Maraş’ta gerçekleşen depremlerin ardından TMMOB yetkilileri bölgede çalışmalarını devam ettiriyor. BirGün’e konuşan yetkililer enkazların tam olarak incelenmediğini ve ciddi bir kaosun yaşandığını belirttiler.

Enkaz 72 saatte tam incelenemedi
Maraş’ta kar çalışmaları yavaşlatıyor. (Fotoğraf: Depo Photos)

Berkay SAĞOL

Merkez üssü Maraş olarak gerçekleşen depremlerin ardından TMMOB’ye bağlı oda başkanları bölgede çalışmalarını ve incelemelerini sürdürüyor. TMMOB yetkilileri gözlemlerini ve bölgelerde yaşananları BirGün’e anlattı.

YIKIM ÇOK BÜYÜK

TMMOB 2. Başkanı Selçuk Uluata, “İlk günden itibaren Adana, İskenderun, Antakya, Osmaniye, Kahramanmaraş’ta bulundum ve şimdi de Adıyaman’dayım. Bu illerin hepsinde meslektaşlarımızın da cenazeleri var ancak biz hızlıca odalarımızı bir araya getirdik ve kriz masaları kurduk. Problem ve yıkım oldukça büyük. Hem arama kurtarmada, hem enkaz kaldırmada hem de yardımlarda büyük bir organizasyon problemi var. Herkes bir tarafa koşturuyor ve bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bazı yerlerde birkaç gün boyunca iş makinesi beklendi ancak Adıyaman’da bugün görüyoruz her yerde makine var. Antakya’da ulaşım ciddi bir sorun ve herkes bulduğu herkesten yardım almaya çalışıyor. Türkiye’de bir sürü maden işletmesi ve binlerce madenci var. Bu kişiler ekipmanlarıyla beraber ilk gün ivedilikle bölgelere sevk edilebilselerdi ve boşta duran vinçler bölgelere gönderilebilseydi şu anda durum çok daha farklı olurdu” dedi. Uluata, “Şu anda gelinen noktada enkaz kaldırma işlemleri başlamış durumda. Binaların başında insanlar bekliyor ve cenazelerini almak istiyor. Bu insanlar beklediği müddetçe cenazeler çıkarılmaya çalışılıyor ancak kimsenin olmadığı enkazlar bir an önce kaldırılmaya çalışılıyor. Enkazlar kaldırılırken yeni kargaşalar başlıyor. Bu ortamı umuyoruz kimse yaşamaz. Ben 99 depreminde de alandaydım, Van’da da bulundum, Elazığ’da da ancak böyle bir kaosu hiç görmemiştim” diye konuştu.

Maraş ve ilçelerinde yaptığı gözlemleri anlatan TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Orhan Sarıaltun, “Biz ilk olarak Elbistan’a geldik ve manzara çok kötüydü. Arama kurtarma ekipleri yetersizdi ve AFAD ortada yoktu. Çadırları şehir dışına kurmuşlar ve insanların ulaşımı oldukça zordu. İlçede dağıtılan yardımlar kurulan çadırlara göre çok ters bir bölgedeydi. Çok sayıda yıkılan bina vardı ancak birçoğunda arama kurtarma çalışması yoktu. Yardımlar Elbistan’a ulaştı ancak büyük bir organizasyon sorunu var. Herkes kendi organizasyonunu kurarak halka yardımları ulaştırmaya çalışıyor. Biz yardımların doğru dağılması ve doğru malzemenin gelmesi konusunda gözlem yaptık” ifadelerini kullandı. Maraş merkezde durumun daha vahim olduğunu belirten Sarıaltun, “Ticaretin en yoğun olduğu bölge tamamen yıkılmış. İlk iki gün boyunca arama kurtarma faaliyeti neredeyse hiç yapılmamış. İkinci gün sonunda arama kurtarma çalışmaları başlayabildi ancak onda da ekipler çok yetersizdi. Yıkılan binaların 12 ve 14 katlı olması da büyük dezavantaj yarattı. Ekipler bu yüksek katlı bina göçüklerinin bir bölümünü ancak inceleyebildi. Yani enkazlar tam olarak incelenemedi. Gözlemsel olarak ilk 72 saatte tam olarak incelenebilen enkazların sayısı toplam enkazların 20’de 1’i kadardır. 72 saat dolduktan sonra ise enkazlara daha sert müdahaleler başladı ve aileler deumutsuzluğa kapıldı. Gölbaşı çevresi ve Nurhak yolunda ise diğer yerlerinden farklı olarak yolda çok fazla yarık vardı” dedi.

DOKUNULMAYAN ENKAZLAR

Bölgede çalışma yapan bir diğer kişi de Makina Mühendisleri Odası (MMO) Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Ali Elma. Elma, “Müdahalelerde geç kalındığı için insanlar donarak öldü. Enkazlarda ölmeyen insanları bizde müdahil olarak çıkardık ve donarak öldüklerini gördük. Kentin her yerinde enkazlar var. Birçok enkaza hiçbir şekilde dokunulmamış. Bina yıkıntılarının üstünü kar kaplamış ve karların üstünde herhangi ayak izi bile yok. Elbistan tamamen kaderine terk edilmiş” diye konuştu. Elma, şunları söyledi: “İnsanlar gelen yardımlarla hayatta kalmaya çalışıyor. AFAD’ın çadırları köylere ulaşamadı. İnsanlar AFAD’ın arabalarını durdurup çadır alıp kendileri köylere kurdular. Kurulan çadırların içine palet ve strafor lazım. Mobil mutfak, tuvalet ve duş alanlarına ihtiyaç var.”