Virüsün psikolojik etkileri gitgide artıyor. Endişe, öfke ve önünü görememe herkesin ortak sorunları arasında yer alıyor. Uzman Psikolog Leyla Navaro, bu dönemde en çok mizah, doğru bilgi ve umuda ihtiyaç olduğunu vurguluyor

En büyük ihtiyaç umuttur

DİLARA ŞİMŞEK

Koronavirüs salgınının toplum sağlığına etkileri kadar, toplum psikolojisi üzerinde de yıpratıcı etkileri bulunuyor. Vaka sayısının her gün artmasıyla mecburi evden çıkışlar bile korku ve tedirginliğe neden oluyor. Uzman Psikolog Leyla Navaro, bu dönemde ruhsal sağlığını korumanın önemine değiniyor.

Dünyanın ve ülkenin tek gündemi virüs salgını. Özellikle negatif haberler ve bilgi kirliliği, stres seviyesini ciddi biçimde artırarak psikolojiyi olumsuz etkiliyor. Navaro, “Dünyaca çetin bir sınavdan geçiyoruz. Önemli olan bu sınavdan sağlıklı ve sağlam çıkabilmek” diyerek ruhsal sağlığı korumak için şu önerilerde bulunuyor:

Günlük rutininizi koruyun:

Günlük rutin güven, sebat ve dayanıklılık sağlar. Düzenli uyku, düzenli uyanma saati, düzenli hareket için ayırılan zaman, günlük işlerle uğraşmak, evden çalışmak, okumak, müzik dinlemek, yemek yapmak, ortalığı düzenlemek, kalan zamanınızı zihin doyurucu şekilde değerlendirmek önemli.

Aile bireylerine sorumluluk verin:

Eğer ailece evde kalma durumunuz varsa, her aile bireyine ev içinde bir rol, görev ve sorumluluk verin. Mesela evin kapı kollarını dezenfekte etmeyi, sprey sıkmayı 5-6 yaşındaki çocuğunuz üstlenebilir. Sorumluluk vermek çocukları büyütür.

Eşyalarınızı gözden geçirin:

Belki şimdi giysilerinizi elden geçirme, eskileri elden çıkarma, dolaplarınızı, çekmecelerinizi, kütüphanenizi düzenleme, yenileme vaktidir. Eşyalarınızı gözden geçirirken öncelikle gereksiz yığınlardan arınır ve hayatınızla ve en-buyuk-ihtiyac-umuttur-708913-1.zihninizin tıkalı olan kimi yönlerinin açılmaya başladığını farkeder, hafiflemiş hissedersiniz.

Bilgilenin:

Bilgi sahibi olmak olayları ve hayatı kontrol edebilme duygusunu yaşatır. Halk sağlığıyla ilgili bilgilere ulaşın ancak fazla haber dinleyip sosyal medyada fazlaca dolaşan doğru ve yanlış bilgilere zihninizi kaptırmayın. Fazla bilgi kirliliği zehirlidir, panik, kaygı ve stresinizi arttırır.

GÜLMEK, GÜÇLÜ HİSSETTİRİR

Yeni şeyler öğrenin:

Evde kapalı yaşamaya mahkum olduğumuz dönemi fırsat bilip yeni bir lisan öğrenebilir, iyi bilmediğiniz bir lisanı geliştirebilir, yeni bir müzik aletini çalmayı öğrenebilir, yaratıcılığınızı kullanabilirsiniz. Bu da ileride hayat normale döndüğünde kendinize yapmış olduğunuz kıymetli bir hediye olur.

Bol mizah kullanın:

Mizahın çok şifalayıcı gücü vardır. Perspektif kazandırır. Olaylara farklı bir açıdan bakmamızı sağlar. Korku ve kaygının göz bebeğine bakarak gülebilmek insanı aniden güçlü hissettirir, kaygı ve korkudan ayırıştırır, zihin ve ruhumuzdaki stres ve baskının boşalmasına yardımcı olur.

Zorluklar geliştirir:

Zor zamanların da geçici olduğunu hatırlayın. Virüsün yayılması azalacak, karantina bitecek ve günlük hayatımıza, alışkanlıklarımıza, yapmaktan hoşlandığımız şeylere geri döneceğiz. Zorluklar geliştirici ve büyütücüdür. Umut bizi hayatta tutan halattır, inanarak hiç ucunu bırakmayın.