En hit şarkı bile beş yılda unutulabiliyor
Kadirhan Ayter, müzikte içinde bulunduğumuz dönem için gelip geçici işlerin çok fazla olduğunu ve hit bir şarkının bile 5 yıl içerisinde unutulabileceğini söylüyor. Buna ilişkin olarak ise“Kaliteli müziği ayırt edebilecek bir toplum yapımız olsaydı keşke” diyor
CAN GÜNEŞ
Müzisyen Kadirhan Ayter yeni teklisi Delip Geçer’i dinleyicisiyle buluşturdu. Kendine has üslubu ve sesiyle dikkat çeken Ayter, 2017 yılında da ‘Tanışmamışız Gibi’ ve ‘Ayıkken Çekilmezsiniz’ isimli iki şarkıyı dinleyicisinin beğenisine sunmuştu. Ayter ile müzik kariyerini ve bugünün işlerini konuştuk.
>>Hayatımıza yeni giren bir isimsin. Bundan sonra yapacakların ile seni daha iyi tanıyacağız tabi ama. Şimdi de biraz kendinden bahseder misin? Neler yaptın, müzik hayatına nasıl başladın?
Dedem ve dayım sayesinde küçük yaşımdan beri müzikle iç içeydim aslında. Dedem mehterandaydı dayım da konservatuar çıkışlıydı ve hala aranjörlük yapıyor. Dayımın evinde bir stüdyosu vardı ve orada çeşitli enstrümanlar bulunmaktaydı. Ben de çok hevesliydim o zamanlar müziğe ama dayım, müziği hobi olarak yapmam konusunda telkinlerde bulunuyordu. Sonrasında herhalde bu işi ciddi olarak yapma isteğimi anlayınca bana bir bas gitar hediye etti. Sonrasında annemin temizlik yaparken yanlışlıkla bas gitarımı kırmasının ardından bari elektro gitar alayım dedim ve elektro gitar üzerinde çalışıp çeşitli düzenlemeler ve besteler yapmaya başladım. Böyle başladı her şey. (Gülüyor)
>> Bu dönemin bir parçası olduğunu düşünüyor musun?
Birçok şeyin gelip geçici olduğu bir ortamda, gerçekten istediğim ve sonrasında mutlu olacağım şarkılar yapmak istiyorum. Bence kalitenin ve orjinalliğin yolu buradan geçiyor.Herhangi bir akıma dahil olayım veya olmayayım diye bir derdim de yok. Ben sadece hissettiğim müziği yapmaya çalışıyorum. Kendim olayı istiyorum.
>> Yaptığın şarkılar tutmazsa diye bir kaygın var mı?
Yok öyle bir kaygım, tutmayabilir yani. Eserin tutup tutmaması kalitesi açısından bir kıstas değil. Çok iyi işler yapıp insanlara ulaşamayan birçok tanıdığım var. İnsanların haberi bile yok bunlardan. Ama önünde sonunda iyi işler yapan insanların hak ettiği değeri bir şekilde bulacağını düşünüyorum.
>> Bir anda popülerleşmenin sence kıstası ne?
Gerçekten bilmiyorum. Şu an bu ülkede yapılan işlerin neye göre tutup tutmadığını kafamda oturtamıyorum. Çünkü çok garip. Çok tutar diye düşündüğün işten hiçbir şey olmuyor, bundan hiçbir şey olmaz dediğin ise inanılmaz tıklanabiliyor.
>> “Piyasa şöyle olsaydı keşke” dediğin noktalar var mı?
Kaliteli müziği ayırt edebilecek bir toplum yapımız olsaydı keşke. Şu an Türkiye’de caz çalınan kaç tane mekân var? Kaç kişi gidip izliyor? Ya da klasik müzik, opera... Ben de mesela operaya gitmiyorum ama klasik müziği severim. Bu alanlarda kaç tane festival yapılıyor? Yani aslında kendimizi dinleyici ve icracı olarak daha çok geliştirmemiz, daha çok okumamız gerekiyor. Bilinçlenmediğimiz ölçüde kaliteli işlere ulaşmamız daha fazla engelleniyor.
>> Nasıl gidiyor Delip Geçer? Nasıl çıktı bu şarkı ortaya, ne zaman üretildi?
Çok iyi tepkiler aldık şu ana kadar parça ile ilgili. Bu şarkı 2 sene önce evimin salonunda ortaya çıktı.
>> İlk şarkılarındaki sounddan farklı bir sound ile karşımıza çıktın. Arada da 2 sene var. Bu senin müzikal gelişimin, değişimin ile ilgili nereye oturuyor?
Bir deneme gibi oldu. Yine ilk singledaki tarza yakın şarkılar yapmaya da devam edeceğim. Sadece böyle daha elektronik alt yapılı bir şey değil. Benden çıktığı için sonuçta ikisi de, kendimi bir kısıtlamaya sokmak istemiyorum açıkçası. Sadece şunu yapacağım veya sadece bu gibi bir düşüncem yok. Güzel ve kaliteli olduğu sürece benim için bir sıkıntı yok.