İzmir'de 16 Ekim 2022'de, yüzde 73 engelli olan C.C'ye cinsel saldırıda bulunan H.Ş. hakkında açılan davada İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi, mağdur yönünden birçok şüphe olduğuna kanaat getirip 'şüpheden sanık yaralanır' ilkesini gerekçe göstererek sanığın her iki suçtan da ayrı ayrı beraatine karar verdi. Mahkeme heyeti, dosyaya eklenen raporlardan, mağdurun ilişkide rızası olduğu kanaatine vardıklarını gerekçeli kararda belirtti.

Kaynak: DHA
Engelli kadına cinsel saldırı davası: Mahkeme mağdurun 'rızası var' dedi, sanık beraat etti

İzmir'de H.Ş. (30) hakkında, mental orta ruhsal bozukluğu nedeniyle yüzde 73 oranında engelli olan C.C.'ye (20) karşı ‘Zincirleme nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 52,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada beraat kararı çıktı.

Olay, 16 Ekim 2022 tarihinde meydana geldi. İddiaya göre H.Ş. otobüs durağında karşılaştığı C.C.'yi yaşadığı eve götürdü. Burada H.Ş. tarafından alıkonulan C.C., nitelikli cinsel saldırıya uğradı. Evden çıkan C.C., emniyete giderek durumu anlattı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, İzmir 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. İddianamede, H.Ş.'nin hakkındaki suçlamaları reddettiğine yer verildi. C.C.'nin 2016 yılında alınan hastane raporunda mental orta ruhsal bozukluğu nedeniyle yüzde 73 oranında engelli olduğu da iddianameye girdi.

SAVCI HAPİS CEZASI İSTEDİ

Savcı, H.Ş.'nin mental retardasyon rahatsızlığı bulunan C.C.'ye karşı zincirleme olarak nitelikli cinsel saldırı ve beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediğine kanaat getirip şüphelinin 52,5 yıla kadar hapsini istedi.

"DOSYADA SOMUT DELİL YOK"

Geçen hafta görülen duruşmada karar çıktı. Heyet, kararında şüpheden sanık yararlanır ilkesine atıfta bulundu. H.Ş'nin üzerine atılı eylemlerin, mağdurun soyut iddiası dışında, görgü tanığı, kamera kaydı gibi başka bir somut delilin dosya arasında bulunmadığı belirtildi.

H.Ş.'nin ailesiyle birlikte yaşadığını belirten heyet, mağdurun bu kişilere sesini duyurabilme imkanı varken hiçbir şey yapmadığına kanaat getirdi. Ayrıca C.C.'nin, H.Ş. ile beraber kaldıkları evden dışarı çıktıkları ve arkadaşını gördüklerini belirten heyet, C.C.'nin yardım istememesinin olağan görülmediğine karar verdi. Mahkeme, mağdurun evine gitmek istememesinin de samimiyet noktasında mahkemeyi şüpheye sevk ettiği de kararda yer aldı.

"RIZASI OLDUĞUNA KANAAT GETİRİLDİ"

Heyet, mağdurun H.Ş'nin telefonundan yardım istemediğini, bu durumunda cinsel saldırı iddiasında mahkemeyi şüpheye sevk ettiğini belirtti. Alınan raporlardan da heyetin mağdurun ilişkide rızası olduğu kanaatine vardıkları gerekçeli kararda yer buldu.

Ege Üniversitesi Hastanesi tarafından düzenlenen raporda, mağdurun beden veya ruh bakımından kendisini savunabilecek durumda olduğuna dair rapor tanzim edildiği belirtildi.

Heyet, H.Ş. hakkında 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmışsa da sanığın savunmasının aksine soyut iddiayı destekler her türlü şüpheden uzak, somut bir delilin bulunmaması göz önünde bulundurularak ‘şüpheden sanık yararlanır ilkesi’ gereğince H.Ş'nin üzerine atılı suçu işlediği sabit görülmediğinden beraatine karar verdi.

H.Ş'nin ailesiyle birlikte yaşaması, C.C. ile birlikte dışarı çıkmaları, uyuşturucu tedavisi için hastaneye gittiklerinin hastane kayıtları ile sabit olması ve C.C.'nin H.Ş'nin evindeyken telefon kullanması sebebiyle heyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da H.Ş'nin beraatine karar verdi.