Deprem bölgesinde hayat normale dönmedi. Ülke genelinde işsizlik ödeneği başvuruları azalırken deprem bölgesinde yüzde 12 arttı. Sadece 3 milyon nüfuslu bölge ekonomisi değil, ülke ekonomisi ağır hasar aldı.

Ekonomide sarsıntı sürüyor
Antep’te işçiler zamlara karşı eylem yaptı. (Fotoğraf: Evrensel)

Havva GÜMÜŞKAYA

Tarihin en karanlık felaketlerinden birinin yaşandığı 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçti. 11 ili etkileyen depremlerin birinci yıl dönümünde güncellenen resmi verilere göre 53 bin 537 kişi yaşamını yitirdi, 107 bin 213 kişi ise yaralandı.

Depremin ardından geçen bir yıllık süreçte barınma hakkından, eğitime, sağlık hakkından çevre ve mülkiyet hakkına çoklu krizler yaşanmaya devam ediyor. Depremlerle birlikte sadece 3 milyon nüfuslu bölge ekonomisi değil ülke ekonomisi de ağır hasar aldı. Deprem sonrası oluşan barınma ve temel ihtiyaçlara erişim krizi nedeniyle yaklaşık 2 milyon kişinin deprem bölgesinden göç ettiği, yaklaşık 800 bin kişinin de deprem bölgesindeki kırsal alana taşındığı tahmin ediliyor.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının (SBB) hazırladığı Deprem Sonrası Değerlendirme Raporu'na göre 6 Şubat depremlerinin yarattığı fatura 103,6 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu büyüklüğün 2023 yılı milli gelirinin yaklaşık yüzde 9’una ulaşabileceği belirtildi.

ÖDENEK BAŞVURULARI YÜZDE 82 ARTTI

Depremde evleri yıkılanlar, sevdiklerini kaybedenler ekonomik güçlüklerle de karşı karşıya kaldı. Bölgede kayıplar ve göçler nedeniyle işgücü sorunu yaşanırken hayatta kalan ve yaşadığı yeri terk etmeyenler de işsizlikle karşı karşıya kaldı. Gaziantep Sanayi Odasının (GSO) Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile kamu ve özel sektörün katkılarıyla hazırlanan Üretim Sektörünün Deprem Etki Analiz ve Raporlama Çalışması'na göre depremin istihdama en olumsuz yansıdığı il Hatay oldu. Kentte özel sektörde çalışan sayısı yüzde 35 azaldı. Başka bir ifadeyle her üç kişiden biri artık çalışmıyor. Ekim ayında yayımlanan çalışmaya göre Maraş'ta özel sektörde çalışan sayısı yüzde 29 azalırken Malatya'da 4 kişiden biri deprem sonrası çalışmıyor. Adıyaman'daki özel sektör istihdamı ise 55 binden 48 bine indi.

Ayrıca ülke genelinde işsizlik ödeneği başvuruları azalırken deprem illerinde ciddi artış dikkati çekti. İŞKUR verilerine göre işsizlik ödeneği başvuruları ülke genelinde yüzde 3,6 gerilerken deprem bölgesindeki 11 ilde yüzde 12 arttı. Hatay, Adıyaman, Maraş, Malatya ve Kilis işsizlik ödeneği başvurularının en yüksek olduğu iller oldu. Depremlerin etkisinin en yoğun yaşandığı Hatay’da Ocak-Kasım döneminde 31 bin 886 kişi işsizlik ödeneğine başvurdu. Bu sayı önceki yılın aynı döneminde 17 bin 448’di. Söz konusu dönemde sadece Hatay’daki başvurulardaki artış yüzde 82,7 oldu. İşsizlik ödeneği alanlar Hatay’da yüzde 50,3, Maraş’ta yüzde 14,25, Malatya’da yüzde 9,4, Kilis’te yüzde 5,5 ve Adıyaman’da yüzde 0,7 artarken diğer tüm illerde geriledi.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, deprem felaketinin bölgedeki üretim, ihracat ve istihdama etkileri hakkında bilgi verdi.

Üretim kalelerinin yıkıldığını kaydeden Sönmez, “Deprem felaketi, fabrikalarımızın yıkılmasına, makinelerin zarar görmesine neden olurken altyapı ve üstyapı gibi ulaşımda yaşanan aksaklıklar da tedarik zincirlerinin kırılmasına yol açtı. Tüm bunlar deprem bölgesinin üretimini ve ihracat gücünü olumsuz etkiledi” ifadelerini kullandı. Deprem bölgesindeki ihracatın yüzde 13 daraldığını belirten Sönmez, bölge ihracatında yaklaşık 2,8 milyar dolarlık kayıp yaşandığının altını çizdi.

Bölgedeki ihracat ve sanayi yapısı önemli ölçüde tekstil ve demir-çelik sektörlerine bağlı olduğunu kaydeden Sönmez, “Bu anlamda deprem bölgesinde sanayi temelli bir daralma olduğunu; iş gücü eksikliği, altyapı ve finansmana erişim sorunları nedeniyle de milli gelir düzeyi ve ihracatta deprem öncesindeki seviyeye ancak 2026 yılı itibarıyla yeniden ulaşılacağını öngörüyoruz” dedi.

∗∗∗

İSTANBUL DEPREMİ RİSKİ ORTADA

TÜRKONFED Başkanı Sönmez, olası İstanbul depreminin ülke ekonomisine vereceği zarara da dikkati çekerek, “Türkiye’ye en az üç tane Marmara Bölgesi gerekiyor. Özellikle yüksek deprem riskine sahip İstanbul, tek başına milli gelirin yüzde 31’ini üretirken, tahsil edilen verginin de yüzde 45’ini ödüyor. İhracatın yaklaşık üçte ikisi Marmara Bölgesi’nden, 2022 yılı büyümemizin yarısı ise sadece İstanbul’dan geldi. Bu tablo, olası İstanbul depreminin ekonomimize vereceği zararı ortaya koyuyor. Bu riski kamu, özel sektör, STK ve yerel yönetim iş birliği ile ortadan kaldırmamız, ülkemiz için beka meselesidir” açıklamasında bulundu.