Ekonomide son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Prof. Dr. Kozanoğlu “Bir taraftan enflasyon yukarı çıkacak, diğer taraftan da alım gücü düşecek” dedi.

Enflasyon artacak alım gücü düşecek

Haber Merkezi

İçinde bulunduğumuz haftada ekonomide 3 tane birbiriyle bağlantılı önemli gelişme oldu. Kamu çalışanlarına, emeklilere yönelik maaş artışları belli oldu. Haziran ayı enflasyon rakamları açıklandı. Son olarak da vergilerde artışlar yaşandı. İktidat Profesörü ve BirGün Yazarı Hayri Kozanoğlu bu gelişmeleri BirGün TV’ye değerlendirdi.

Bu gelişmelerin tamamının sade vatandaşa zarar getireceğini söyleyen Kozanoğlu şunları aktardı: “Türkiye’de insanların mutlak bir yoksulluğa sürüklenmemeleri hatta açlıkla cebelleşmemeleri için asgari ücret daha fazla artırılıyor. Seçimden evvel kamu işçilerinin sözleşmeleri yüzde 45 arttırılmıştı. Böylelikle toplumun en alt grubundaki insanlar bir refah artışı yaşamasa bile Türkiye’de büyüme en son 2023 ilk çeyreğinde dahi yüzde 4 oldu. Bundan bir pay alamasalar dahi alım güçlerini koruyorlar.

AKP rejimi ücret artışlarında çalışanlara daha az zarar verilmesini, onların yaşam standartlarının daha sınırlı düşmesini amaçlıyor.

Üçüncüsünü ise önümüzdeki günler de göreceğiz. Asgari ücret 11 bin 402 liraya çıkarıldı.  Zaten asgari ücret etrafında gelir sağlayanların oranı toplam iş gücü içinde yüzde 60’a yaklaşmıştı.

Önümüzdeki dönemde muhtemelen asgari ücrete yakın ücret alanların oranı artacak veyahut diğer bir ifadeyle orta gelir grubunda olan beyaz yakalı çoğunlukla da üniversite mezunu olan insanların enflasyon karşısında satın alma güçleri iyice gerileyecek.

Diğer önemli bir nokta şu; İşlenmemiş gıda fiyatları yüzde 68,44 artmış. Bunun önemli bir bileşeni olan taze meyve ve sebze yüzde 58 artmış. Yani insanlar sofralarına taze meyve sebze kurmak istedikleri zaman yüzde 58’lik zamla karşılaşmışlar. Onun için insanların çarşı pazarda enflasyon çok yüksek ben domatese, salatalığa, karpuza şu kadar veriyorum demeleri çok doğal.

Toplumun en düşük gelirli yüzde 20’lik kesimi gelirlerinin yüzde 65’ini gıdaya ve kiraya ayırıyorlar. Baktığımız zaman gıda genelde yüzde 54 artmış işlenmemiş gıda ise 68.5 artmış. Kira yüzde 76 artmış. Yani dar gelirli bir yurttaşımızın muhatap olduğu enflasyon TÜİK’in açıkladığından çok daha yüksek durumda.”

Vergi artışlarının bir taraftan enflasyonu yukarı çekeceğini bir taraftan da alım gücünü düşüreceğini söyleyen Kozanoğlu şöyle devam etti: “Önümüzdeki aylarda zamların yükseldiği yurttaşların satın alma güçlerinin ve yaşam standartlarının gerilediği ve genelde de ekonomide talebin düştüğü buna bağlı olarak büyümenin düştüğü hatta bunların öngörülenden yüksek seyretmesi halinde enflasyonla durgunluğun bir arada yaşandığı yani stagflasyonun geçerli olduğu bir döneme adım atma olasılığı yüksek görünüyor. Türkiye’deki ve Dünya’daki örneklerden biliyoruz ki insanlar hakları alma konusunda kararlı ve ısrarlı olurlarsa bunun için örgütlenebilirlerse taleplerini kararlı bir şekilde gündeme getirip eyleme dökebilirlerse hükümetlere, rejimlere geri adım attırabilirler. Yani önümüzdeki günlerde Türkiye’deki toplumsal hareketlenmenin emek talepleri üzerinden geçim üzerinden yükseldiği bir dönem yaşama ihtimalimiz yüksek görünüyor.”