Erdoğan bu yeni politikaları ‘Çin Modeli’ olarak açıkladı. Ardından ‘Çekirdek enflasyon, Yeni Ekonomi Modeli, Türkiye Ekonomi Modeli’ şeklinde adlandırılmaya başlandı. Politikalarda amaç ise TL değer kaybedince ihracat artacak, ithalat azılacak, cari denge sağlanacak, döviz talebi duracak ve bu sayede enflasyon düşecekti. Ancak bunun tam tersi oldu.

En büyük servet transferi ‘KKM operasyonu’
Fotoğraf: Depo Photos

Ekonomi Servisi

Ülkedeki en büyük servet transferinin yaşandığı ‘yeni ekonomik model’ adı altında halka sunulan uygulamaların başlamasının üzerinden bir yıl geçti.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl 20 Aralık’taki kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunarak yeni bir ekonomik model duyurmuştu. Açıklamaların ardından dolar kuru bir gecede 18 liradan sert düşüşle 12 liranın altına indi.

20 ARALIK’A GİDEN SÜREÇTE VE SONRASINDA NE OLMUŞTU?

1. TCMB faiz indirimlerine Eylül 2021'de başladı ve aynı yıl içinde politika faizini yüzde 19'dan yüzde 14'e indirdi. Bu tarihte 8,50 seviyelerinde bulunan dolar kuru üç ay içinde 18,36 seviyesine kadar yükseldi. Faiz indirimleri sırasında Hazine ve Maliye Bakanı olan Lütfi Elvan, 2 Aralık 2021’de istifa etti. Erdoğan, operasyondan birkaç gün önce 17 Aralık 2021 Cuma günü düşük faiz politikasından geri adım atılmayacağını duyurarak kurda istikrarın sağlanamayacağı mesajını verdi. Gelir ve tasarrufları eriyen halk kesimleri panik içinde döviz ve altına koşmaya devam etti.

2. 20 Aralık 2021 akşamında, kabine toplantısının ardından, piyasanın kapandığı saatlerde açıklama yapan Erdoğan'ın kur artışına karşı TL mevduatı koruyan finansal ürün olarak KKM'yi tanıtmasıyla kur birkaç saatte irtifa kaybetti ve hızla 12 liranın altına indi. Erdoğan bu yeni finansal aracı "Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz" diyerek açıkladı.

3. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 'Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat' modelinin açıklandığı 20 Aralık gecesi kamu bankalarındaki hareketlilik hakkında, “20 Aralık gecesi kura hiçbir müdahalede bulunulmadı. Bir süre sonra bunlar açıklanıyor zaten. 3 ay sonra ortaya çıkacak" demişti.

4. Başta Nebati olmak üzere iktidar yetkilileri kurdaki bu şok gerilemenin KKM'nin duyurulması sayesinde vatandaşların döviz satmasıyla yaşandığını söyledi. BDDK ve TCMB verilerinde 20 Aralık haftasında döviz mevduatlarında çözülme görülmüyordu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar ise katıldığı bir televizyon programında o gece 1 milyar dolar bozdurulduğunu belirtmişti. Ancak dövizi satan vatandaş değil TCMB’ydi. Söz konusu hafta içinde yaklaşık 9,5 milyar dolara yakın rezervin arka kapı yöntemleriyle piyasaya sürüldüğü ve kurun şok dalgasıyla baskılandığı resmi verilerde ortaya çıktı.

5. KKM'nin duyurulmasıyla büyük bir finansal vurgun gerçekleşeceğini bilen bir avuç sermayedar haricinde sade vatandaş Bakan Nebati'nin ifadelesiyle “çarpıldı”.

6. Erdoğan bu yeni politikaları ‘Çin Modeli’ olarak açıkladı. Ardından ‘Çekirdek enflasyon, Yeni Ekonomi Modeli, Türkiye Ekonomi Modeli’ şeklinde adlandırılmaya başlandı. Politikalarda amaç ise TL değer kaybedince ihracat artacak, ithalat azılacak, cari denge sağlanacak, döviz talebi duracak ve bu sayede enflasyon düşecekti. Ancak bunun tam tersi oldu.

7. 20 Aralık’tan bu yana çeşitli makroihtiyatı tedbirlerle döviz talebi kısıtlanmaya çalışıyor. Cazibesini yitiren KKM’ye bütçeden 91,6 milyar lira ödendi. Kurun bir süredir sabit bir noktada seyretmesi yüzünden kasımda bu hesaplar için ödeme yapılmadı. Fakat Merkez Bankası’nın dövizden dönenler için ne kadar ödeme yaptığı ise açıklanmıyor. Merkez Bankası’nın da eylül sonuna kadar 95 milyar lira civarında KKM için ödeme yaptığı tahmin ediliyor. Bu hesapla KKM’nin kamuya toplam maliyeti yaklaşık 190 milyar lira civarında. KKM hesapları ise 31 Aralık 2023’e kadar açılabilecek.

***

GERÇEK DOLARİZASYON %66,2

İktidara yakın medya organları KKM operasyonunu ‘2022 TL’nin yılı oldu’ şeklinde haberleştirdi. 2021’de bankalardaki mevduatın yüzde 62’si dövizdeyken bugün yüzde 50’nin altında olduğu iddia edildi. Ancak dövize endeksli olması nedeniyle, kur korumalı mevduatlar da döviz mevduatlarına dahil edilerek hesaplanan gerçek dolarizasyon oranı yüzde 66,2 seviyesinde. Başka bir ifadeyle 2021’e göre dolarizasyon 4,2 puan artmış durumda.