17'inci Milli Eğitim Şûrası'nın dünkü çalışmaları da sert tartışmalara sahne oldu. Önceki gün alt komisyondan çekilen Eğitim Sen, eğitimin gerçek sorunlarının görüşülmediği gerekçesiyle, DİSK ile beraber şûra çalışmalarından tümüyle çekildi

EĞİTİM SEN GENEL BAŞKANI DİNÇER: Eğitim hakkının engellenmesine ortak olmayız

BELGİN TORAMAN ANKARA
Yedi yıl aradan sonra ilk kez toplanan ve özellikle imam hatip liseleri mezunlarının üniversiteye normal lise mezunları gibi girmelerine imkan veren düzenlemeyle gündeme gelen ve önceki gün tartışmalı komisyon toplantılarının yaşandığı 17. Milli Eğitim Şûrası'nda dün de genel kurul çalışmalarında hararetli tartışmalar yaşandı. Milli Eğitim Bakanı Çelik'in konuşmasıyla başlayan genel kurul oturumunda Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer'in konuşması bazı katılımcılar tarafından alkışlarla protesto edildi. Dinçer ve arkadaşları da şûranın yurttaşların eğitim hakkını engellemeye yönelik olduğunu ve buna ortak olmak istemediklerini belirterek Eğitim Sen'in şûradan tamamen çekildiğini açıkladı. Açıklama sonrası DİSK yetkilileri de benzer gerekçelerle şûradan ayrıldıklarını söyledi.

'GÖLGE DÜŞÜRMESİNLER'
Milli Eğitim Şûrası'nın Genel Kurul açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, şûranın kısır siyasi, ideolojik tartışmaların gölgelesinde kalmaması gerektiğini belirterek şunları ifade etti:

"Cumhuriyetimizin temel nitelikleri, laik eğitim bu şûraya katılan herkesin, başta ben olmak üzere, şûraya davet edilen, tabii olarak katılan, seçilerek gelen herkesin ortak paydasıdır. Buralardaki müzakereler esnasında, ortaya atılan bazı görüşler, birilerinin hoşuna gitmeyebilir. Eğer herkesin söylediği, herkesin sahip olduğu düşünce, herkesin hoşuna gitseydi, yeryüzünde farklılıklar olmazdı. Laikliği tanımlamama gerek yok. Devlet, dinler, inançlar ve düşünceler karşısında eşit mesafededir. Şüphesiz ki, bu şûrayı kısır siyasi ve ideolojik tartışmalar gölgelememelidir. Hiçbir siyasi partinin gölgesi, bu şûranın üzerine düşmemelidir. İktidar partisinin de muhalefet partisinin de düşmemelidir. Bu şûraya medyanın da gölgesi düşmemelidir."

'BAKANA İNANMAK İSTİYORUM'
Bakan Hüseyin Çelik'in ardından konuşma yapan CHP Denizli Milletvekili Mustafa Ga-zalcı, 8 yıllık temel eğitimin 5+3 ve 4+4 gibi modellerle bölünmesine izin vermeyeceklerini belirtti ve bakanın laiklikle ilgili açıklamalarına inanmak istediğini söyledi. Gazal-cı "Bakanın söylediklerine inanmak istiyorum. Meclis'ten çıkarılamayan katsayı uygulamasının buradan çıkarılmak istenmesini anlamak mümkün değil. Bizim önerimiz eğitimin 12 yıl kesintisiz olmasıdır" dedi.

'EĞİTİM SİSTEMİ ÇÖKTÜ'
Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ise eğitim sisteminde yaşanan sorunların temelinde sağ muhafazakâr anlayışların yattığını söyledi. Şûrayı üniversiteye girişte uygulanan katsayı ile ilgili tartışmalara kilitleyerek eğitimdeki sorunların çözülemeyeceğini kaydeden Dinçer, "Biz katsayıyı değil, yapısal sorunları, yönetsel sorunları gündeme getirdik. Sorunu katsayıya kilitleyen, şûrayı bunun gölgesine düşüren eğitim politikalarıyla eğitimin sıkıntıları giderilemez. Hükümetin bu politikalarına ortak olmayacağız. Biz herkesin parasız, bilimsel, laik eğitim hakkından yararlanmasını savunuyoruz" dedi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, Dinçer'in konuşma süresinin bittiğini belirtmesi üzerine, salonda bulunan katılımcılardan bazıları Dinçer'i alkışlarla protesto ettiler. Tartışmaların ardından Dinçer, "Yurttaşların eğitim hakkını engellemeye yönelik bu şûraya ortak olmamak adına şûradan çekiliyoruz" diyerek arkadaşlarıyla birlikte salonu terk etti.

DİSK Genel Sekreter Yardımcısı Perihan Sarı da salondan ayrılarak şûradan çekildiklerini açıkladı. Sarı, şûraya hükümetin gölgesinin düştüğünü ileri sürerek, şûranın bakanlık bürokratları aracılığıyla yönlendirilmeye çalışıldığını savundu.

'CUMHURİYETİN ÖĞRETMENLERİSİNİZ'
YÖK Üyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, 17. Milli Eğitim Şûrası'nın "katsayı konusuna alet edilmemesi gerektiğini" söyledi. Saylan, öğretmenlere seslenerek "Siz hükümetin değil, Cumhuriyetin öğretmenisiniz" dedi. Görüşmelerde bilimsel eğitimden, gençlerin önünün açılmasından söz edilirken imam hatiplilerin üniversiteye girmelerini kolaylaştırıcı bir oylamanın yapılmasının "planlanmış" izlenimi yarattığını ifade eden Saylan, şûranın bu kararında ısrar etmemesi gerektiğini kaydetti.

İŞTE TARTIŞMALI KARARLAR
ŞÛRADA eğitim sistemine yön verecek kararlardan bazıları şöyle:

» Belediyeler, İl özel idareler, kamu iktisadi teşekkülleri, vakıflar ve diğer müteşebbislerin okul öncesi eğitim kurumları açmaları teşvik edilmeli ve bu kurumlar desteklenmeli

»Okul öncesi eğitim kurumlarının açılmasında özel sektör teşvik edilmeli

»İlköğretimde seçmeli ders sayısı arttırılmalı

»Özel sektörün eğitime yatırım yapması özendirilmeli

»Liseler, genel akademik liseler, mesleki ve Teknik eğitim liseleri ve açık öğretim liseleri olmak üzere üç bölüme ayrılmalı

»Belli sınıflarda yapılacak merkezi olgunluk sınavları ile ortaöğretim başarı notunun belirlenerek bunun üniversite giriş sınavlarına belli oranda katkıda bulunması benimsenmelidir.

AKP'nin eğitim planı netleşti
AKP,
7 yıldır toplanmayan Milli Eğitim Şûrası'nı, seçimlere bir yıl kala toplayarak ve tartışmalı maddeleri şûra gündemine getirerek, başta imam hatip olmak üzere pek çok konuda vaatte bulunduğu seçmenine göz kırptı. Gündeme gelen konuların tepkilere neden olduğu şûranın ilk dört gününe, 'imam hatip liselerine tüm üniversitelerin yolunu açacak olan kararlar' damgasını vurdu. Şûrada tüm ortaöğretim öğrencilerinin ayrım yapılmaksızın eşit şartlarda sınava girebilmeleri ve eşit şartlarda puanlamaya tabi tutularak tüm üniversitelere girebilmeleri kararı alınırken, bir başka tartışmalı madde de eğitimin özelleştirilmesi yönündeki kararlar oldu. Birgün Ankara

DİSK: Meclis'te beceremediklerini şûraya taşıdılar
DİSK
Genel Sekreteri Musa Çam, yaptığı basın açıklamasında Milli Eğitim Şûrası'na hükümetin gölgesinin düştüğü vurguladı. Alt komisyon çalışmalarının yönlendirildiği, hükümetin Meclis dahil yönetme erkini kullanarak gerçekleştirmesini beceremediği konuları şûra üzerinden, vekaleten görevlendirilmiş kadrolar aracılığıyla yapmaya çalışıldığının ifade edildiği açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığı, şûra üzerinde yarattığı hegemonyayla Türkiye'yi geleceğe taşıyacak, genç kuşaklara aydınlık bir gelecek sağlayacak bir vizyon üretmekten yoksun olduğunu da ortaya koymuştur. DİSK, alt komisyon çalışmalarında sürdürülen antidemokratik tutumlar ve fiili durumlar aracılığıyla ortaya çıkan sonuçları kabul edilemez bulmaktadır ve bütün bu nedenlerle, oylamalara katılmaksızın şûradan çekilmiştir!" denildi. Birgün