Belevi-Mozelium-Şirince Parkuru ile başlayarak hem tarihi hem de turistik açıdan oldukça beğendiğim 6 rotayı size ayrıntılı bir şekilde anlatmak istiyorum.

Ege’yi Hisset: Efes-Mimas Yolu

ELİF BURCU KOYUNCU*

Doğal ve tarihi güzellikleri ile ön planda olan Ege’de bahsedilmeye değer bir gezi rotası; Efes (Selçuk) – Mimas (Karaburun) Yolu. Bu yol güzergahında, tarihi 8000 yıl öncesine dayanan İzmir’in tüm güzelliklerini hissederek ve yaşayarak keşfedebiliyorsunuz. Yarımada gezi rotasının içinde İzmir’in Karaburun, Çeşme, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe, Menderes ve Selçuk ilçeleri yer alıyor. Efes Antik Kenti’ndeki Artemis Tapınağı’nın önünden başlayıp mitolojik adı Mimas olan Karaburun’da sona eren bu güzergah üzerinde Antik İyonya uygarlığının altı kenti yer alıyor. Bu altı antik kenti şu şekilde sıralayabilriz: Ephesus (Efes-Selçuk), Kolophon (Değirmendere-Menderes), Lebedos (Ürkmez-Seferihisar), Teos (Sığacık-Seferihisar), Klazomenai (İskele-Urla), Erythrai (Ildırı-Çeşme) ve Phokaia (Foça). Ephesus, Kolophon, Lebedos, Teos, Klazomenai ve Erythrai’ye ulaşım için bisiklet ve yürüyüş parkurları mevcut. Phokaia’yı görmek için ise Mavi Rota’yı kullanabiliyorsunuz.

Yürüyüş / Bisiklet Yolu
Tam 49 parkurdan oluşan 709 km’lik bu yol yukarıda da bahsettiğim gibi Efes Antik Kenti’ndeki Artemis Tapınağı’nın önünden başlayıp mitolojik adı Mimas olan Karaburun’da sona eriyor. Yürüyüş yolu boyunca harika doğal güzellikler ile karşılaşacaksınız. Birçok kamp alanı ve su kaynağının yanı sıra tarihi ören yerlerinin de sizi etkileyeceğinden eminim. Birbirinden keyifli rotalara sahip 49 güzergah var. Rotaların çoğunu hem yürüyerek hem de bisiklet ile gezebiliyorsunuz. Belevi-Mozelium-Şirince Parkuru ile başlayarak hem tarihi hem de turistik açıdan oldukça beğendiğim 6 rotayı size ayrıntılı bir şekilde anlatmak istiyorum.

BELEVİ-MOZELİUM-ŞİRİNCE PARKURU:

15 km’lik bu parkur her mevsim yürüyüş için ideal. 5 – 6 saatlik yürüyüş ile rotayı tamamlayabiliyorsunuz. Yolun uzun bir bölümü zeytinlikler ve ormanlık arazi içinde yer almakta. Doğa tutkunları için keyifli ve harika bir fırsat. İzmir’in Belevi ilçesinin meydanından başlayan parkur tarihi taş evleri ile ünlü koruma altındaki Şirince köyü ile sona eriyor. Belevi’nin şehir meydanını keşfettikten sonra güneydoğu yönündeki patika yolu takip ederek zeytinliklere arasında yürüyüşünüze devam edebiliyorsunuz. Zeytinlikler arasındaki işaretlenmiş güzergahı takip ederek “Kale” adı verilen tarihi kalıntıların olduğu alana varıyorsunuz. Kale’nin manzarası müthiş! Belevi Gölü ve Keçi Kalesi’nin panoramik görünümünü fotoğraflayabilirsiniz. Ayrıca bu yüksek bölgeden bir tarih harikası olan ve şehrin 2 km doğusunda yer alan Belevi Mozolesi’ni görebiliyorsunuz.

Bu Anıt Mezar Büyük İskender'in komutanlarından Lysimachos tarafından yaptırılmış. Ancak buraya, Selevkos İmparatorluğu'nun kurucusu I. Seleucus Nicator'un torunu olan II. Antiochus Theos gömülmüş. Bu Anıt Mezarı da görebilirsiniz. Rotanın devamında kamp alanına ulaşabiliyorsunuz. Kamp alanının yakınındaki dere sesi oldukça dinlendirici… Kendinizi doğanın kucağına bırakıyor ve büyülü seslerin ahengiyle dalıp gidiyorsunuz… Kamp alanından sonra rotayı takip ederek meyve bahçelerinin arasından geçiyor ve ünlü Şirince köyüne varıyorsunuz. Şirince tarihi taş evleri ve koruma altına alınmış eski mimarisi ile şirin ve küçük bir köy. Ev şarabı ünlü olan Şirince’nin şaraplarını tadabiliyorsunuz. Şarabı kadar zeytinyağı, el işleri, şile bezinden yapılan elbiseleri de ünlü olan Şirince’yi çok seveceğinize eminim.

MERYEMANA-EFES PARKURU:

ege-yi-hisset-efes-mimas-yolu-610520-1.

İzmir Selçuk ilçesinde yer alan Meryem Ana Evi’nden başlayan parkur yaklaşık 5 km’lik bir yürüyüşün ardından Efes Antik Kenti’nin güney kapısında sona eriyor. Bu güzergahın yolu yürüyüş ve bisiklet sürüşü için oldukça keyifli. Yemyeşil ormanın ortasındaki dar asfalt yoldan ilerliyorsunuz. Meryem Ana Evi’nin tarihi M.S. 4. yüzyıla dayanıyor. Hz. İsa çarmıha gerildikten sonra Meryem Ana'nın Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulan St. Jean'ın, onu buraya kaçırdığına inanılıyor. Bu kutsal alanın bahçesindeki yeşillikler içinde, şırıl şırıl akan suyun sesiyle zaman geçirmek harikulade bir deneyim. Parkurun sonunda bulunan Efes Antik Kenti ise dünyanın yedi harikasından biri.

UNESCO tarafından koruma altına alınan antik kent efsanelere göre Amazonlar tarafından kurulmuştur. Ephesos isminin “Ana Tanrıça Kenti” anlamına gelen Arzawa krallığının kenti olan Apasas’dan geldiği düşünülmektedir. Günümüz arkeolojik araştırmalarına göre kentin tarihi M.Ö. 6000 yıllarına kadar inmekte. Bugün gezdiğimiz Efes Antik Kenti ise Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kurulmuştur. Hellenistik ve Roma dönemlerine ait görkemli mimari kalıntılar sergileyen kent görülmeye değer güzellikte… Fakat Ağustos ayında bir gezi planlıyorsanız yanınıza mutlaka ama mutlaka şapkanızı ve suyunuzu almanızı tavsiye ederim. Çünkü özellikle yaz mevsimlerinde kentin devasa mermer yer döşemeleri ve sütunlarından yansıyan güneş oldukça yıpratıcı bir etkiye sahip oluyor. Efes Antik Kentini de gördükten sonra dilerseniz rotanızı Selçuk - Efes - Pamucak veya Meryem Ana - Çamlık rotaları ile birleştirebilirsiniz.

ANTİK LİMAN-TEOS-SIĞACIK PARKURU:

ege-yi-hisset-efes-mimas-yolu-610523-1.

Seferihisar Sığacık’ta yer alan Teos Antik Kenti’ni gezmek oldukça haz verici. Zeytin ağaçlarının altındaki yürüyüş yolunda yavaş yavaş yürüyerek tarihin enerjisinin içinizde hissedebiliyorsunuz. Yer yer ayakta kalamış olan Antik Limanı, Tiyatrosu ve Dionysos Tapınağı arasında gezinirken zaman tüneline girdiğiniz hissine kapılıyorsunuz. 5 km’lik yürüyüş yolu ile oldukça keyifli ve kısa bir parkur olan Antikliman-Teos-Sığacık Parkuru benim de favori güzergahlarım arasında yer alıyor. M.Ö. 1050 – 1000 yıllarında kurulmuş olan Teos, tarihi açıdan ilginç bir kent. Yunan mitolojisindeki şarap tanrısı Dionysos’un kenti olarak bilinen Teos’ta tarihteki en büyük Dionysos Tapınağı yer alıyor. Ayrıca tarihteki ilk oyuncular birliğinin kurulduğu Teos, aynı zamanda sanatçılar kenti. Helenistik dönemde sanatçıların özerk yaşadığı tek kent olma özelliği ile ilgi çekiyor. Parkurun devamında yer alan Sığacık Kalesi ve Kaleiçi mahallesi ise otantik dokusu ile gerçekten büyüleyici. Selçuklu Dönemine ait olan ve 1521 - 1522'de Rodos seferine hazırlanan Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle Teos'un antik taşları kullanılarak restore edilen Sığacık Kalesi günümüzde hala ayakta. Kaleiçi mahallesinde ise 284 ev tarihi dokusu korunarak yenilendi. Bu eski evlerin sıralandığı dar sokaklar boyunca yürümek eminim sizin de çok hoşunuza gidecektir.

GERMİYAN-ILDIRI(ERYTHRAİ) PARKURU:

ege-yi-hisset-efes-mimas-yolu-610522-1.

Her mevsim bisiklet ve yürüyüş yolu olarak kullanabileceğiniz 10 km’lik bu parkur çoğunlukla ormanın içinden, körfez manzarası eşliğinde ilerlemekte. M.Ö. 3. binde kurulan Erythrai Antik Kenti M.Ö. 8 – 7. yy’lara kadar doğunun en büyük limanlarından biriydi. Erythrai Antik Kenti’nin Athena Tapınağı, kilise, tiyatro, devlet agorası, mezar anıtı, Helenistik ve Roma villaları, megaron biçimli evleri ile iç içe yaşayan Ildırı kenti oldukça canlı bir görünüm sergiliyor. Ayrıca antik kent kalıntılarının arasından denize girebiliyorsunuz. Eğer bu rotayı tercih ederseniz mutlaka denizine girin derim. Tarihin yansımaları arasında yüzmek çok farklı bir deneyim olacak.

DEĞİRMENDERE (KOLOPHAN)-KARACADAĞ-TAHTALI-ÜRKMEZ (LEBEDOS) PARKURU:

İzmir Değirmendere’den başlayıp Antik Kolophon Kenti’nden geçen yolun devamında Tahtalı Barajı’nı ve Lebedos Antik Kenti’ni görebiliyorsunuz. Yaklaşık 27 km uzunlukta olan bu parkur oldukça yorucu. Tüm gününüzü ayırmanız gerekiyor. Yolun çok büyük bir kısmı ormanın içinden devam ediyor. Makilik alanlar ve portakal bahçeleri içindeki keyifli bir yoldan ilerliyorsunuz. Kolophon Antik Kenti M.Ö. 9 – 8. yy’da kurulmuş. Geç Tunç Çağı’na kadar yerleşim görmüş olan antik kentin kalıntıları arasından yola devam ediyorsunuz. Güzergah üzerindeki Akkaya sırtı ve yangın gözetleme kulesi harika bir panoramik manzaraya sahip. Arkanızda Nif Dağı, Babadağ ve Mahmut Dağı; karşınızda deniz ve Sisam Adası; altınızda Özdere sahili var. Ayrıca Tahtalı Barajı’na varmadan önce kırmızı renkteki göl suyu ile mistik bir havayı çağrıştıran Kaplan Boğazı ve Kaplan Kayalıklarının manzarası çok etkileyici. Parkurun devamında göreceğiniz Tahtalı Deresi üzerinde yer alan Tahtalı Barajı’ndan 1997’den beri İzmir’e içme suyu sağlanıyor. Artık Gümüldür’e doğru yönelmiş olan rotamız sahil kesimine doğru ilerliyor. Ardından Kumsalda veya yürüyüş yolunda yaklaşık 3 km kadar ilerleyen parkurumuz, üzerinde İyon kenti Lebedos'un yer aldığı Kısık Yarımadası'nda son buluyor. M.Ö. 7. yy’da kurulmuş olan Lebeodos Antik Kenti’nden Romalı şair Horatius ”terk edilmiş köy” olarak bahsediyor. Klasik Dönem'de sikke basmayan tek İyon kenti olarak biliniyor. Günümüzde özel arazi içerisinde kalan Lebedos u ziyaret etmek için izin almak gerekiyor.

OVACIK-KLAZOMENİA PARKURU:

ege-yi-hisset-efes-mimas-yolu-610521-1.

Oldukça keyifli bir parkur fakat sıcak yaz günleri dikkate alınarak yürünmeli. Çünkü 11 km’lik parkur boyunca sık gölgelikler mevcut değil. Bu parkur boyunca arkeolojik ören yerlerinden Limantepe, Klazomenai ve Karantina Adası gezilebilir. Limantepe M.Ö. 4. Binedayanan tarihi ile dünyanın bilinen ilk limanı. Bu ören yerinde hala su altı arkeolojik çalışmaları yürütülüyor. Klazomenai ise 12 İyon kentinden bir tanesi. M. Ö. 6. yüzyıldan kalan, dünyanın bugünkü sistemle çalışan ilk zeytinyağı işliğine sahip. Karantina Adası’nın ismi, 9. yüzyılda salgın hastalıkların yayılmasını önlemeyi amaçlayan karantinalardan birinin burada kurulmasından geliyor. Ayrıca adada Makedonyalı komutan Büyük İskender'in ada bağlantısı için yaptırdığı yolun kalıntıları bulunuyor ve günümüzdeki beton yola paralel uzanıyor. Antik kentleri gezdikten sonra Urla – İskele mevkiine çıkacaksınız. Bu meydanda yer alan; 15. yüzyıldan kalma Yahşi Bey Camisini, Şair Yorgo Seferis'in, otel olarak hizmet veren evini, Urla'ya giden yolun sağında Yıldıztepe Şehitliğini, Deniz kıyısında otel ve restoran olarak hizmet verilen 1820 tarihli Batis'in Kahvesini ve Deniz kıyısındaki parkta Tanju Okan heykelini gezip görebilirsiniz.

Bu parkurlar dışında Karaburun ve Mordoğan rotalarını da gezmenizi tavsiye ediyorum. Bedreddin’in, Börklüce Mustafa’nın ve Torlak Kemal’in memleketi Karaburun’un doğasına, sadeliğine ve mütevaziliğine hayran kalmamak elde değil.

*:Arkeolog