleceğine ilişkin konuşmalar gerçekleştireceğiz. Biz bugünü kurtarmaktan öte geleceğe bir şeyler yapmak istiyoruz. Güçlenerek, dayanışarak daha dayanıklı bir kent olmak adına adım atacağız” diye konuştu.

Açılış konuşmasının ardından gerçekleşen ilk oturumda Argüden Yönetişim Akademisi’nden Dr. İnan İzci “Dayanıklı ve Sürdürülebilir Kent Vizyonu” başlıklı bir konuşma yaptı. Yerel yönetimlerin dayanıklı kent kavramı açısından büyük bir önem taşıdığını belirten Dr. İnan İzci, “Belediye Başkanımızın bu konuda almış olduğu inisiyatif bence çok değerli. Bu noktada dayanıklılık meselesini bir belediye başkanının öncelik olarak görmesi çok kıymetli. Bu noktada Türkiye’de bir vizyon açılıyor burada. Sadece Efes Selçuk özelinde değil Türkiye genelinde de şu ortaya konuyor; “Biz şehrimizi kalkındırmadan önce onu dayanıklı kılmak zorundayız. Çünkü dayanıklı olmadan kalkınmak mümkün değil. Kalkınsanız da bir anlamı yok” dedi.

AFETLERDE İLK 24 SAAT ÇOK ÖNEMLİ

AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki ise, “Türkiye’de afet mücadelesinin dünü ve bugünü” başlıklı konuşmasında şunları dile getirdi: “Afet dediğimiz şey tanımı gereği onunla mücadele etmek için hazırlanmış unsurların yetersiz kaldığı olaylar demek. Yani bir kapasite sorunudur afet mücadelesi. Karşınızda öyle bir sorun çıkar ki mücadele gücünüz yetmez. Kapasiteniz yetmez. Afetlerde en çok insan ilk saatlerde ilk 24 saat kurtarılır. İkinci gün biraz daha az insan kurtarılır, üçüncü gün biraz daha az, giderek azalır bu. Ama ilk on iki saat, yirmi dört saat, kırk sekiz saat, yetmiş iki saat hayati derecede önemlidir.”

Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansı ikinci oturumunda konuşan Orkun Doğan, “Bir kentin gıda sistemini daha dirençli hale getirmek plan gerektiren bir şey. Bir kentin gıda sistemini daha dirençli, daha adil hale getirmek, daha dayanıklı hale getirmek, sürdürülebilir hale getirmek bir plan dahilinde olması gereken bir şey. Bu açıdan Efes Selçuk şöyle de bir öncü olabilir. Hakikaten Türkiye’de en azından ben Marmara Bölgesi’ne baktığımda 50 bin nüfusun altındaki hiçbir ilçemiz zorunlu olmadığı için stratejik plan hazırlamamış durumda. Şu anda yapılan çalışmanın da öncü bir rolü olduğunu size aktarmak isterim” dedi.

Turizm ve dayanıklı kent kavramlarının bir araya gelmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Gözde Çeviker Çınar da, şöyle konuştu: “Ben dayanıklı kentleri turizm perspektifinden konuşacağım uzmanlığım gereği. Biz bugüne kadar büyükşehirler ve ilçelerde birçok turizm çalıştayı, konferansı ve etkinliği yaptık. Ama ilk defa turizm temelli kalkınma için dayanıklı kent nasıl olur, neler yapmamız gerektiğini konuşacağız. O yüzden bu çok heyecan verici.”

Oturumların tamamlanmasının ardından akademisyenler, sivil toplum örgütleri temsilcileri, ilgili meslek mensuplarının katımlıyla Efes Selçuk Afet Riskleri Analizi”, “Tarımsal Dayanıklılık ve Kalkınma”, “Dayanıklılık ve Turizm Temelli Kalkınma” ve “Sosyal Dayanıklılık ve İnsan Refahı” başlıkları altında çalışma grupları düzenlendi.