En büyük azalma suda yaşayan canlılarda

Haber Merkezi

Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF-Türkiye, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle bir açıklama yaparak sulak alanların önemine dikkat çekti. WWF’in Yaşayan Gezegen Raporu’na göre, 1970-2012 yılları arasında omurgalı canlı popülasyonlarında yaşanan en büyük azalma yüzde 81 ile sulak alan türlerinde meydana geldi. Bu türlerin yüzde 25’i şu an yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Sulak alan ekosistemleri hakkında farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 2 Şubat’ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nde WWF-Türkiye, sulak alanların önemine ve bu alanlarda yaşanan biyolojik çeşitlilik kaybına dikkat çekti. 2018 yılında yayımlanan verilere göre yapılaşma, kirlilik, kurutma, aşırı kullanım gibi çeşitli sorunlar nedeniyle son 300 yılda, dünyadaki sulak alanların yüzde 87’si yok oldu. Ülkemizde 1960’lardan bu yana, sulak alanların yarısı ekosistem özelliklerini kaybetti.

Alanlar artırılmalı

Sulak alanları koruyarak yaşanan kaybı durdurmak için son 30 yıl içerisinde çeşitli adımlar atıldı. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Ramsar Sözleşmesi gibi çeşitli uluslararası sözleşmeler imzalandı, ulusal eylem planları hazırlandı, komiteler kuruldu. Ancak bugüne kadar atılan adımlar kaybı bir miktar frenlemiş olsa da tamamen durdurmaya yetmedi. WWF-Türkiye göre, sulak alanların korunması için atılacak acil adımları şöyle sıraladı:

>>İnsan ve doğanın su ihtiyacını bütünsel bir yaklaşımla ele alacak Su Kanunu taslağının paydaşların katılımıyla tamamlanarak bir an önce hayata geçirilmeli.
>>İstanbul’da yapımı tartışılan kanal örneğinde olduğu gibi (Terkos, Küçükçekmece, Sazlıdere) daha fazla sulak alan ve su kaybına yol açacak girişimlerden vazgeçilmeli.
>>Suya talebin yüksek olduğu ve su bütçesinin giderek daraldığı günümüzde yalnızca kamu idaresinin değil, başta tarım ve sanayi olmak üzere ekonomik sektörlerin de sorumluluk alarak temiz üretime geçişi hızlandırılmalı.
>>Tüm sulak alanların yönetim planları, havza bütünlüğü içinde ve koruma-kullanma uyumu gözetilerek tamamlanmalı ve uygulamasına başlanmalı.
>>Sulak alan ekosistemlerinde korunan alanlar artırılmalı ve güçlendirilmeli.