Ersoy Yaşar ersoy@otosafari.com Danske Bank, HSBC, ING ve J.P. Morgan’ın aracılık ettiği ve yaklaşık 260 yatırımcıdan 3,5 milyar avro talep alan yeşil tahviller, Avrupa’nın kurumsal yatırımcı tabanının büyük ilgisiyle karşılaştı ve beklenenin tam 7 katı üzerinde talep gördü. 2030’a kadar küresel filosunun tamamında sıfır emisyon seviyesine ulaşmayı hedefleyen şirket, tahvil ihracından elde edilen geliri sadece […]

Elektrikli araçlara ‘yeşil’ adım

Ersoy Yaşar

ersoy@otosafari.com

Danske Bank, HSBC, ING ve J.P. Morgan’ın aracılık ettiği ve yaklaşık 260 yatırımcıdan 3,5 milyar avro talep alan yeşil tahviller, Avrupa’nın kurumsal yatırımcı tabanının büyük ilgisiyle karşılaştı ve beklenenin tam 7 katı üzerinde talep gördü.

2030’a kadar küresel filosunun tamamında sıfır emisyon seviyesine ulaşmayı hedefleyen şirket, tahvil ihracından elde edilen geliri sadece Bataryalı Elektrikli Araçların (BEV) alımını finanse etmek, elektrikli sürüşe geçişi hızlandırmak ve iklim değişikliğinin üstesinden gelmeye yardımcı olmak için kullanacak.

sürdürülebilir finansman

Konuyla ilgili açıklama yapan LeasePlan CEO’su Tex Gunning, sürdürülebilir finansman araçlarının, iklim değişikliğinin üstesinden gelmeye yardımcı girişimleri hızlandırmanın anahtarı olduğunu vurgulayarak, “İklim değişikliği karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri ve ulaşım da bunun en büyük nedenlerinden biri. Yollarda 1,8 milyon aracı olan bir kiralama şirketi olarak, daha sürdürülebilir bir ulaşım sisteminin geliştirilmesini desteklemek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Amacımız, daha temiz, düşük emisyonlu araçları müşterilerimize uygun bir seçenek haline getirmek için gereken altyapıyı teşvik ederek şehirlerimizde ve yaşama alanlarımızda daha sağlıklı ortamlar yaratmaya yardımcı olmak” diye konuştu. LeasePlan Yeşil Tahvil Sistemi, Yeşil Tahvil Prensipleri ile uyumlu olup ‘temiz taşımacılık’ kategorisi altında yer alıyor.

***

Türkiye elektrikli otobüste seri üretime hazır

Türkiye Elektro Mobilite Derneği AVERE tarafından organize edilen ‘Mobilitenin Yakın Geleceği’ paneli Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

Panelde bir konuşma yapan TEMSA Genel Müdürü Hasan Yıldırım, Türkiye otomotiv pazarının büyük fırsatlar ve potansiyel barındırdığını belirterek, hem Türkiye elektrikli araç pazarını değerlendirdi hem de pazarın geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Yıldırım konuşmasında, “Bugün, Avrupa için kritik bir metrik olan 1000 kişiye düşen otomobil sayısına baktığımızda; Türkiye’de bu sayı 183, İtalya’da 704, Polonya’da 683, Bulgaristan’da yaklaşık 500. Sadece bu rakamlara baktığımızda dahi Türkiye pazarının büyük fırsatlar barındırdığını çok net görüyoruz. Diğer yandan 2050 yılına geldiğimizde, küresel nüfusun üçte ikisinin kentlerde yaşayacağı öngörülüyor. Gelecekte muhtemelen araçlarda emisyon olmayacak. Araçlar otonom olacak. Evden çağıracaksınız, sizi A noktasından B noktasına götürecek, hatta D noktasına götürecek.

Şehirlerdeki yaşamın kalitesini ve konforunu artırmak için otomotiv sektörü ve üreticiler önemli bir rol oynayacak. Bunun en önemli sonuçlarından biri de alternatif yakıtlı araçlara yönelim olacak. Ekolojimizin dayattığı bu gerçekler başta otomotiv olmak üzere tüm taşımacılık sektörünü bu noktaya itiyor” ifadelerini kullandı.

‘ilk adaptasyon süreci’

Elektrikli araçlar konusunda Türkiye’nin henüz ilk adaptasyon sürecine geçmeye çalıştığını vurgulayan Yıldırım, “Elektrikli araçlar konusunda sancılı bir süreçten geçiyoruz. Ancak eminim, ülkemizde elektrikli araç satışları arttıkça altyapı yatırımları da paralel bir şekilde gerçekleşecektir.

Şu an TEMSA olarak seri üretime hazır 3 adet elektrikli modelimiz var, yani Türkiye elektrikli otobüste seri üretime hazır. Artık önemli olan bu sanayiyi yerli kılabilmek, pazardaki engelleri kaldırarak elektrikli araçları yaygınlaştırmak.

Bunun için bizler, yan sanayi, kamu el ele çalışmamız gerekiyor” diye konuştu.