Enerji işçisi sarı sendikayı terk ediyor

Deniz Güngör

EnerjiSA’ya ait AYEDAŞ, Başkent Elektrik ve Toroslar A.Ş’de çalışan bin 495 işçi, sarı sendika TES-İş’i bırakıp Enerji-Sen’de örgütlenmeye başladı. Sendikaya üye işçi sayısının artacağını söyleyen Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, “İşçiler artık sözleşmelerin kapalı kapılar ardında yapılmasını istemiyor” dedi.

Sabancı’ya ait EnerjiSA’nın bünyesinde olan AYEDAŞ, Başkent Elektrik ve Toroslar A.Ş’de çalışan binlerce işçinin, sarı sendika TES-İş’in toplu sözleşme sürecinde enflasyon altı zamma imza atmasına karşı tepkisi sürüyor. İşçiler sözleşme süreci devam ederken Ankara, Adana, İstanbul ve Zonguldak’ta grev yaparken sözleşmenin imzalanması üzerine sendikaları TES-İş’i terk ederek DİSK’e bağlı Enerji-Sen’de örgütlenmeye başladı.

Enerji-Sen’in yaptığı açıklamaya göre, 14 Temmuz ve 16 Temmuz arası bin 495 işçi sendikasını değiştirdi. Yapılan sözleşmelerin şeffaf olması gerektiğini aktaran bir işçi, “TES-İş, sözleşme sürecinde bizi sattı. Normalde sözleşme süreçlerinde biz işçilerin de söz hakkı olması gerekirken, biz eski sendikamızın varlığını bile görmezdik. Sendikamı değiştirmemin en önemli sebebi 10 senedir içerisinde bulunduğum TES-İş’ten bir fayda görmemiş olmamdır” ifadelerini kullandı.

Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, “İşçi arkadaşlarımız artık toplu sözleşme süreçlerinde söz hakkı olsun, süreç şeffaf ilerlesin istiyor” diye konuştu.

SÖZ HAKKI İŞÇİNİN OLACAK

Keskin şunları söyledi: “Enerji işçileri, yan gelirleri çıkarttığında asgari ücretin bile altına düşebilecek maaşlarla çalışıyor. Aynı zamanda enerji iş kolundaki bu arkadaşlarımız, hayatlarını kaybedebilecekleri çalışma koşulları altında işlerinin başında. Bu yüzden işçilerin, sözleşme sürecinde söz hakkı olması gerekiyor. Sendika olarak arkadaşlarımıza tüm süreçte beraber karar alacağımızın sözünü verdik.”

İkinci bir TES-İş olmayacaklarına dikkat çeken Keskin şu değerlendirmede bulundu: “Biz işçilere, her şeyi açık yapacağımızın sözünü verdik. İşçilere, ‘Siz sözleşmede ekmeğiniz için mücadele edecekseniz, bizi yanınızda bulacaksınız. Hep birlikte mücadele edeceğiz ve asla geri adım atmayacağız’ dedik ve bunun arkasında da duracağız.”

Sendikaya ödenecek aidatın bile emekçilerin ortak kararı sonucunda belirleneceğini söyleyen Keskin şöyle konuştu: “Biz diğer sendikalar gibi atama usulü ile değil, seçimle temsilcilerimizi belirleyeceğiz. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde masaya oturacak yetkiyi alırsak, bu görüşmelerin kapalı kapılar ardında olmayacağının güvencesini verdik. Aynı zamanda benimle beraber diğer yöneticiler ve işçi arkadaşlarımız arasındaki uçurumu kaldıracağız. Özetle işçi arkadaşlarımızın evinde ne yeniyorsa, biz de onu yiyeceğiz.”

Enerji iş kolundaki en büyük sorunun taşeronlaşma olduğuna değinen Keskin son olarak şunları söyledi: “İşçi arkadaşlarımızın yaşadığı sıkıntı ve sorunların en temelinde özelleştirme yatmaktadır. Taşeron firmalarda çalışan arkadaşlarımız ağır koşullar altında işlerini yapıyorlar. Ancak devlet dönemindeki taşeron çalışma koşullarını arayan birçok işçi arkadaşımız var. ‘Taşeron insanlık dışı bir çalışma biçimidir’ dediğimiz düzeni arar duruma geldiyse arkadaşlarımız, orada bir kamulaşma talebiyle ilgili belirli adımlar atmamız gerekmektedir. Kolay olmayacak ancak enerji işçileri için olabilecek en büyük kazanımın bu olacağını biliyoruz.”