En yakıcı sorun açık ara yoksulluk: Halk çözüm arıyor
Seçim sonrası halka acı reçete sunan iktidar milyonları derin yoksulluğa mahkûm etti. Araştırmalar, en yakıcı sorunun açık ara farkla geçim sıkıntısı olduğunu gösterirken halk, iktidar ve muhalefetten umudu kesti.
POLİTİKA SERVİSİ
İktidar seçim sonrası ekonomik krizin tüm faturasını halkın sırtına yükledi. Akaryakıt zamlarına karşı kontak kapatma eylemleri yapılırken, zamlara karşı pek çok ilde eylemler gerçekleşti, emekliler sokaklara çıktı. Kamuoyu yoklamaları bir kez daha ülkedeki en yakıcı sorunun geçim sıkıntısı olduğunu gösterdi. Araştırmalara göre halk, temel gıda maddelerini dahi karşılayamaz halde.
Yaşam standartlarının daha da düşmesinden endişe eden milyonlar, eğitim ve sağlık harcamalarını da karşılayamaz hale gelme korkusuyla yaşıyor.
Üstelik sorunları iktidarın da muhalefetin de çözeceğine olan inanç toplumda giderek zayıflıyor. Yoksullukla boğuşan milyonlar, iktidardan da muhalefetten de umudu kesmiş, sorunlarını çözecek alternatif yol arıyor.
ASAL Araştırma ile Yöneylem’in peş peşe yayımladığı anketler yoksulluğun geldiği boyutu gözler önüne serdi. Her iki araştırma şirketinin saha çalışmaları, ülkedeki en önemli meselenin derinleşen yoksulluk ve onun yansımaları olduğunu gösterdi.
ASAL Araştırma Şirketi, Türkiye Siyasi Gündem Temmuz 2023 araştırmasının sonuçlarını açıkladı. 26 ilde 14-25 Temmuz tarihleri arasında 2 bin 520 kişiyle yapılan ankette katılımcılara açık uçlu olarak "Bugün Türkiye'nin en önemli sorunu ne?" ve "Sizce bugün Türkiye'nin sorunlarını hangi parti çözer?" soruları yöneltildi. Buna göre, son dönemde yüksek enflasyon, döviz kurundaki hareketlilik ve zamların yaşandığı 'Türkiye'nin en önemli sorunu' yüzde 68,6 ile "hayat pahalılığı" oldu. İşsizlik 5,2 olurken 'sorun yok' diyenlerin oranı sadece 1,4 olarak gerçekleşti. Bu soruya ‘mülteciler’ yanıtını verenlerin oranı ise 3,5 oranında kaldı.
SORUNLARI KİM ÇÖZER?
Türkiye'nin sorunlarını "AKP çözer" diyenler ile "hiçbiri çözemez" diyenler, neredeyse kafa kafaya çıktı. AKP diyenler yüzde 27,9, 'hiçbiri' diyenlerin oranı ise yüzde 26,7 oldu. CHP diyenlerin oranı yüzde 18,8 olurken İYİ Parti diyenler yüzde 6’da kaldı.
Yöneylem Araştırma’nın gerçekleştirdiği ‘Türkiye Siyaset Paneli Ekonomik Krizin Vatandaş Üzerindeki Etkileri’ araştırmasında da çarpıcı sonuçlar çıktı. Derinleşen yoksulluğun, kitleler üzerinde büyük bir gelecek kaygısı ve tedirginlik yarattığı ifade edildi. Araştırmaya göre yurttaşların yüzde 67’sinin hayat standartlarını kaybetmekten büyük korku yaşıyor.
Şirketin 27-31 Temmuz tarihleri arasında 27 ilde 2 bin 100 kişiyle gerçekleştirdiği görüşmelerden elde edilen verilere göre Türkiye’de vatandaşların büyük çoğunluğu sahip olduğu hayat standartlarını kaybetmekten, asgari ihtiyaçlarını karşılayamamaktan, eğitim alamamaktan ve borçlarını ödeyememekten korkuyor.
GEÇİM KORKUSU BÜYÜK
Yapılan araştırmadan öne çıkan sonuçlar şöyle:
• Halkın yüzde 67'si hayat standardını kaybetmekten korkarken hayat standardını kaybetmekten korkmayanların oranı yüzde 25,6 oldu.
• Yüzde 58,6’sı sağlık harcamalarını karşılayamamaktan korkuyor. Vatandaşların yüzde 34,7’sinin ise bu konuda bir endişesi bulunmuyor.
• Yüzde 62'si asgari ihtiyaçlarını karşılayamamaktan korkarken 29,4’ünün böyle bir korkusu bulunmuyor.
• Katılımcıların yüzde 55'i kendisinin ya da aile bireylerinin eğitim alamamasından endişe ederken yüzde 39,8’inin böyle bir endişesi bulunmuyor.
• Yurttaşların 53,4’ü işini kaybetmekten veya iş bulamamaktan korkarken 40,6’sının bu yönde bir endişesi bulunmuyor.
• Ankete katılanların yüzde 64'ü borçlarını ödeyememekten korkarken 28,3’ünün böyle bir endişesi bulunmuyor.
***
Yurttaş refleks gösteriyor
Yüksek enflasyon, döviz kurunun yükselişi krizin milyonlar üzerindeki etkisini daha da artırdı. Akaryakıttan gıdaya her kalemde peş peşe gelen zamlara karşı ülkenin pek çok yerinde eylemler düzenlendi. Kamyoncular kontak kapatırken sol ve sosyalist partiler ülkenin pek çok noktasında zamlara karşı eylemler düzenledi. Emekliler özlük hakları için sokaklara çıktı. Pek çok fabrikada eylemler devam ediyor. İktidarın kitleleri daha fazla açlığa mahkum eden politikalarına karşı tabanda kıpırdanmalar yaşanırken Meclis muhalefeti ise parti binalarında basın açıklamaları yapmaktan öteye gidemedi.