Soğuk Savaş’tan bu yana en önemli stratejik değişiklik kararlarının alınması beklenen NATO Zirvesi’nde, ABD, füze kalkanı projesini tüm üye ülkelere dayatacak

Soğuk Savaş’tan bu yana en önemli stratejik değişiklik kararlarının alınması beklenen NATO Zirvesi’nde, ABD, füze kalkanı projesini tüm üye ülkelere dayatacak

FÜZE KALKANI TÜRKİYE'YE
Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren konularda kararlar alınmasının beklendiği zirvede, yeni stratejik konsept ittifakın, gelecek 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek. En önemli konuların başında ise, ABD'nin Avrupa'ya yerleştirmek istediği füze savunma sistemlerinden birinin Türkiye'ye kurulma planı. Türkiye’nin şart koyduğu, oluşturulan sistem için açık tehdit belirtilmemesiyle ilgili talebin NATO üyesi diğer ülkelerce olumlu karşılandığı belirtiliyor.

'ONAY VERİN GERİSİ SONRA'
Savunma sisteminin ismi anılsın ya da anılmasın kesin olarak en başta İran’ın hedef aldığı net bir biçimde biliniyor. Öte yandan füze kalkanının kurulacağı ülkelerde komuta-kontrol yetkisinin nasıl düzenleneceğine ilişkin pazarlıklar sürüyor. ABD bu konuda “önce kalkana onay verin, gerisini sonra düşünürüz” tavrında. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, "Hiç kimse, bu zirveden olası füze savunma yapılanmasının spesifik detayları üzerinde anlaşmaya varılmasını beklememeli" dedi.

Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığındaki heyetin temsil edeceği tarihi NATO Zirvesi, Portekiz'in Başkanti Lizbon'da yarın başlıyor. Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren konularda kararlar alınmasının beklendiği, 28 ülkenin devlet veya hükümet başkanlarıyla Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un da katılacağı zirvede NATO, Soğuk Savaş döneminin son bulmasından bu yana en önemli stratejik değişikliklerin kararının alınması bekleniyor.

STRATEJİK KONSEPT ONAYLANACAK
2009 Nisan ayında Strasbourg-Kehl zirvesinde ortaya atılan, eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın başkanlığını yaptığı bir çalışma grubu tarafından hazırlanan ve üç kez üzerinde değişiklikler yapılan yeni NATO stratejik konseptinin bu zirvede kabul edilmesi öngörülüyor. Lizbon’da karara bağlanacak yeni stratejik konsept ittifakın, gelecek 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek.
Yeni ‘stratejik konsept’te Türkiye'yi yakından ilgilendiren, iki önemli nokta bulunuyor. Bunlardan birincisi, ABD'nin Avrupa'ya yerleştirmek istediği füze savunma sistemlerinden birinin Türkiye'ye kurulma planı. Türkiye’nin şart koyduğu, oluşturulan sistem için açık tehdit belirtilmemesiyle ilgili talebin NATO üyesi diğer ülkelerce olumlu karşılandığı belirtiliyor. Bu talebin göstermelik olduğu ve AKP hükümetinin kendi tabanını ikna etmekten başka bir anlam ifade etmediği yorumları yapılmıştı. Zira savunma sisteminin ismi anılsın ya da anılmasın kesin olarak en başta İran’ın hedef aldığı net bir biçimde biliniyor. Öte yandan füze kalkanının kurulacağı ülkelerde komuta-kontrol yetkisinin nasıl düzenleneceğine ilişkin pazarlıklar sürüyor. ABD bu konuda “önce kalkana onay verin, gerisini sonra düşünürüz” tavrında.
İkinci önemli nokta ise NATO-AB işbirliğinde atılacak adımlar. NATO’yla ortak ya da tek başına harekatlar yapan Avrupa Güvenlik Savunma Politikasına (AGSP) AB üyesi olmayan, ancak NATO üyesi olan Norveç'in dahil olmasına rağmen Türkiye'nin alınmamasından kaynaklanan sorunlar da gündeme gelecek. Diplomatik kaynaklar, AB üyesi Güney Kıbrıs’ın arada bulunmasından dolayı iki tarafın (AGSP'de Güney Kıbrıs, NATO'da Türkiye) birbirini veto ettiğini ve NATO-AB ilişkilerinin istenilen boyutta yürüyemediğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün zirve öncesinde NATO ülkelerinin devlet başkanlarına gönderdiği mektupta da bu konuya atıfta bulunduğu söyleniyor. Gül'ün mektupta "AB üyesi olmayan NATO ülkelerinin endişelerinin dikkate alınması" çağrısında bulunduğu ifade ediliyor.

RUSYA’YLA İLİŞKİLERE HIZ VERİLECEK
NATO-Rusya ilişkileri 19-20 Kasım’daki zirvede diğer önemli konu başlığı olacak. 2008 Ağustos’undaki Gürcistan savaşı sonrasında dondurulan NATO-Rusya ilişkilerine yeni bir hız verilmesi öngörülürken, yeni konseptte "NATO'nun Rusya'yı bir rakip değil, bir dost olarak görmesi sürecinin geri dönüşü olmayacak bir şekilde ilerlediğine" atıfta bulunması bekleniyor. Lizbon zirvesinde ayrıca NATO'nun Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’nün (ISAF) Afganistan'dan geri çekilme programının da belirlenmesi öngörülüyor. NATO üyeleri 2011 Temmuz ayından itibaren parça parça geri çekilmeye başlamayı öngörürken, Afganistan'daki askeri misyonun 2014 yılı sonunda tamamlanmış olması hedefleniyor. Afganistan'da 1.790 askeri bulunan Türkiye de NATO'nun belirleyeceği takvime göre asker sayısını azaltmaya başlayacak. BirGün

Zirvenin üç ana gündemi

1) FÜZE KALKANI
Lizbon’da toplanacak NATO Zirvesi’nin en önemli gündemi NATO'nun yeni Stratejik Konsepti ve uzun süredir tartışılan Füze Kalkanı Projesi. Tüm üyelerin yeni konsepte onay vermesi beklenirken, füze kalkanıyla ilgili soru işaretlerinin giderildiği belirtiliyor. Radar ve füzelerin hangi noktalara, ne zaman ve nasıl yerleştirileceğiyle ilgili detayların zirvede çerçeve kararı alındıktan sonra masaya yatırılması öngörülüyor.
2) AFGANİSTAN
Zirvenin ikinci gündem maddesi Afganistan olacak. Halen teşkilata üye ülkelerden 150 bin asker bu ülkede bulunuyor. Bu sayının 2014'e kadar 50 bine indirilmesi ve görevin kademeli olarak Afgan güvenlik güçlerine devredilmesi planlanıyor. Afgan güvenlik gücü sayısının da 265 binden iki yıl içinde 350 bine çıkarılması hedefleniyor.
3) RUSYA
Zirvenin üçüncü önemli başlığı NATO-Rusya ilişkileri olacak. Rusya Devlet Başkanı Medvedev de zirvenin konuyla ilgili bölümüne katılacak.

‘Siz kabul edin, detayları konuşuruz’
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, zirvede füze kalkanının detaylarının görüşülmeyeceğini belirtti. Gordon, "Hiç kimse, bu zirveden olası füze savunma yapılanmasının spesifik detayları üzerinde anlaşmaya varılmasını beklememeli. Füze savunma misyonu Lizbon'da onaylanırsa, konuşlanma, radar, komuta ve kontrol gibi konularda yapılacak daha çok iş olacak, ancak bunlar, bir sonraki aşamada olacak" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon, Washington'daki Yabancı Basın Merkezi'nde Füze Kalkanı konusunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. NATO müttefiklerinin tümünün, balistik füze savunmasının ortak güvenliğe katkı sağlayabileceğini kabul ettiğini kaydeden Gordon, "Bu bağlamda Lizbon Zirvesi'nde, tüm müttefiklerimizin ileri adım atarak, NATO füze savunma kapasitesini onayladıklarını görmek istiyoruz. Müttefiklerimizle yoğun biçimde görüşmeler yapıyoruz ve bu hedefe ulaşacağımızdan umutluyuz" diye konuştu.

Lizbon’da olağanüstü hal
PORTEKİZ’in başkenti Lizbon’da bugün ve yarın sürecek NATO Zirvesi için olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Zirve boyunca yalnızca beş gösteriye izin verildi. Bunlardan ilki dün gerçekleştirildi, diğer dördü ise zirvenin son günü olan yarın yapılacak. Portekiz bir hafta süreyle Schengen Antlaşması’nı dondurduğunu açıklarken, hava sahasındaki kontrollerin güçlendirilip, uçuşların kısıtlandığı duyurdu. Lizbon’da zirvenin yapılacağı bölge de araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Zirvenin yapılacağı “Uluslar Parkı” yakınındaki işyerlerinin çalışanları önlemlerden dolayı işlerine gitmekte zorlanırken, bölgedeki Adalet Sarayı’ndaki çalışma programı değiştirildi ve 200 kadar dava başka günlere ertelendi. BirGün

Emperyalizme değil barışa kalkan ol
ÖDP,  NATO zirvesi öncesi tartışmaya açılan füze kalkanı projesiyle ilgili bir açıklama yaparak “ABD emperyalizminin Ortadoğu ve Asya halklarını kuşatma altına almayı amaçlayan Füze Kalkanı Sistemi reddedilmelidir” dedi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) “Emperyalizme değil İran halkına, savaşa değil barışa kalkan ol” başlıklı açıklamasında füze kalkanı projesine karşı çıktı. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş imzalı açıklamada, 19-20 Kasım'da Lizbon'da gerçekleştirilecek NATO zirvesinin temel konularından birisinin 'Füze Kalkanı Sistemi'nin Türkiye'ye kurulması olduğu belirtilerek, “AKP iktidarı, Füze Kalkanı Projesi konusunda zirve öncesinde çeşitli şartlar öne sürmekle birlikte buna onay vereceğini ifade etmektedir. ABD'nin Ortadoğu üzerindeki işgal ve savaş politikalarının parçası olan Füze Kalkanı'nın ülkemize kurulması hiçbir şarta bağlı olmaksızın reddedilmelidir” dendi.

TÜRKİYE’YE İLERİ KARAKOL ROLÜ
Açıklamada “NATO'nun 'yeni konseptini' ifade eden Füze Kalkanı Projesi, ABD'nin Asya ve Ortadoğu'ya dönük emperyalist çıkarının bir parçası olarak gündeme gelmektedir. ABD merkezli olarak yaşanmaya başlayan ekonomik krizle birlikte 'tek kutuplu dünya' artık geride kalmakta, yeni güç dengeleri ve hegemonya mücadelesi gündeme gelmektedir. ABD bu hamleyle yeni bir eksen, cephe yaratmaya çalışırken Türkiye de tıpkı 'Soğuk Savaş' döneminde olduğu gibi ileri karakol haline getirilmek istenmektedir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, AKP hükümetinin füze kalkanını reddetmek yerine ‘şartlı’ olarak kabul etmesinin göstermelik olduğu vurgulanarak “Eğer AKP hükümeti kumandayı eline almak istiyorsa ‘Hayır‘ diyebilmelidir” dendi. BirGün

ABD-Türkiye ilişkileri sınavdan geçecek
ABD’nin dış politikalarının belirlenmesinde hatırı sayılır yer sahibi olan düşünce kuruluşları Lizbon zirvesi değerlendirmelerinde Türkiye-ABD ilişkilerinin sınavdan geçeceğine vurgu yaptı.
German Marshall Fund'ın uzmanlarından Ian Lesser Lizbon Zirvesi’nin Türkiye-ABD ilişkilerinde "kilit test" noktalarından biri olacağını ve zirvede Türkiye'nin tavrının önem taşıdığını söyledi. Türkiye'nin zirvede füze savunma sistemiyle ilgili ortaya çıkan yapıyı imzalayacağını düşündüğünü belirten Lesser, bunun sadece Türkiye'nin NATO'nun en büyük paydaşlarından biri değil, bölgesinde füze tehdidine açık ülkelerden biri olmasından kaynaklandığını öne sürdü.

‘İSRAİL-TÜRKİYE ORTAKLIĞI BİTTİ’
Washington Enstitüsü uzmanlarından Scott Carpenter da Türkiye'nin değiştiğinin kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’yle İsrail arasındaki stratejik ortaklığın "geri dönülemez şekilde sona erdiği" yorumunda bulunan Carpenter, Türkiye ile ABD ilişkilerinde gerginlik yaşandığını, ama Türkiye'nin "hâlâ kaybedilmediğini ve ilişkilerin geliştirilebileceğini" söyledi.
Washington Enstitüsü Türkiye uzmanı Soner Çağaptay ise füze savunma sisteminde uzlaşılabilineceğini, ama uygulamada sorunlar yaşanabileceğini söyledi. Çağaptay, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin gelişmesi için iki ülkenin daha iyi diplomatik görüşmelerde bulunması, ABD'nin özellikle kamu diplomasisine önem vermesi, Türkiye'nin AB üyeliğini daha kuvvetli desteklemesi ve hükümet dışı kurumlarla da bağlarını artırması gerektiğini kaydetti. BirGün