Emekçiler "Yeter artık TAMAM" diyor

İstanbul Tuzla İçmeler'de Tuzla Gemi önünde 1 saat süre ile Emekçinin Sesi bülteni dağıtıldı.

Bu sabah mesai saati öncesinde dağıtılan bültende şu ifadelere yer verildi:

"Ülkemiz, 24 Haziranda baskın seçimlere gidiyor.Peki, emekçiler seçimde TAMAM mı demeti DEVAM mı demeli?

1-) AKP döneminde işçiler daha çok güvencesizleşti. Taşeron, güvencesiz, kuralsız ve esnek çalışmaya mahkum edildi. Kamuda taşeron kalkmadı hatta tam aksine on binlerce taşeron işçi işsiz kaldı.
2 -) Halk arasında "dayıbaşılık" diye bilinen bir nevi kölelik olan kiralık işçilik yasallaştı ve işçi simsarlığının önü açıldı.
3-) Gerçek işsiz sayısı 6 milyonu aştı. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1680 lirayken yoksulluk sınırı 5473 lira. Asgari ücret ise AGİ dahil 1603 lira. Yani milyonlarca asgari ücretli, açlığa mahkum ediliyor.
4-) Dolar sürekli artıyor, Türk lirasının değeri düşüyor. Dışa bağımlı ekonomide doların yükselişini halk artan hayat pahalılığı ile ödüyor ve alım gücümüz sürekli düşüyor. Ekonomik krizde ilk fatura işçiye çıkartılıyor,işçiler kapı önlerine konuluyor. Patronlar için dolar kuru sabitlenirken emekçi halk görmezden geliniyor.
5-) Elimize geçen üç kuruş para da sırtımıza binen vergi yükleriyle çarçur oluyor. Büyük patronların vergi borçları bir kalemde silinirken emekçilerin vergi yükleri sürekli arttırıldı.
6-) Patronlar daha fazla kazansın, servetlerine servet katsın diye işçiler iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor, yüz binlerce ernekçi kalıcı hastalıklara yakalanıyor. AKP'nin iktidara geldiği 2002 Kasım'ından bugüne 20.000'den fazla emekçi iş cinayetlerinde hayatmı kaybetti.
7-) 2008 yılında çıkan 'SSGSS' yasa tasarısıyla emeklilik 65 yaşına kadar çıkartıldı, emekli maaşları düşürüldü. Zorunlu BES'le emekçilerin ceplerinden patronlann kasasına kaynak aktarıldı ve sosyal güvenliğin uzun vadede özelleştirilmesinin yolu açıldı.
8-) Sendikal haklar bu süreçte tırpanlandı Sendikaların önüne türlü engeller konuldu. 16 yılda 15 grev yasaklandı ve bu yasaklardan 200 bine yakın işçi etkilendi.
9-) OHAL ve KHK'larla yüz binlerce emekçinin herhangi bir hukuki soruşturma bile yapılmadan ekmekleriyle oynandı ve emekçiler açlığa ve yoksulluğa terk edildi
10-) ÖzelleştImelerle ülkemizin tüm kamusal varlıkları, yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekildi. Şimdiye kadar yapılan özelleştirmeler yetmezmiş gibi şimdi de Şeker fabrikaları özelleştirilmiştir. İşçilerin, çiftçilerin tüm yurttaşların tepkileri görmezden gelinmiştir.

İşte bu yüzden artık TAMAM diyoruz. 16 yıldır patronların çıkarlarına göre hareket ettiniz, yasalar çıkardınız, şimdi gelip emekçilerden, yoksullardan oy isteyeceksiniz. Emekçilerden size oy yok, artık TAMAM!

Hükümetin, meclisin işi işçilerin haklarını yiyen patronları mı korumak?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, genel kurullarında aynen şu ifadeleri kullandı: "Özellikle iş mahkemelerindeki davalarda, işveren %99 haksız çıkıyordu Bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sistreminin uygulamaya alınmasını sağladık. Bu vesileyle, bizlere her zaman destek olan sayın cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, bakanlarımıza ve Meclis'imize, bizimle birlikte çalışan, emek veren bürokratlarımıza, camiamız adına teşekkür ediyorum." Yani diyor ki Hisarcıklıoğlu, 'biz işçilerin haklarını yiyorduk sonra bu işçiler dava açıyordu, kaybediyorduk. Zorunlu Arabuluculuğu biz istedik hükümetimiz çıkardı. Bu sayede işçilerin haklarını almasının önüne geçtik.'

OHAL'in amacı işçinin grevini engellemek...

AKP Genel Başkanı Erdoğan, 24 Nisan 2018 tarihinde yaptığı açıklamada ise " Sanayicilere sesleniyorum, Bir tane fabrikada grev söz konusu mu? Böyle bir şeye anında müdahalemizi yapıyoruz. Ve OHAL anında bir çözüm kaynağı oluyor. Huzurun olduğu bir ortam var, böyle bir ortamda bunlar OHAL'in olmamasını tavsiye ediyorlar. Tezgah bozulacak o yüzden, size bu tezgahı bozdurmayız." diye konuştu. İşçinin anayasada yazan bir hakkı kendi ücretlerini artırmak, iş güvencesini sağlamak doğrultusunda kullanması hükümeti neden bu kadar rahatsız ediyor?

1603 lirayla siz yaşayın!

Erdoğan AKP Sinop İl Kongresi'nde 1603 lirayla geçinemiyoruz diyen asgari ücretlilere aynen şu şekilde beddua etti: "Beyefendiler beğenmiyor. Asgari ücret 1603 liraya çıktı. Ya eline diline dursun" Evet, 1603 lirayı beğenmiyoruz. Bir işçini 1603 lirayla geçinme şansı var mı? Siz beğeniyorsanız siz buyurun, 1603 lirayla yaşayın."