Kültür Bakanlığı'nın hazırladığı ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ kitabının tanıtım programında konuşan Emine Erdoğan, “Türk mutfağı, yeme içme trendlerinin tümüne cevap verir durumdadır. Özellikle hızla yükselen vejetaryen yönelimler için mutfağımız sınırsız seçenekler sunmakta. Bunun yanında, kalan her parça yiyeceğin, bambaşka bir ürüne dönüşebildiği bir mucizeye sahibiz” dedi.

Emine Erdoğan: Vejetaryen yönelimler için mutfağımız sınırsız seçenekler sunuyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ kitabının İstanbul Cam ve Billur Müzesi'ndeki tanıtım programında konuştu.

‘Birbirinden değerli şefler ve akademisyenlerin çok titiz bir çalışma yürüttüklerini’, ‘zengin mutfak kültürünün hak ettiği yeri bulması için büyük özveri gösterdiklerini’ dile getiren Erdoğan, projeyi yürüten Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ve destek veren Türkiye Turizm ve Tanıtım Geliştirme Ajansına (TGA) teşekkür etti.

Yemeği, "kültür", "her toplumun milli kimliği", "insanlar arasında iletişimi ve dostluğu pekiştiren en hızlı yol" ve "duyguların taşıyıcısı" olarak tanımlayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“YABANCI RESTORANLARDA İÇGÖRÜ KAZANIRSINIZ”

“Ulusal mutfak, toplumların yumuşak gücü olarak konumlandı. Bunun yanında, turizmin lokomotif bir kuvveti haline geldi. Metropollerde, etnik restoranlar bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Bu restoranlar aynı anda kültürel diplomasinin yürütüldüğü, yabancıların tanış olduğu mekanlardır. Bir araştırmada, farklı ülke mutfaklarına ait yiyecekleri tüketenlerin yüzde 57'sinin kültüre dair görüşlerinin olumlu yönde değiştiği saptanmış. Yabancı bir ülkeye ait restorana gittiğinizde, o ülkenin kültürüne dair büyük bir içgörü kazanırsınız. Ben de bunu yurt dışında sıklıkla tecrübe etmişimdir. Dolayısıyla lezzet dünyasında kendini ön sıralara yerleştirenlerin, tüm dünyanın kalplerini kazandıkları aşikardır.”

“ENVAİ ÇEŞİT YABANCI OT, MANTAR, SEBZE…”

Her yıl kronik hastalıkların sebep olduğu milyonlarca ölümün temelinde yanlış beslenme olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türk mutfağı ise kaynayan tencerelerinde, turşu küplerinde, sirkelerinde ve şerbetlerinde her zaman şifa sunuyor. Dünyayı her gün daha çok hastalandıran fast food kültürüne karşı, yerel mutfakların çözüm merkezi haline gelmesi çok sevindirici. Bu anlamda, dünyanın her yerinde büyüyen bir ilgi var. Ben de şehir ziyaretlerimizde valilerimize, yerel yönetimlerimize, STK'larımıza bunu tavsiye ediyorum. 'Her şehrimizin bir gastronomi kitabı rehberi olmalı' diyorum. Türk mutfağı, yeme içme trendlerinin tümüne cevap verir durumdadır. Özellikle hızla yükselen vejetaryen yönelimler için mutfağımız sınırsız seçenekler sunmakta. Bunun yanında, kalan her parça yiyeceğin, bambaşka bir ürüne dönüşebildiği bir mucizeye sahibiz. Yani gıdanın korunması da doğal olarak gerçekleşiyor. Tabii bu da yemeği bir tüketimden öte, bir bilgeliğe dönüştürüyor. Ülkemizdeki iklim çeşitliliğinin ve verimli toprakların sunduğu yüksek bir ürün çeşitliliğimiz var. Envaiçeşit yabani ot, mantar, sebze ve meyve, mutfağımızı bir şölene çeviriyor. Kendi bölgesinde yetişen ürünlerle hazırlanan yemekler, kültürün ve tarihin portresi haline geliyor. Bu anlamda da yemeklerimizin birçoğunun coğrafi işaret alabilecek nitelikte olduğuna inanıyorum.”