Elektrikli mobilite dönüşümünde adımlar hızlandı
Araç filosu yöneten LeasePlan şirketi, Eylül 2017’de yaptığı açıklamada 2030’da tüm araç filosunu elektrikli araçlara dönüştüreceğini duyurmuştu. Şirket, kurumsal müşterilerin elektrikli araçlara geçişini hızlandırmak için oluşturulan küresel girişim EV100’ün de 10 kurucu ortağı arasında yer alıyor
ERSOY YAŞAR - @ersysr
ersoy@otosafari.com
Üyelerinin filo araçlarını elektrikli araçlarla değiştirmeyi taahhüt etmesi ile alanında tek girişim olarak ön plana çıkan EV100, sera gazı salınımını azaltmak için hükümet liderleri ve şirketler ile ortak çalışan ‘İklim Grubu’ tarafından hayata geçirilmişti. Türkiye’de ise elektrikli araçların pazarda rekabet edememesinin altında menzil kısıtı, fiyat dilimi, şarj istasyonlarının azlığı, ikinci el değer kaybı gibi etmenler yer alsa da şirket, müşteri ve hedef müşterilerini bilgilendirmek adına ilk etkinliğini İstanbul’da gerçekleştirdi.
Gerçekleştirilen etkinlikte konuşan LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, sürdürülebilirlik konusunun son dönemde tüm dünyada önem verilen bir konu olduğunu belirterek sürdürülebilirlik kapsamında şirketlere örnek olmak amacı ile şirket araçlarının tamamını 2021’e kadar elektrikli araçlara dönüştüreceklerini söyledi. Oktay, mobilite ile birlikte trendlerde önemli değişimler yaşandığına dikkat çekerek, bunların başında araç paylaşımı, abonelik, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin geldiğini belirtti. Sürdürülebilirliğin Türkiye’de de çok önem verilen bir konu olduğuna değinen Türkay Oktay, bunun için düşük emisyonlu araçların sıradaki adımına dair eğitimler ve paylaşımların yanı sıra yeni elektrikli araç girişimleri ile elektrikli araçlara geçişi kolaylaştırmak ve mobilitede sıfır emisyonun destekleyicisi olmak gibi adımlar atacaklarını belirtti.
Elektrikli araca geçiş hızlanıyor
Türkay Oktay, ulaşımın dünya çapında yüzde 14’lük pay ile iklim değişikliğinde en önemli paya sahip olduğuna ayrıca dikkat çekti. ABD’de bu oranın yüzde 30’a kadar çıktığını dile getiren Oktay, bu oranı düşürmek için şirketler ve devletlerin çalışmalarını hızlandırdığını söyledi. Oktay, “Ülkelerin çevre bilinçli teşvikleri, elektrikli araç filosuna geçişi hızlandırıyor. Belirli araçlara kısıtlama getiren veya bölgeye her girişlerinde sürücülere ek ücret uygulayan düşük emisyon bölgeleri oluşturma gibi tedbirler alınıyor. Bunu uygulayan ya da uygulama kararı alan 200’e yakın şehir var” dedi.
2025’e kadar70 milyon araç elekt rikli olacak
Endüstrinin gelişmesiyle birlikte otonom sürüş, dijital mobilite hizmetleri, araç paylaşma ve elektrikli araç teknolojisinin de geliştiğine dikkat çeken Türkay Oktay, filolar için de önemli gelişmelerin yaşanacağını belirterek şöyle devam etti: “Global müşteri filomuzda elektrikli araçların payı yüzde 1 ile yüzde 9 arasında seyrediyor. Yeni elektrikli araç kayıtları, dünya çapında 750 bin ile 2016’da yeni bir rekor kırdı. Elektrikli araç oranında yüzde 29’luk pazar payı bulunan Norveç, küresel anlamda, pazar payı açısından elektrikli araçları en başarılı şekilde uygulamaya alan ülke oldu. Norveç’i, yüzde 6.4 elektrikli araç payı bulunan Hollanda ve yüzde 3.4’le İsveç takip ediyor. Global elektrikli araç stoku, 2015 yılında aştığı 1 milyon eşiğinin ardından, 2016 yılında 2 milyon aracı geçti. Elektrikli araçlar lehine gelişmeler ile birlikte elektrikli araç stokunun 2020 yılına kadar 9-20 milyon aralığında, 2025 yılına kadar da 40-70 milyon aralığında olması bekleniyor.”
Batarya fiyatları düşüyor
Elektrikli araç bataryalarında gelinen teknoloji ile ilgili de konuşan Oktay, son 6 yılda batarya fiyatlarının yüzde 77 oranında düştüğünü söyledi. Batarya fiyatlarının 2020 itibari ile 200 avro, 2030’da ise 100 avro’ya kadar düşebileceğini belirten Oktay, diğer önemli konular olan menzil ve şarj konusunda ise yine önemli gelişmeler yaşandığını anlattı. Bu kapsamda elektrikli şarj istasyonu yatırımlarının da hızla arttığını dile getiren Oktay, Shell’in, Avrupa’nın en büyük elektrikli araç şarj ağı olan NewMotion’ı satın almasının da bunun bir göstergesi olduğunu belirtti.
‘Aracınızdaki elektrik ile eviniz aydınlanacak’
Elektrikli şarj istasyonları ile ilgili durum hakkında da bilgi veren Oktay, evde, ofiste ve yolda şarj etme gibi imkânların artık yaygınlaştığına dikkat çekerek elektrikli şarj istasyon sayısında Hollanda’nın 29 bin adet ile ilk sırada yer aldığı bilgisini paylaştı. Oktay, Hollanda’yı 18 bin adet ile Almanya ve 16 bin adet ile de Fransa’nın takip ettiğini söyledi. 2018 ve 2019 için yeni elektrikli araçların piyasaya çıkacağını anlatan Türkay Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gelecekte araçlarınız, gün boyunca güneş enerjisiyle şarj olurken, gece vakti de aküde kalan fazla enerjiyi, eviniz için kullanabileceksiniz. Bununla birlikte elektrikli araç ile gidilen menzil, istenilen seviyelere yaklaşıyor. Akıllı şarj özelliği, elektrikli araçların karbondioksit azaltma rolünü artırıyor ve 40+ kWh’lik elektrikli araç bataryalarının hayatımıza girmesi kısa vadede mümkün olacak. Öte yandan enerji yönetimi ve elektrikli mobilite stratejisi arasındaki sinerji de dikkat çekici.” Bu noktada filoların elektrikli araca geçmesinin avantajlarına değinen Oktay, bu avantajlar arasında etkin maliyet yönetimi, çalışanların ilgi ve motivasyonunda artış, marka imajı, yaşam kalitesi ve kolay sürüşün yer aldığını belirtti.