Emekli olamamak
Hak ettikleri halde emekli olmayanların %16’sı çocuklarının eğitim masrafları yüzünden emekli olmadıklarını ifade ediyor. %87’si borç alarak geçinebilen emeklilerin aldıkları maaş, asgari ücretten yaklaşık %41 daha az.
Prof. Dr. Seda ŞENGÜL
Türkiye’de son yıllara kadar sorunlarıyla pek gündemde olmayan emekliler, özellikle Mayıs 2023 seçimleri ve 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin hemen öncesi ve sonrasında kamuoyu gündemine yerleşti. Hemen hemen bütün belediye başkan adaylarının seçim vaatleri emeklilere yapılacak sosyal yardımlara yönelikti. Toplumun her kesiminin hayat pahalılığıyla mücadele ettiği ülkede emeklilerin yaşadığı sefalet artık ötelenecek, göz ardı edilecek durumda değil. AKP’nin oy deposu olarak görülen, iktidarın ikramiye, maaş artışları gibi parasal illüzyonlarla seçim dönemlerinde kandırdığı bir kesim olarak görülen emeklilerin, son yerel seçimlerin belirleyicilerinden ve iktidarın seçimi kaybetmesinin baş aktörlerinden olduğu söylenebilir.
Emeklilerin işi bitmiş bir kitle olarak görülmeleri, sosyal yalnızlıklarının yanı sıra ekonomik zorluklara terk edilmeleri sosyal devlet anlayışına sığmayacağı gibi insan onurunu da zedelemekte. Şüphesiz emeklileri ve sorunlarını daha iyi anlamak ve tanımak için emeklilere yönelik çok farklı disiplinlerin (örneğin sosyoloji, siyaset bilimi, sosyal hizmetler, tıp, iletişim vb.) yürüteceği araştırmalara acil ihtiyaç var. Emeklilerin gelir ve tüketimlerine yönelik yürüttüğümüz bu araştırma sonuçları, Türkiye’de emeklileri ve sorunlarını tanıma konusunda küçük bir katkı sunabilir. Tüketim harcamaları içerisinde önemli paya sahip gıda, giyim, sağlık, evde kullanılan enerji ve konut harcamalarının emeklilikle birlikte nasıl değiştiğine bakalım. Araştırmanın verileri Türkiye genelini sosyoekonomik ve kültürel özellikler bakımından temsil edecek şekilde seçilen İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Tekirdağ, Adana, Kayseri, Trabzon, Zonguldak, Erzurum, Malatya ve Urfa kent merkezlerinde yapılan toplam 4 bin 500 emekliyle yapılan anketten sağlandı.
Türkiye’de de yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusta önemli artış olmuş, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2017’de %8.5 iken, 2022’de %9.9'a yükseldi. Nüfus öngörüleri yaşlı nüfusun 2030’da %12.9, 2040’da %16.3, 2060’da %22.6 olacağı yönünde. (TÜİK, 2023) Aktif sigortalı sayısı 2022’de yaklaşık 26 milyon kişiden 2023’te 25 milyon kişiye düşerek yaklaşık 1 milyon kişi azalma göstermiş, ancak, 2022’de 13 milyon 932 bin olan emekli sayısı 2023’te EYT düzenlemesiyle yaklaşık 16 milyona yükselerek 3 milyon artış gösterdi. 2022’de 1 sigortalıya yaklaşık 1.89 emekli düşerken, 2023’de bu değer 1.58’e geriledi. Yani 2022’de 2 sigortalı bir emekliye bakmak durumundayken, 2023’de bu oran 1.58’e geriledi.
ASGARİ BİR GEÇİM DE ZOR
Asgari ücret, “işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını güncel fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” (Wikipedia, 2023) olarak tanımlanmakta ve asgari ücretin altındaki hiçbir ücretin, insan onuruna yaraşır şekilde yaşamaya imkân sağlayacak temel ve zorunlu ihtiyaçları karşılaması mümkün değil. Ülkede asgari ücret de tanımına uygun olarak temel ve zorunlu ihtiyaçları karşılayamamakta ve en düşük emekli aylığı olan 10000 TL, Ocak 2023’te aylık net 17 bin 2 TL olarak belirlenen emekli aylığından yaklaşık %41 daha az.
Emekliliği hak ettikleri halde emekli olmayanların %59’u emekli maaşı ile geçinemeyecekleri, %16’sı çocuklarının eğitim masraflarını emekli maaşlarıyla karşılayamayacakları, %3’ü çalışma çağında olan işsiz çocuklarına ekonomik yardımda bulunabilmek için emekli olmadıklarını ifade etmişlerdir.
Kasım-Aralık 2021’de emekli bir ailenin ortalama aylık geliri yaklaşık 5531 TL, aylık toplam harcaması 5144 TL (aylık gelir içindeki payı % 93), aylık gıda harcaması 3348 TL, giyim harcaması 395 TL, cepten yaptıkları aylık sağlık harcaması 275 TL’dir.
Görüşülen emeklilerin %19’u otomobil sahibi, %74’ü ev sahibi ve %25’i kiracı. Genel olarak emeklilerin hayali emekli olduklarında kendilerine ait bir konutlarının olmasıdır. Araştırma sonuçlarına göre her dört emekliden biri bu arzu ve hayali gerçekleştirememiştir. Emeklilerin, dolayısıyla yaşlıların barınma sorunu da zaman içinde artacaktır. Bu nedenle yaşlıların barınacakları ücretsiz konuk evlerine ihtiyaç var.
Bu araştırmada çalıştıkları dönemde hiç tasarruf yapamayan emeklilerin oranı %60, tasarruf yapan emeklilerin oranı %40’dır. Tasarruf yapan emeklilere ilk sırada tasarruf yapma nedeninin ne olduğu sorulduğunda %59’u ev almak, %20’si ilk sırada çocuklarına gelecek güvencesi sağlamak için tasarruf yaptıklarını ifade etmişlerdir. Emeklilerin %87’si borç alarak geçindiklerini belirtmişlerdir, bu borçların yaklaşık %37’si de kredi kartıyla yapılan alışveriş borçlarıdır.
GIDAYA ANCA YETİYOR
Çalıştıkları dönemde ekonomik sıkıntılar yaşayan, asıl geçim kaynakları emekli aylıkları olan emeklilerin %15’i fiziksel olarak da güçsüzleşmelerine, sağlık sorunları yaşamalarına rağmen emeklilik sonrası gelir getirici bir işte çalışmaya devam etmektedir.
Kasım-Aralık 2021 döneminde emeklilerin gıda harcamasının toplam harcamadaki payının %65 olması emeklilerin ekonomik yükünü göstermesi bakımından son derece önemlidir.
Emeklilerin %16.61’i kırmızı et, %6.18’i tavuk eti, %57.61’i balık tüketemediği, satın alamadığı belirlenmiştir. Emeklilerin %45.57’sinin kırmızı et tüketimi, %48.33’ünün tavuk eti tüketimleri, %51.44’ünün süt, peynir, yumurta, yoğurt tüketimi ise emeklilikle azalmıştır. Ekmek-un tüketimi %41.85, bulgur, pirinç, makarna tüketimi %30.88, patates tüketimi %31.53 artmıştır. Emeklilerin %73.50’si lokanta, restoran vb. yerlere gidememekte, %83.21’i gazete-dergi vb, %96.45’sı sinema, tiyatro ve konser, %86.39’u tatil-tur ve gezi harcaması, %38.43’ü ise ulaştırma-haberleşme harcaması, %18.82’si ise berber, kuaför şampuan, parfüm vb. kişisel bakım ürünlerine harcama yapamamaktadır. Zamanının büyük kısmını ev içinde kısıtlı bir sosyal çevrede geçiren emeklilerin sorunlu bir aile yaşantısına sahip olmaları muhtemeldir. Bu nedenle emeklilerin boş zamanlarını değerlendirmelerini sağlayacak ücretsiz faaliyetler de yerel yönetimler aracılığıyla sağlanmalıdır.
Emeklilik döneminde emeklilik öncesine göre emeklilerin gıda harcaması %24, giyim harcaması %53, cepten yapılan sağlık harcaması %49 azalmakta, enerji harcaması (evde kullanılan elektrik, tüp vb.) ve konut kirası, kapıcı ücreti, aidatlar, badana, boya malzemesi, kapı, pencere, kilit, lavabo, musluk ve ev tamir bakım masraflarından oluşan konut harcaması yaklaşık %49 artmaktadır.
Covid-19 pandemi döneminden bu yana yaşanan ekonomik kriz, yüksek enflasyon toplumun her kesimini etkilemekle birlikte, yoksulluk içinde de yaşayan emeklileri daha çok etkilemiştir. Emeklilerin refahlarını artırıcı, sosyal ve ekonomik koşullarını iyileştirici sosyal politikaların oluşturulmasına öncelik verilmelidir. Bugünkü ekonomik refah düzeyine ulaşılmasında geçmişte çalışarak katkıda bulunmuş, emek vermiş emeklileri, işi bitmiş güçten düşmüş, toplum üzerinde bir yük olarak gören anlayış yanlış ve etik dışıdır. Toplumun yaşlılarına/emeklilerine karşı vefanın ötesinde büyük bir borcu vardır.