İş kazalarının büyük oranda işçilerin hatasından kaynaklandığını iddia eden Başbakan Yıldırım’a tepkiler sürüyor. TMMOB ve DİSK: İş cinayetlerinin sorumluluğu işçilerin üzerine yıkılamaz!

Emek örgütlerinden Başbakan Yıldırım’a tepki: Sorumluluğu işçilerin üzerine yıkamazsınız!

İstanbul’da düzenlenen 9. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde yaptığı konuşmada iş kazalarının yüzde 80-85 oranında insan hatasından kaynaklandığını iddia ederek sorumluluğu işçilerin üzerine atan Başbakan Binali Yıldırım’a tepkiler sürüyor. TMMOB ve DİSK’ten yapılan açıklamalarda, “İş cinayetlerinin sorumluluğu, işçilerin üzerine yıkılamaz” denildi.

Göstermelik, içi boş kampanyalarla olmaz
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, yazılı açıklamasında, AKP’nin iktidara geldiği Kasım 2002’den bu yana iş cinayetlerinde en az 21 bin 22 işçinin yaşamını yitirdiğini; Soma, Davutpaşa, Ostim, Torunlar, Esenyurt gibi işçi katliamlarının yaşandığını hatırlattı.

OHAL’le geçen 22 ayda toplumun hak ve özgürlükleri gibi işçi hakları ve sendikal mücadelenin de kısıtlandığına dikkat çekilen açıklamada, “AKP iktidarının bu alanda yaptığı ‘Hedef Sıfır Kaza’, ‘Güvenli İskele’, ‘Güvenle Büyü Türkiye’ gibi günü kurtarmak için yürüttüğü kampanyalar, hükümetin bu alana ilişkin genel politikaları ve OHAL uygulamalarının işçi haklarına yönelmiş olması nedeniyle işlevsiz ve göstermelik kalmış ve çalışma hayatında hiçbir etkisi görülmemiştir” denildi.

Açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi şovu sürerken Filhakika Yapım tarafından TRT 1 için Konya’da çekilen ‘Bir Hadis Bir Film’ dizisinin setinde 12 yaşında bir çocuğun yanarak ağır yaralandığı da hatırlatıldı.

Siyasi iktidarın yapması gereken…
Açıklamada, iş kazaları/cinayetlerinin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:

»“İktidar, İSİG alanında kamuoyunu aldatmaya yönelik düzenlemeler yapmaktan vazgeçmeli; sendikaların, meslek örgütlerinin, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini dikkate alarak yasa, yönetmelik çıkarmalıdır.

» Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı; taşeron çalışma, kiralık işçilik uygulamalarından vazgeçilmeli; esnek ve kuralsız çalışmayı yasal hale getiren, sendikal hak ve yetkileri budayan tüm düzenlemeler iptal edilmelidir.

» Yapılacak tüm düzenlemelerde, işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasında asıl sorumluluğun işverende olduğu gerçeğinden uzaklaşılmamalıdır.

» 4+4+4 eğitim sistemiyle daha da yaygınlaşmış olan çocuk ve genç işçiliğinin önüne geçilmeli, çocuklar örgün eğitime yönlendirilmelidir.

» Kadınlara ve kadın emeğine yönelik tüm olumsuz uygulamalar kaldırılmalı, çalışma yaşamında eşit işe eşit ücret uygulamaları ile istihdamda fırsat eşitliği sağlanmalıdır.

» Kamusal denetim yükümlülüklerini yerine getiremeyen ÇSGB yerine meslek odaları, sendikalar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşturulan bağımsız denetim yapısı oluşturulmalıdır.

» Yaşanan iş kazaları/cinayetleri ve meslek hastalıkları sonucunda kusurlu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

» Meslek hastalıklarının tespiti, tedavisi ve tazminiyle ilgili tüm yasal ve idari engeller kaldırılmalı, çalışanların ve toplumun sağlığından asla taviz verilmemelidir.”

DİSK: Kınıyoruz!
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ise yazılı açıklamasında özetle şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşanan devasa olumsuzlukların ana sorumlusu olarak çalışanların gösterilmesi, sermayenin vahşi sömürü ilişkilerini ve bu vahşi sömürü ilişkilerine göz yuman kamu otoritesinin sorumluluğunu saklamaya yöneliktir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında bilanço her yıl kötüleşirken, 16 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin 21 bin işçinin ölümü karşısında sorumluluğu ölen işçilere atan yaklaşımını kınıyoruz.”