Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının ardından gözler yurtdışındaki vakıflara çevrilirken Maarif Vakfı’na bu yıl aktarılacak ödenek yüzde 34 artırıldı. Vakfa 1,8 milyar TL’ye kadar para transferinin önü açılmış oldu.

Eğitim bütçesi Maarif’e akacak

Mustafa BİLDİRCİN

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ENSAR ve TÜRGEV üzerinden yurtdışına aktarılan para transeferine ilişkin açıklamaları tartışmalara neden olurken iktidar, eğitim bütçesinde de aslan payını Maarif Vakfı’na ayırdı. Vakfa aktarılacak kaynağın üst limiti, Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlendi. Karara göre, “Yurtdışındaki FETÖ okullarını devralmak” amacıyla kurulan vakfa Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden 1 milyar 871 milyon 857 bin TL’ye kadar kaynak aktarılabilecek.

MEB bütçesinden 2021 yılında Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün aldığı paydan 6,5 kat daha fazla pay alan Maarif Vakfı’na 2022 yılında aktarılacak kaynağın üst limiti dudak uçuklattı. MEB’in, “Yurtdışında mükerrer sahalarda çalışıyoruz. Farklı sahalara yönlendirme yapılarak kaynakların verimli kullanılması sağlanmalıdır” diyerek dikkati çektiği Maarif için öngörülen kaynak aktarımı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yüzde 34 oranında artırıldı.

BÜYÜK KAYNAK TRANSFERİ YAPILDI

2022 yılında MEB bütçesinden 1,8 milyar TL’ye kadar pay almasına olanak sağlanan vakfa 2019, 2020 ve 2021 yıllarında da büyük kaynak transferi gerçekleştirildi. Kuruluş yasasında yer almasına karşın yönetiminde MEB’den temsilci bulundurmayan vakfa 2019 yılında 422 milyon 547 bin TL, 2020 yılında 684 milyon TL, 2021 yılında ise 1 milyar 77 milyon TL para aktarıldı.

MEB’in, “Performans Programı” raporunda 2022 yılı için Maarif’e öngördüğü kaynak ise 1,3 milyar TL olarak hesaplandı. Ancak Cumhurbaşkanı Kararı ile 1,8 milyar TL olarak belirlenen Maarif’e aktarılacak kaynağın üst limiti, MEB’in öngörüsünü yüzde 34 aştı. Cumhurbaşkanı Kararı ile öngörülen kaynağın, MEB’e bağlı 12 müdürlüğün 2021 yılındaki harcamasının üzerinde olması dikkati çekti. 2021 yılında 993 milyon TL harcayan Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 46 milyon TL harcayan Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve 801 milyon TL harcayan Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün harcamaları, Maarif’e 2022 yılı için öngörülen kaynağa yaklaşamadı.

DAHA VERİMLİ KULLANILMALI

Öte yandan MEB Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü, 2019 yılında yayımladığı raporda Maarif Vakfı ile aynı alanlarda çalışmaktan yakındı. MEB, vakfın kaynakların etkin kullanımına engel olduğunu bildirdi. Müdürlüğün 2019’a yönelik faaliyet raporunda yer alan, “Zayıflıklar” bölümüne şu not düşüldü:

“Türkiye Maarif Vakfı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) gibi kuruluşlar özellikle yurt dışında Genel Müdürlüğümüzle mükerrer sahalarda bulunmaktadır. Söz konusu kurum ve kuruluşlarla iletişimin artırılıp farklı sahalara yönlendirme yapılarak devletin kaynakları daha etkili ve verimli kullanılmalıdır.”

Maarif Vakfı’na aktarılan kaynağın büyüklüğüne yönelik değerlendirmelerde bulunan CHP Milletvekili Murat Bakan, “Milyonlarca öğrenci uzaktan eğitim döneminde eğitim alamadı, binlerce öğrenci yurtsuz kaldı, barınamadı, bilimsel, laik ve ücretsiz eğitimden eser kalmadı” diyerek çelişkiye dikkati çekti. Bakan, Türkiye’deki gençlerin, “Umutsuz, işsiz ve yarınsız” bırakıldığını belirterek, “Milyarlar Maarif’e akıtıldı. Maarif Vakfı, AKP’nin kara deliklerinden biri... Milyarlarca lira akıttıkları, bazı kişileri yurt dışında astronomik maaşlarla istihdam ettikleri, ‘ne iş’ yaptıklarını tam olarak bilemediğimiz gizemli bir kara delik” ifadelerini kullandı.

Eğitim Uzmanı Ali Taştan ise Maarif’in, “AKP’li eski siyasetçilerin koltuk devşirdiği bir kurum haline geldiğini” savundu. Taştan, kurulduğu günden bu yana AKP’li siyasetçilerin vakfın yönetiminde yer aldığının altını çizerek şunları kaydetti: “Milli Eğitim Bakanlığı’nın Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü’nün kimi yetkileri Türkiye Maarif Vakfına devredilmiştir. Vakıf kuruluş amacının dışına çıkarak MEB’in kimi yetkilerini bünyesinde toplamıştır. Denetimi, kontrolü olmayan bir alan haline gelmiştir. Öngörülen bütçenin 500 milyon lira fazla aktarılması döviz kurundaki artıştan kaynaklanmaktadır. Kendi ülkemizde öğrencilerimiz için yemek, taşıma gibi maliyetlerin artmasına rağmen bütçede artış öngörülmemiştir. Kaynak aktarımı yasal olsa da etik değildir. Dövizin her artışında Türkiye Maarif Vakfının bütçesi artırılacaktır. Öte yandan MEB ve Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü faaliyetlerinin önüne geçilmesi doğru değildir.”

ÇALDIKLARI HER ŞEYİN HESABINI SORACAĞIZ

Vakıflar üzerinden yurtdışına para aktarıldığı iddiası gündemdeki yerini koruyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana muhalefet liderinin bürokratları açıkça tehdit ettiğini gördük. Bir Cumhurbaşkanının ailesini hedef alarak böyle bir süreci yönetmek akıl kârı değildir” dedi.

“Ciddi para transferlerinin muhatabı olan Ensar, TÜRGEV ve benzer vakıflara kamu kaynakları neden aktarılmaktadır?” diye soran SOL Parti açıklamasında ise, “Bu kaynaklarla beslenen Ensar, TÜRGEV ve diğerleri FETÖ benzeri yeni bir paralel yapı işlevi görmektedir. Kamudan bu gerici, yandaş vakıflara ne kadar para aktarılmıştır?” denildi.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Milyonlarca genç pahalılık nedeniyle, yurt ve ev bulamadığı için barınma savaşı veriyor. Birileri de ülkenin kaynaklarıyla ABD’de yurt yaptığını söyleyerek, kirli para transferini meşrulaştırmaya çalışıyor. Milyonlarca gencin hakkı doğrudan Erdoğan ailesi tarafından yönetildiği bilinen TÜRGEV başta olmak üzere Ensar ve diğer vakıflara teslim edilmektedir. Ülkenin tüm birikim ve kaynaklarını türlü kirli yöntemlerle yağmalayanlar hesap verecekler. Biliyoruz ki sırtında büyük suçlar birikmiş bu iktidar elbette hesap vermekten kaçacaktır, ancak ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar halka ait olan her bir kuruşun, bizden çaldıkları her şeyin hesabını soracağız.”