Direnişlerin yayılması için gerekli şartlar olmakla birlikte, mücadelenin asıl öznesi olan emekçilerin temsilini sağlayacak siyasi aktör ise SOL’dur.

Emekçilerin direnişi rejimi aşındırıyor

2022 yılı başından beri ağırlıklı olarak esnaf-kurye modelinde, hizmet sektörü içerisinde çalışan emekçiler, hayat pahalılığına ve güvencesizliğe karşı direnişe geçti. Geçtiğimiz son bir haftada, Trendyol işçileri ile başlayan dalga, sektördeki neredeyse tüm şirketlere yayılırken, hem iktidar hem ana muhalefet ise sessizlikle emekçilerin yürüyüşünü izliyor.


KURYE ADALETSİZLİĞİ

Esnaf-kurye modelinde çalışan emekçilerin, iş yaşamlarındaki yoğun güvencesizliğe bir de ücretlerini enflasyon altında ezecek miktarda zamlar eklenince, 2022 yılı hizmet sektöründe grev ve direnişlerle başladı. İlk olarak Trendyol emekçilerinin kazanımla sonuçlanan direnişleri, aynı iş kolundaki diğer emekçiler için de ilham oldu, Scotty, Yemeksepeti, Aras, Hepsijet, Yurtiçi Kargo ve daha birçok şirkette emekçiler hakları için sokağa çıktı.

Sayıları gittikçe artan emekçi direnişlerinin ortak noktalarından biri, çoğunun esnaf-kurye sisteminde çalışıyor olması. Bu sistemde emekçiler, şirketin ortağı gibi gösterilerek işçileri koruyan herhangi bir ayrıcalıktan faydalanamıyor, üstüne üstlük iş kıyafetinden korumasına, sigortasına kimi yerlerde aracına kadar birçok gider kalemi de yine emekçilerin üzerine kalıyor. Sektörde çalışan emekçilerin ciddi kısmı gelir gider dengesini sağlamakta zorlanırken, riskli bir sektörde, performans ve hız baskısı altında çalışmak zorunda kalıyorlar.

Sektör içerisinde daha önce Yemeksepeti çalışanlarının sendikalaşma deneyimi hükümet ve patronlar eliyle engellenmeye çalışılmıştı. Ancak bugün gelinen noktada direnişler engellenemiyor, sektördeki tüm emekçiler insanca ücret, çalışma koşulları ve örgütlenme hakları için mücadele ediyor, kazanım sağlanıyor.

KRİZLE MÜCADELE

Her ne kadar bugün gündemde olan, daha çok esnaf kurye sektöründe çalışan emekçilerin mücadelesi olsa da aslında geçtiğimiz yılın sonundan beri neredeyse her sektörde emekçiler mücadele imkanı olduğu anda hakları ve emeklerinin karşılığı için direnişe geçiyor. Sadece son iki ayda Maltepe ve Bakırköy belediyeleri, Yemeksepeti/Banabi, Digiturk, Farplas, Scotty, HepsiJet, Yurtiçi Kargo, Aras Kargo, Çiftay Madencilik, BBC, Çimsataş, Kayı İnşaat, Rifis Makina ve Kızılay İçecek Erzincan Fabrikasında emekçilerin grev ve direnişleri meydana geldi.

Ağırlığı hizmet sektöründe, benzer şartlarda çalışan emekçilerin birbirinden destek alarak büyüyen mücadelesinde değinilmesi gereken daha genel bir nokta ise içerisinde bulunduğumuz süreçte bu hareketliliğin siyasal konjonktürde nereye oturduğu. AKP’nin dolarizasyon ve finans sektörünün kırılganlığına sürüklediği ekonomi, geçtiğimiz yılın son aylarından itibaren yaşanan döviz hareketleri sonucu yeni bir kriz sürecine girdi. Pahalılık rekor seviyede artarken, ücretler bu yükselişe yetişemedi. İktidar, asgari ücret ve benzeri birkaç artışla durumu toparlama denemesinde bulunsa da çoğu sektörde emekçiler krizin yarattığı çöküntüyle baş etmek zorunda kaldı.

SARAY REJİMİ FELÇ KALDI

Bugün gitgide artan direnişlerin en güvencesiz sektörlerden birinde yaşanmasının gerekçesini de burada aramak gerek. Güvencesizliği, emekçilerin sırtına yüklenmiş daha fazla gider kalemini ve insan yaşamını tehlikeye atacak çalışma koşullarını düşünürsek, bu süreçte en çok kırılganlaşan sektörde emekçiler insanca yaşam mücadelesi veriyor. Tüm bu direnişlerin karşısında, iktidar ve muhalefetin pozisyonu ise alışılmışın dışında. Önce 2016’da başlayan kriz, ardından pandemi sonrası kırılganlaşan ekonomide tüm inisiyatifini sermayedardan, patrondan yana kullanan iktidar, bugün her iki sınıfı da memnun edemeyecek bir pozisyona geldi. Bir yandan sanayiye enerji dahi sağlayamazken, öbür yandan halkın giderek artan öfkesi, eriyen oylar, pahalılığı engelleyememesiyle rejim toplumsal sınıfların rızasını sağlama konusunda kırılganlaştı. Geçmişten beri en büyük alameti farikası kültürel, ideolojik aygıtlarıyla, polis-yargı baskısıyla işçi sınıfının sesini kısmak, örgütlülüğünü sekteye uğratmak ve bu sayede sermayeye ucuz iş gücü sağlamak olan siyasi iktidar, gelinen noktada sürece herhangi bir şekilde müdahale edemiyor, kendisi müdahil olamıyor. Saray, emek temelli herhangi bir direnişe veya hareketlenmeye karşı felç kalmış durumda.

KİMİN MUHALEFETİ?

Öte yandan, kendi aralarında cumhurbaşkanı kavgasına girecek kadar iktidarlarından emin olan muhalefet cephesinde ise benzer bir sessizlik hakim. Günlerdir sürekli her platformdan yayın yapan, polemiğe giren millet ittifakı da direnişler konusunda sessiz. TÜSİAD ile iş birliğinde olduğunu açıkça ifade etmekten geri durmayan muhalefetin, direnişlere yönelik herhangi bir siyasi desteği olmadı. Mümkün mertebe sokaktan çekilmeyi öğütleyen muhalefet, siyaset sokağa geçtiği anda tuzla buz oldu. Neredeyse iktidar gibi onlar da siyaset yapabilmek için emekçilerin meydandan çekilmesini bekliyor! Halkın gerçek sorunları ve mücadelesi aradan çekilmez ise ne iktidarın ne muhalefetin kendisini göstereceği konulara sıra gelecek. Bu basirette bir muhalefet, Türkiye’nin geleceğinin belirlenmesinde bu ülkenin emekçilerine ne vaat edebilir? Bugün mücadele edilen güvencesizliklerin sebebi olan neoliberal sistemin güçlenmesi şiarı, o sistemin Türkiye’deki mimarlarına yazdırılacak olan ekonomi programı, bugünün atmosferinde bu cephenin hangi tarafını rahatlatır?

SOLDA BİRLEŞELİM!

Bugün sadece hizmet sektörüyle de sınırlı kalmayarak, çalışma yaşamının, emekçilerin olduğu her yerde hak ve ekmek mücadelesi geçmişten daha keskin şekilde sürüyor. Her derde deva saray rejimi ise emekçileri ne tatmin edebilecek ne de direnişlerini durdurabilecek fazilete sahip, rejimin sınırları emek mücadelesi tarafından aşındırılıyor. Bu direnişlerin önümüzdeki süreçte artarak yayılması için gereken şartlar olmakla birlikte, mücadelenin kendisini ve asıl öznesi olan emekçilerin siyasal yaşamda doğrudan temsilini sağlayacak yegane siyasi aktör ise SOL’dur. Nasıl direnişler birbirinden destek alarak artıyor ve büyüyorsa, ülkede halkın tüm sorunlarına karşı verilecek siyasi mücadele de SOL’da, emek, bağımsızlık ve laiklik mücadelesinde birleşerek mümkün!

solsiyaset.org'dan alınmıştır