Elektrik kesintileri neden yaşanıyor?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yaşanan elektrik kesintilerinin nedeni olarak sıcaklık artışlarını gösterdi. Yani açıklamaya göre elektrik sisteminde bir arıza veya yetersizlik yok. Ancak veriler bunu söylemiyor.
Nedim Bülent DAMAR*
Uzun yıllardan beri Türkiye’de elektrik kesintileri yapılmamıştı. En son 2015 yılındaki sistem çökmesi sırasında yaşanan elektrik kesintileri sonrası, yetkililerin defalarca “Türkiye’de arz, talebin çok üzerindedir” beyanatlarına şahit olundu. Gerçekten de yasa ile Türkiye elektrik istatistiklerini yayınlamakla görevlendirilmiş olan TEİAŞ’ın 2021 haziran ayı kurulu güç raporunda, haziran ayı sonu itibarı ile Türkiye’nin elektrik kurulu gücü 98.162,4 MW (megawatt=1000Kw) olarak belirtildi. 2020 yılı sonuna göre 2 bin 272 MW güç artışı olduğu da ayrıca hükümet yanlıları tarafından gururla ifade edildi.
Sorumsuz şirketler
Ancak ağustos ayı başında elektrik kesintileri yaşandı. Dağıtım şirketleri, müşterilerini TEİAŞ kaynaklı elektrik kısıntısı yapıldığından elektrik kesintileri uyguladıklarını mesajla duyurdu. Kesintilerin dağıtım sisteminden değil, iletim sisteminden kaynaklandığını söyleyerek, kendilerini sorumsuz ilan ettiler. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, artan sıcaklıkların neden olduğu talep artışı sonucunda sistemde kısa süreli elektrik kesintileri yaşan-dığını ve hemen önlemlerini aldıklarını duyurdu. Basında TEİAŞ yetkililerinin eksik güç miktarının 5 bin MW civarında olduğunu söyledikleri de yer aldı.
Aynı hafta ülkemizde büyük orman yangınları meydana geldi. Binlerce hektar orman kül oldu. Yangın bölgesinin içerisinde kalan kömür yakıtlı Kemerköy Termik Santralı son anda rüzgârın yön değiştirmesi ile yanmaktan kurtuldu. Kemerköy Termik Santralı ile Milas arasında ormanlık alanların ortasında bulunan Yeniköy Termik Santralı da yanma tehdidine maruz kaldı.
Yanma tehlikesi olan kömür yakıtlı santralların yanmaları durumunda neden olacakları tehlikeler kamuoyunca tartışıldı. Genelde bir patlama olasılığı üzerinde durularak, “santrallar sanki ağaçlardan daha kıymetliymiş gibi” ormanlardan çok daha iyi korunması ge-rektiği üzerinde pek çok kişi hemfikir oldu. Nitekim Yeniköy Santralı’nın yangından korunması için, pek çok orman için yapılmayan, büyük bir yangın müdahale grubu bekletilmeye başlandığı medyada yer aldı. Yukarıda yer alan olayların ayrıntılarının kamuoyunca bilinmesi, iyi anlaşılması ve bazı soruların yanıtlanması yerinde olacak.
Kesintiler neden oldu?
Yaşanan elektrik kesintilerinin Bakanlıkça nedeni, sıcaklık artışları olarak açıklandı. Yani sistemde bir arıza veya yetersizlik yoktu; arz, talebi karşılayamadı. Ancak veriler bunu söylemiyor. Yukarıda belirtildiği gibi Türkiye’nin kurulu gücü 98.162,4 MW. Ağustos ayının ilk haftasında yaşanan puant (en yüksek-maksimum) güç talepleri aşağıdaki tablo ve yukarıdaki grafikte gösterildiği şekilde gerçekleşmiştir.
Tabloda görüldüğü üzere resmi veriler, ağustos ayının ilk haftasında maksimum talebin (tüketimin) en yüksek olduğu gün talebin yaklaşık yüzde 75’i oranında yedek güç mevcuttur. Yedekte bekleyen güç, 42 bin MW ile 51 bin MW arasındadır ve bu miktar eksik kaldığı söylenen 5 bin MW gücün çok üzerindedir. Yedek bekleyen bu güç rakamlarının afaki ol-duğu su azlığından dolayı HES’lerin çalışamadığı, bazı santralların arızalı olduğu vs. söylemlerinde gerçek payı olabilir. Ancak TEİAŞ Yük Tevzi Bilgi Sistemi, her gün emre amade olan santralların listesini de yayınlamaktadır. Kesintilerin olduğu gün, üretimleri mevsimsel ve doğa koşullarına bağlı olmayan doğalgaz ve kömür santrallarının emre amade olan güçleri aşağıdaki gibidir:
Yani elektrik kesintilerinin yaşandığı gün 15 bin MW’dan fazla kömür ve doğalgaz santral-ları sisteme elektrik vermemiştir. Bu santrallardan kömür santrallarının bir kısmının çalışamaz durumda olduğu bilinmekte. Ancak mevcut doğalgaz santralları içerisinde yedekte bekleyenlerin tamamı çok kısa zamanda devreye alınabilecek durumda ve yalnızca bu tür santralların gücü bile eksik kaldığı bildirilen 5 bin MW’dan yüzde 50 fazla. Yapılan elektrik kesintilerinin ana nedeni mevcut doğalgaz santrallarının devreye alınmaması olarak gö-rünmektedir. Büyük bir bölümünü yap-işlet santrallarının oluşturduğu bu santrallar, neden hemen devreye alınmamıştır? Bu santrallar uzun zamandır üretim yapmamakta veya kapasitelerinin çok küçük bir kısmı kadar üretim yapmaktadır.
Emre amade santrallar
Sistemdeki emre amade santralların devreye alınmamasının nedenleri; ancak santralların sisteme elektrik satacakları fiyatın kabul edilmemesi veya TEİAŞ’ın bir gün sonraki elektrik ihtiyacını tespit edemeyerek, alım yapmaması ile mümkün. Her iki durumda bir güç eksik-liğini değil de bürokratik bir iş bilmezliği işaret etmekte. Türkiye’de sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde artmaya başlaması ile ağustos ayı ilk haftasında saat 14.00 ila 16.00 arasında elektrik talebi çok artmıştır. Yukarıdaki grafikte görüldüğü üzere, artış ani-den olmamış ve tedricen gelişmiştir. Ayrıca son yıllarda Türkiye’de en yüksek elektrik talebi sıcaklığın yüksekliği ile paralellik göstermekte. Yani klima kullanımı etkili olmakta; bu bilinen bir gerçektir. Dolayısı ile TEİAŞ yetkililerinin bu gerçeği göz ardı etmiş olması düşünülemez ancak bu gerçeğe gözlerini kapatmış olabilirler.
Doğalgaz yakıtlı santrallardan elektrik üreticilerinin geçmişte Kaliforniya’da olduğu gibi, “istediğimiz fiyat olmazsa elektrik satmayız” demiş olduğunu da düşünmek istemiyoruz. Dolayısı ile meydana gelen elektrik kesintilerinin yukarıda sayılan nedenlerin birisi veya tamamının geçerli olması halinde bile sorumluların sorumsuzca ve lakaydi içerisinde hare-ket etmiş olmasından kaynaklandığı görülmekte. Nitekim kesintilerin olduğu 2 Ağustos’tan sonra da “puant talep” artmaya devam etmiş ancak kesintiler olmamıştır.
Yangınların etkisi
Ülkemiz için büyük bir felaket olan orman yangınları, Kemerköy ve Yeniköy santrallarını da tehdit etmiştir. Bu durum kamuoyunda orman yangınları ile elektrik tesislerine etkilerinin uzun boylu tartışılmasına neden olmuştur. Orman yangınları büyük hasar veren felaketlerdir. Yangın olan bölgelerde yaşamı yok ederler. Eğer yangın bölgesinde bir santral ve-ya enerji nakil hattı var ise bu tesislerde etkilenir ve hasar görür.
Enerji nakil hatları yangın söndükten kısa bir süre sonra onarılabilirler ve yeniden işler du-ruma getirilebilirler. Santrallar da aynı şekilde onarılıp, devreye alınabilir ancak santralla-rın onarımı daha uzun zaman alır ve daha pahalıya mal olur. Kömür yakıtlı termik santrallarda bazı kısımların soğutmasında kullanılmak üzere az miktarda “hidrojen” ve “startup” denen ilk devreye alma işleminde kullanılan “fuel oil” mevcuttur. Yangından önce bunlar mutlaka güvenli alanlara taşınmalıdır aksi durumda yangını artırabilir. Bazı başka yanıcı kimyevi maddelerinde santrallarda arıtma tesisleri için depolanmış olma olasılığı vardır. Bu kimyevi maddelerde güven altına alınmalı. Burada saydıklarımız küçük ölçekli maddelerdir ve büyük bir tehlike arz etmezler ancak yangının etkisini azda olsa arttırırlar. Kömür yakıtlı termik santrallarda yangın nedeni ile büyük patlamaların olma olasılığı çok azdır. Kömür yakıtlı santrallarda stok kömür genellikle örtülüdür ancak yanma tehlikesi yine de vardır. Ancak kömür stok sahaları büyük açık alanlardır ve yanan kömürün yangını azdırması olasılığı azdır.
Yangın tehlikesi atlatan Kemerköy ve Yeniköy santrallarının toplam gücü bin 73 MW’dır ve Türkiye’nin kurulu gücü içerisindeki yeri yüzde 1 civarındadır.
Orman yangınları söz konusu olduğu zaman önemli olan onarımla veya yenisi ile tekrar-dan elde edilecek yapı ve tesisler değil, eski haline gelmesi on yıllar alan ormanların ve or-man içi yaşamın uğradığı felakettir. Her bir orman yangını yeşili ve doğal yaşamı yok eder, iklim değişikliğini körükler ve doğrudan insan yaşamını etkiler. Yaşamın kaynağı olan do-ğayı uzun süre etkisiz hale getirir. Doğanın etkinliğini kaybetmesi ise insanların yaşayabi-lecek bir dünyadan mahrum olması anlamındadır. Bu nedenle esas olan yangın söndürme ile beraber yangın önleme sistemlerinin de geliştirilmiş olmasıdır.
Orman yangınlarının elektrik sistemine verebileceği hasarlar giderilebilir ve etkisi sınırlı hasarlardır. Santrallar büyük hacimli yatırımlardır ancak yangın sonrası onarılabilirler. Onarım masrafları yüksek olabilir bu nedenle yangın tehlikesi olan orman alanları içerisine santral yapılması tercih edilmemelidir. Henüz yangınlar tamamen söndürülemediği için elektrik sitemindeki hasar tam olarak tespit edilememiştir. Ancak durdurulan Kemerköy santralı çok kısa süre içerisinde devreye alınabilmiştir.
Türkiye’de son günlerde yaşanan yangın felaketlerinin önemi doğaya verdiği zarardır, elektrik sistemine vermiş olabileceği zarar bunun yanında çok küçük kalmaktadır. Yöneticiler yangın önleyici tedbirlerin bir an önce sürdürülebilir şekilde alınmasını sağlamakla yükümlüdür.
*Elektrik Mühendisi-TMMOB Nükleer Santrallar İzleme Komisyonu Üyesi