Ege'de Sol Parti rüzgârı

ÖDP, 8. Olağanüstü Kongresi’nden isim değişikliğiyle çıktı. Partinin yeni ismi ‘SOL Parti’ olurken, “Sadece isim değişikliği için değil, bir düzen değişikliği için yola çıkıyoruz” denildi. Kongrede on iki maddelik bir çağrı manifestosu da yayımlandı. ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, isim değişikliği önergesine dair yaptığı konuşmada, "Biz sadece bir isim değişikliği için yola çıkmıyoruz, biz düzen değişikliği için yola çıkıyoruz. Yeni bir devrimci yürüyüşü başlatıyoruz. Şimdi bütün söylediklerimizi, eylemle güçlendirme zamanı. Hepimiz seferber olarak binlerce üyeyi Sol Parti’ye kazandırmak için çalışacağız. Ülkenin dört bir yanında bu yıldızlı bayrağı örgütlemek için çalışacağız. Sol Parti için seferberlik başlatacağız. Mahallelere, köylerde, her yere bu iddiayı taşımak, ikna etmek, örgütlemek için seferber olacağız. İnadına sol, inadına devrim, inadına sosyalizm" dedi.

SOL Parti, Ege’de de yola çıktı. SOL Parti Milas İlçe örgütü üyeleri, İstanbul’da yapılması planlanan, bilim insanları tarafından çevre ve doğa katliamı yaratacağı belirtilen 'Kanal İstanbul Projesi'ne itiraz ettiler ve itiraz gerekçelerini içeren dilekçelerini Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Bodrum Çevre Şube Müdürlüğüne verdiler.

Ellerinde ‘İstanbul’u savunmak, yaşamı savunmaktır’ pankartını taşıyan SOL Parti Milas İlçe Başkanı Zülfer Çalış ve parti üyeleri tarafından hazırlanan dilekçeler, Milas’taki Bodrum Çevre Şube Müdürlüğü’ne teslim edildi.

Dilekçede, SOL Parti Milas İlçe Örgütünün itirazları şu şekilde belirtildi: “İstanbul’un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacak. Sadece İstanbul’da değil, Trakya’ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanları yok edileceği için bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecek. ÇED Raporuna göre 1 milyar 155 milyon 667 bin metreküp olan kazı malzemelerinin taşınmasıyla bozulan ekosistem, halkın sağlığını tehdit edecek. Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıracak.”

SOL Parti İzmir İl Örgütü de KESK İzmir Şubeler Platformu’nun, “Halk için bütçe, Demokratik bir ülke istiyoruz!” talebi ile 11 Ocak’ta düzenleyeceği miting için sokağa çıktı. SOL Parti mitinge katılım çağrısı yaptı. SOL Parti İzmir İl Örgütü’nün sosyal medya hesabından yapılan çağrıda, “Şimdi hep birlikte yürüyelim! Emeğin sesini yükseltmek için birleşelim!” denildi.

SOL Parti Kuşadası İlçe Meclisi ise yeni asgari ücret ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Türkiye'nin ekonomik krizde olduğunun vurgulandığı açıklamada "Faturalarımız her geçen gün katlanıyor. Hayat pahalılığı ve enflasyon emekçinin cebindeki üç kuruşu da alıyor" denilen açıklamada "AKP’nin sermayeden yana politika izlediğini açıkça ortaya koymaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Sol Parti Genel Merkezi, Ortadoğu'daki yakıcı gelişmelerle ilgili de bir açıklama yaptı.

İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü Komuntanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Genel Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in ABD tarafından öldürülmesine ilişkin açıklama yapan SOL Parti, "Amerikan emperyalizmi halkların baş düşmanıdır" dedi.

"Amerikan emperyalizmi, Ortadoğu’daki kanlı oyunlarına bugün bir yenisini daha ekledi. İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani bir suikast sonucu öldürüldü. ABD, İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı iptal edip, S.Arabistan ve BAE öncülüğünde bölgeyi barut fıçısına çevirmişti. Şimdi bu barutun fitilini yakarak, bölgemizi kuşatacak yeni bir savaşı ateşlendi. Böyle bir savaş, ABD merkezli yeni bir cepheleşme ve bölgesel bir çatışmaların derinleşmesi anlamına gelecektir" diyen SOL Parti, "ABD, şimdiye kadar kendi çıkarları uğruna halkları ölüm ve yoksulluk çemberine atmaktan çekinmemiştir. İran’da da bunu yapmaktadır" ifadelerini kullandı.

SOL Parti'nin açıklamasının devamı şöyle:

İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani öldürüldü: ABD üstlendi İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani öldürüldü: ABD üstlendi. "Bağdat’ta ABD elçiliğinde yapılan kitlesel eylem ile Irak halkının da ortaya koyduğu gibi halklar ülkelerinde hiçbir yabancı gücü istemiyor; savaş yüzünden yaygınlaşan yoksulluk ortamında kendi sorunlarını kendileri çözmek istiyor. ABD saldırısının ardından ülkemizde de ABD bombalarına alkış tutmak için sıraya girenler bizi şaşırtmadı. Mezhepçi iktidar yandaşları; ABD bombalarıyla demokrasi ihracatına meraklı liberaller; tarafsızlık ilan eden analistler... Hepsi Amerikan işbirlikçiliği saflarında buluştular. Latin Amerika’yı ve Ortadoğu’yu iç savaş, darbe, suikast ve her türlü kirli-kanlı oyunla kuşatan Amerikan emperyalizmi halkların baş düşmanıdır. İran’dan başlayarak bölgede yeni iç savaş ve bölgesel savaşları tetikleyecek her tür hamlesine karşı durulmalı; ABD ülkemizden, bölgemizden ve her yerden kovulmalıdır. Emperyalizme karşı duran bölge halklarıyla omuz omuza olacağız."

cukurda-defineci-avi-540867-1.