Ekolojik krize sanatsal çözüm

Işıl ÇALIŞKAN

Bugün tüm dünyanın en acil çözümü ekolojik kriz. Doğa insan eliyle hunharca katlediliyor. Yakın gelecekte yaşayacak bir gezegenimiz, içecek suyumuz, yiyecek ekmeğimiz kalmayabilir. Buna rağmen mesele ciddiye alınmıyor. Tüm kesimler gibi kültür sanat dünyası da bu mücadelenin içinde yer almak istiyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları ile hazırlanan “Ekolojik Dönüşüm için Kültür ve Sanat” raporu bu arayışın bir sonucu.

Rapor, ekolojik krizi sosyal, politik, ekonomik ve kültürel yönleriyle tartışıp sürdürülebilirliğin nasıl tesis edilebileceğini mercek altına alıyor. Raporun aynı derecede önemli diğer bir amacı ise, kültür-sanat aktörlerinin ekolojik dönüşüm için eyleme geçmekte oynayabileceği etkin rolü vurgulamak.

ekolojik-krize-sanatsal-cozum-854755-1.

İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece ile bu raporu ve getirebileceklerini konuştuk. Ece, ekolojik krize kültür-sanat alanından cevaplar aranırken, katılımcı yaklaşımlar, yerel kültür politikaları, kültürel çoğulculuk gibi pek çok konunun yeniden gündeme geldiğini anlatıyor. Ekolojik dönüşümün kültür sanat dünyasında nasıl bir rol oynayacağını sorduğumuzda ise Ece, “Bilimsel verilere rağmen harekete geçemeyen insanları edebiyat, müzik, sinema, tiyatro veya güncel sanatın diliyle yakalayabilir ve dönüşümü tetikleyebilirler. Saha araştırması sırasında görüşülen bir kültür profesyonelinin sanatın hikâye oluşturma gücüyle ilgili söylediği gibi; “Projeler, veriler, tablolar sizi eyleme geçirmez. İnsan, hikâyelerle harekete geçer” yanıtını veriyor.

SİYASAL VE KÜLTÜREL DEĞİŞİM ŞART

Raporu kaleme alan Doç. Dr. Hande Paker’e ise, kültür sanat kurumlarının karbon ayak izini azaltmak için neler yapabileceğini sorduk. Paker şöyle yanıtladı: “Öncelikle, enerji kullanımını azaltmak ve enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan elde etmek iklim krizinin en önemli sebebi olan karbon salımını düşürüyor. Ayrıca seyahat alışkanlıklarını yeniden düşünmek ve yerele yönelerek, örneğin yerel zanaatkârlarla bağlar kurarak çalışmak, sanatsal üretimin karbon ayak izini azaltmak için düşünülebilir. Kültür kurumları fosil yakıt şirketleri ile olan bağlarını da bu süreçte koparıyor. Sadece karbon ayak izini değil, genel olarak ekolojik ayak izini azaltmak için atılabilecek diğer adımlar arasında atıkları azaltmak ve mümkün olduğu kadar döngüsel hale getirmek (yeniden kullanmak), su kullanımını azaltmak ve plastik kullanımına son vermek sayılabilir.”

ekolojik-krize-sanatsal-cozum-854754-1.

Paker, raporun vurguladığı en önemli noktalardan birinin ekolojik dönüşümün sınırlı ve teknik bir mesele değil, siyasal ve kültürel değişimi içeren kapsamlı bir dönüşüm olması gerektiğini söylüyor.