Psikologlar, depremden etkilenen yurttaşlarla ilgili yeni bir rapor hazırladı. Raporda, afetzede çocuk, kadın, yaşlı, göçmen ve işçilerin psikolojik desteğe ihtiyacı olduğu vurgulanarak gereksinimlerin karşılanmasını talep edildi.

En az çalışma yapılan gruplardan biri çocuklar
Fotoğraf: sendika.org

HABER MERKEZİ

Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) 6-25 Şubat tarihlerinde, depremden etkilenen bölgelerde yaptıkları çalışmaları Deprem Sonrası Değerlendirme Raporu başlığı ile yayımladı.

Psikologlar çocukların depremden en çok etkilenen, fakat deprem sonrasındaki süreçte en az çalışma yapılan gruplardan biri olduğunu ifade etti. Çocuk, kadın, yaşlı, göçmen ve işçilere dair gözlemlerini sunan psikologların hazırladığı raporda bazı başlıklar öne çıktı. 

***

Şiddetten koruyun

・TODAP afetten etkilenen yurttaşlar için şu önerileri sıraladı:
・Temel ihtiyaçlar karşılanmalı
・Kolektif mutfak ve çamaşırhaneler kurulmalı
・Bebeklerin ve çocukların sağlıklı gıdaya erişimi sağlanmalı
・Özel gereksinimli bireylerin ihtiyaçları karşılanmalı
・İhmal, istismar ve suça sürüklenmenin önüne geçilmeli
・Erkek şiddetini önleyecek mekanizmalar oluşturulmalı. 
・Depremden etkilenenlere psikososyal paylaşım alanları açılmalı. 

***

ÇOCUKLAR

Çocuklar özelinde, depremden en çok etkilenen, fakat deprem sonrasındaki süreçte en az çalışma yapılan gruplardan biri olduğu söylenebilir. Elbette farklı yaş kategorileri için söylenebilecek farklı hususlar olmakla birlikte, eğitimleri konusundaki belirsizlik paylaşılan bir kaygı konusuydu. Çocukların aile üyelerinin yanında bütün gün uzun yardım kuyruklarına girmek zorunda kaldıklarına, bu nedenle mahcubiyet duyduklarına, zamanlarını yardım kuyruklarında geçirmekten rahatsızlık duyduklarına sıkça tanık olduk.

***

KADINLAR

Kadınlar çoğunlukla yaşadıklarını anlatmaya, deneyimlerini aktarmaya açıklardı. Cinsiyetçi iş bölümü sebebiyle zaten üzerlerinde olan bakım emeğinin yükü depremden sonra katbekat artmış gözüküyordu. Deprem öncesi çekirdek aileye bakım emeği veren kadınlar şimdi çok daha geniş ailelerininkini üstlenmekteydi. Çocuklarının artık bir geleceklerinin olmadığı, hayatlarının artık bittiği gibi aktarımlarda bulundular. Kadınlara ve çocuklara yönelik erkek şiddetinin deprem bölgelerinde artmış durumda olduğu ifade edilebilir.

***

GÖÇMENLER

Göçmenler ırkçılığa varan süregelen göçmen karşıtlığını daha derinden deneyimliyor. Göçmenlerin, çadır alanlarının çeperlerine yerleşmek zorunda bırakılarak birçok ihtiyacının kasıtlı olarak görmezden gelindiğini gözlemledik. Bu alanlarda çadırların bacalarının birbirlerine bakması, çöplerin birikmesi gibi sağlık açısından riskli birçok duruma karşı önlemler alınmamaktadır. Öte yandan kolluk kuvvetlerinin dilinde göçmenlere yönelen bir öfke olduğunu bireysel temaslarımızda pek çok örnekle gözlemledik.

***

YAŞLILAR

Çadırda kalan yaşlılar arasında bakım gereksinimleri çok olan ve/veya yatalak yaşlıların olduğu, bakım gereksinimlerinin karşılanması için yetişkin bezi gibi ihtiyaçlarla birlikte ilaca ve yara bakımlarının karşılanması için sağlık hizmetlerine erişimlerinin kısıtlı olduğunu gördük.

***

İŞÇİLER

Erkek işçiler yasta olmalarına rağmen deprem bölgelerindeki işlerine geri çağrıldıklarını, işe başlamadıkları takdirde işten atılacakları tehditleri aldıklarını aktardılar. İşsiz yurttaşlar ise başka illerde iş aramak istediklerini fakat ailelerini bu belirsizlik içinde yalnız bırakıp gidemeyeceklerini belirttiler.