Emeğimizin karşılığını istiyoruz
İBB’de taşeron olarak çalışan İSKİ ve İGDAŞ işçileri, hak ettikleri ücretleri istediklerini belirterek Saraçhane’de eylem yaptı. Enerji işçileri, “Düşük ücrete, kötü koşullara, açlığa karşı buradayız” dedi.
EMEK SERVİSİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) taşeron şirketi İSPER’de çalışan İSKİ ve İGDAŞ işçileri, eşit işe eşit ücret talebinde bulundu. İBB’nin Saraçhane’deki binasının önünde bir araya gelen DİSK’e bağlı Enerji-Sen üyesi işçiler, güvencesiz ve taşeron koşullarda çalıştırıldıklarını söyledi.
İşçiler adına konuşan Sendika Genel Merkez Yöneticisi, İSKİ’de çalışan Olgay Sarı, “Bizler 696 KHK ile kadro verilen ama kadroya alınmayan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin taşeron şirketi İSPER çatısı altında güvencesiz ve taşeron koşullarda çalıştırılan İSKİ ve İGDAŞ işçileriyiz. Her gün eksik personelle sahada çalıştırılıyor, Ortak Sayaç Okuma Projesi denilen uygulama yüzünden ağır iş yükünün altında eziliyor, sakatlanıyoruz. Verilen işleri bitiremediğimizde koordinatörler, şefler tarafından aba altından sopa gösterilerek baskı ve mobbinge maruz kalıyoruz. Adımıza tutanaklar tutulup disiplin kuruluna sevk ediliyoruz. Bunun yanı sıra, sarı sendikanın işverenle yapmış olduğu sözde toplu iş sözleşmesiyle sefalet ücretine mahkûm ediliyoruz. İşimizi en iyi şekilde yaparken emeğimizin karşılığını almak istiyoruz” dedi.
ÜCRETLERİMİZE YANSIMADI
“İBB’nin tüm iştirak şirketlerine yapılan yüzde 10’luk sözde iyileştirme zammı bile ücretlerimize yansıtılmadı” diyen Sarı, işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uyulmadan ve eksik personelle çalıştırıldıklarını belirtti. İstanbul’da dört kişilik bir ailenin aylık yaşam maliyetinin 38 bin 828 TL olduğunu anımsatan Sarı, şöyle konuştu: “Bu açıklama ve sözde işçi sendikalarının yapmış olduğu sözleşmeler, biz işçilerin sefalete mahkûm edildiğinin göstergesidir. Bununla birlikte çalışma alanlarımızda iş barışına aykırı yapılanlar, bizlerin sırtında koca bir yüktür. Düşük ücretlere kötü çalışma koşullarına, açlığa sefalete karşı buradayız. Sözümüzü bir kere de İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünden haykırıyoruz.”