Harekâtın 6.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) sınır ötesi kara harekâtının 6'ıncı gününde askerlerin ilerleyişinin olumsuz hava koşulları nedeniyle kısıtlandığı açıklanırken, bunun yerine havadan bombardımana ağırlık verildiği bildiriliyor. Genelkurmay Başkanlığı'ndan dün yapılan açıklamada 5 asker ile 3 korucunun yaşamını yitirdiği kaydedildi. Böylece harekatın başladığı 21 Şubat'tan bu yana ölen asker sayısı 24/ü buldu. Açıklamada PKK'li-lerin kayıpları da toplam 230 olarak belirtildi. Harekatın ilk günlerinde 3 korucunun yaşamını yitirdiği ve cenaze törenlerin bile yapıldığı kamuoyuna ve basın yayın kuruluşlarına yansırken Genelkurmay'ın şimdiye kadar resmi açıklamalarda bunlara değinmemesi ancak 6'ıncı gün yaptığı açıklamada "harekât sürecin-ce ayrıca üç Geçici Köy Korucusu (GKK) şehit olmuştur" demesi dikkat çekti.

TSK 2 KİLOMETRE İLERLEDİ
PKK yedililerinden Murat Karayılan ise Roj Tv'de yaptığı açıklamada TSK'nin şimdiye kadar 2 kilometre ilerlediğini, çatışmaların özellikle Zap ve Çemço alanlarında yoğunlaştığını ve şimdiye kadar 5 kayıp verdilerini açıkladı. Karayılan, TSK'nin zap alanını düşürmeyi hedeflediğinin altını çizdi. Kısıtlanan kara harakatından sonra ağırlık verilen hava operasyonlarının özellikle kobra helikopterleriyle Haftanin, Zap, Hore, Çemço, Şemkil bölgeleri üzerinde yoğunlaştığı bildiriliyor.

ÇATIŞMALARIN EN ŞİDDETLİSİ
Genelkurmay açıklamasında harekat başladığından beri en şiddetli çatışmanın önceki gün yaşandığı belirtilerek şöyle denildi: "Harekatın başlangıcından itibaren en kapsamlısı olan ve dün gece boyunca süren çatışmalarda, şu ana kadar 77 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bu rakamla, etkisiz hale getirilen toplam terörist sayısı 230'a ulaşmıştır. Dün akşam saatlerinden itibaren başlayan bu çatışmalarda beş personelimiz şehit olmuştur. Harekat süresince ayrıca üç Geçici Köy Korucusu (GKK) şehit olmuştur." Birgün

AKP binası tahrip edildi
AGRI'nın Doğubayazıt ilçesinde kara harekatını protesto eden yaklaşık 20 bin kişi yürüyüşü geçti. Yürüyüş sırasında AKP ilçe binası tahrip edilirken, kitle ile polis arasında sokak çatışmaları yaşandı. DTP Doğubayazıt İlçe binası önünde bir araya gelen yaklaşık 20 bin kişi, "Savaşa hayır" pankartı ve "Katil Erdoğan" sloganlarıyla belediye binasına kadar yürüdü.

Esnafların çoğunun kepenk kapatarak destek verdiği yürüyüşten sonra belediye binası önünde açıklama yapan DTP İlçe Başkanı Ali Söğüt, kara hareketini kınadı. Söğüt kara harekatının Kürtlere karşı yapılan bir saldırı olduğunu dile getirdi. Açıklamadan sonra kitle yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında AKP ilçe binasının camlarını kıran bir grup, içeri girerek, içerideki eşyaları kullanılmaz hale getirdi. Polisin cop ve gaz bombalarıyla müdahale etmesi üzerine, grup ilçe binasının yanında bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğü ile asker lojmanlarını taşlamaya başladı. Taş isabet eden bazı polislerin yaralandığı öğrenildi. Olaylarda 2 göstericinin yaralandığı, 2 göstericinin de gözaltına alındığı öğrenildi. Diha

Hastanelerimizde yaralı PKK'li yok
YARALANAN PKK'lilerin Kuzey Irak'taki hastanelerde tedavi edildiği yönündeki açıklamalar ise Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından yalanlandı. Bölgesel yönetimin yetkilisi Cabbar Yaver, yaralanan PKK 'İllerin hastanelerinde tedavi edilmediğini söyledi. Yaver, şöyle konuştu: "Hastanelerimizde tedavi gören hiçbir PKK'li yok. PKK'nın her türlü lojistik desteğini kestik. Onlara ambargo uyguluyoruz. Bazı internet sizelerinde ölü ele geçirilen bir PKK'nın üzerinde peşmerge kimliğinin çıktığına dair haber var. Bu doğru değildir. Bizi bu savaşa çekmek isteyenler olabilir. Ama bu oyuna gelmeyiz. Bize karşı saldırı yapılmadığı sürece bu işe dahil olmayız."

Barolar 'durdurun' dedi
AĞRI,
Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Muş, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van baro başkanlıkları yaptıkları ortak açıklamada, kara harekatının Kürt sorununda çözüm olmayacağına dikkat çekerek, operasyonun durdurulması çağrısında bulundu. Diyarbakır Barosu Eğitim Merkezi'nde barolar adına açıklamayı Diyarbakır Baro Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu yaptı. Tanrıkulu açıklamada şunları dile getirdi: "Türkiye'de Kürt meselesinin silahla, şiddetle, hava-kara operasyonları ile çözülemediği ve çözülemeyeceği konusundaki görüşümüzü bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz. Şiddetin yaygınlaşmasından, toplumun farklı kesimleri arasındaki kırılmanın derinleşmesinden büyük kaygı duyuyoruz. Türkiye'de Kürt meselesi çatışmayla, savaşla değil, demokrasi özgürlüklerin yaygınlaştırılması ve derinleştirilmesi ile çözülebilir. Bu nedenle operasyonlara son verilmeli, silah ve şiddet yöntemlerinden vazgeçilmeli, Türkiye'de Kürt meselesinin barış ve uzlaşma ile çözümüne olanak sağlanmalıdır."