Barış İçin Akademisyenler’in Ankara İdare Mahkemeleri önünde görülecek duruşmalarına çağrı yapan Eğitim-Sen 5 No’lu Şube, "AYM kararlarına rağmen bildiriyi içerik yönünden tartışmaya açan yargılamaların sürdürülmesinin kabul edilemez olduğunu kaydetti, dayanışma çağrısı yaptı.

Eğitim-Sen 5 No’lu Şube'den Barış Akademisyenleri için dayanışma çağrısı

Olağanüstü Hâl (OHAL) Kararnameleriyle ihraç edilen Barış İçin Akademisyenler’in yaklaşık altı yıldır süren hukuk mücadelesinin idare mahkemelerinde devam ettiğine dikkat çeken Eğitim-Sen 5 No’lu Şube, “AYM kararlarının bağlayıcılığı açık ve zorunlu iken, özel yetkili bu idare mahkemelerinin yeniden bildiriyi içerik yönünden tartışmaya açması ve yargılamayı bu çerçevede sürdürmesi kabul edilemez” açıklamasında bulundu.

Bugün görülen duruşma sonrası yazılı bir açıklama yaparak, Komisyon’un kararlarına karşı yapılan itirazlara ilişkin duruşmaların 27 Ekim, 31 Ekim ve 25 Kasım 2022 tarihlerinde de Ankara İdare Mahkemeleri’nde devam edeceğini hatırlatan Şube, bildirinin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından ifade özgürlüğü” kapsamında görülmüş olmasına rağmen OHAL Komisyonu’nun imzacıların ihraçlarına karşı yaptıkları başvuruyu reddettiğini kaydetti.

Açıklamada, AYM kararlarının bağlayıcılığı zorunlu iken yargılamanın bu çerçevede sürdürülmesinin kabul edilemeyeceği vurgulandı.

NE OLMUŞTU?

2015 yılı Temmuz ayından başlayarak uygulanan sokağa çıkma yasakları sırasında işlenen hak ihlallerine itiraz etmek için, 11 Ocak 2016’da akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzalamışlardı. Bu nedenle 2212 imzacı akademisyen, geçtiğimiz yedi yıl içerisinde çok sayıda hak ihlaline maruz bırakıldı. Kimileri gözaltına alındı, tutuklandı.Haklarında disiplin soruşturmaları ve adli soruşturmalar açıldı.

822 imzacı akademisyen "terör örgütü propagandası yapma" suçlamasıyla ceza mahkemeleri önünde yargılandı. Kamu üniversitelerinde çalışan imzacı akademisyenlerden 406'sı OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleriyle kamu görevinden ömür boyu çıkartıldılar.

2019 yılında AYM, Barış Bildirisi’ne imza atmanın ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna hükmedince ağır ceza mahkemelerinde yargılanan Barış Bildirisi imzacıları beraat etti. Fakat OHAL Kararnameleriyle ihraç edilen imzacı akademisyenler bakımından bu beraat kararlarının hiçbir etkisi olmadı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, geçtiğimiz yıl, Türkiye'den önündeki başvurularla ilgili savunma isteyinceye dek OHAL Komisyonu imzacıların ihraçlarına karşı yaptıkları başvuruları sürüncemede bırakmaya devam etti. Verilen kararlarda ise tüm başvurular reddedildi.