Çernobil felaketinin 34'üncü yıldönümünde, Ekoloji Birliği yaptığı açıklamayla inşaatına başlanan Mersin Nükleer Güç Santrali'nin temelinde çatlakların oluştuğuna dikkat çekti

Ekoloji Birliği: Nükleer sevdasından bir an önce vazgeçilmeli



BİRGÜN İZMİR

26 Nisan 1986 yılında meydana gelen Çernobil faciasının üzerinden 34 yıl geçti. Yaşanan facia sonucu insanlar yaşamını yitirdi, yüzbinlerce insan süreç içerisinde çeşitli hastalıklara yakalandı ve sakat kaldı. Hava, toprak ve su zehirlendi ve santraldeki patlamanın ardından bölgedeki bitki ve hayvanlarda birtakım mutasyonlar gözlemlendi. Kaza yalnızca Rusya’yı değil, Avrupa'nın birçok ülkesini etkiledi.

Ekoloji Birliği, Çernobil'i unutmadık diyerek facianın yıldönümünde bir açıklama yaptı. İnsan eliyle yaratılan facianın etkilerinin hala devam ettiği belirtilen açıklamada, "Türkiye, Çernobil faciasından hatırı sayılır bir şekilde nasibini aldı ve özellikle Karadeniz’de yaşayanlar ciddi şekilde zarar gördü. Kazım Koyuncu’yu ve daha yüzlerce insanı genç yaşında bu nedenle kaybettik. 2011’de yaşadığımız Fukushima Nükleer Santral kazası en önemli olanlarından birisiydi. Binlerce insanın ölümü ve sakatlanmasına yol açan, zehirli atıklarına hala çözüm üretilememiş, sınırlı bir kaynağa mahkûm olan nükleer santrallerde ısrar eden anlayışları kabul etmek mümkün değildir" denildi.

"KAYNAKLAR SAĞLIK VE YOKSULLUKLA MÜCADELEYE AYRILMALI"

Mersin ve Sinop'ta yapılması planlanan iki nükleer güç santraline ve tehlikesine dikkat çekilen açıklamada, "Tüm mücadelelere ve yasal kazanımlara rağmen Mersin Nükleer Güç Santralı’nın inşaatına başlanmıştır. Daha inşaat aşamasında temelinde oluşan çatlarlar vb. nedeniyle gündeme gelen Akkuyu NGS, şimdi de koronavirüs salgını sürecinde çalıştırdıkları 6000’in üzerinde işçinin sağlık sorunları ile gündeme gelmektedir. Sinop NGS’nin süreci ise nükleer karşıtı mücadelenin uzun soluklu mücadelesi sonucu uzatılmış ve gelinen noktada da Japonlar projeden çekilmişlerdir. Ülkemizde enerji açığı olduğu iddiası kocaman bir yalandır. Koronavirüs sürecinde İnsanlar can derdinde iken siyasi iktidar bu krizi fırsata çevirerek ekolojik yıkım projelerini uygulamaya ve ÇED süreçlerine devam ediyor. Ülkemiz ve tüm dünya nükleer sevdasından bir an önce vazgeçmeli. Akkuyu Nükleer Santralı inşaatı durdurulmalı ve kaynaklar sağlık ve yoksullukla mücadelede için kullanılmalıdır" ifadeleri kullanıldı.