Enpay’da direnen işçilerin “Mübarek” diye çağırdığı işyeri temsilcisi Nuri Fidan: ‘En kötü sendika sendikasızlıktan iyidir’ derler. Türk Metal en kötü sendika olmayı bile beceremedi

Enpay işçi temsilcisi: Kötü sendika olmayı bile beceremedi

ERGÜN DEMİR

Polis, Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki Enpay fabrikasında Türk Metal’den Birleşik Metal-İş’e geçen ve bu nedenle işten atılan arkadaşlarının geri alınması için eylem yapan işçilere seslendi: “Aranızda hasta var mı, sarası olan var mı? Hasta olan çıksın müdahale edeceğiz.”

İşçiler kol kola girip kenetlendi, aralarında işyeri temsilcisi Nuri Fidan, emniyet müdürüne seslendi: “Biz hazırız mübarek.” Bu cümle buradaki işçi direnişinde bir slogan oldu.

Nuri Fidan’ı işçi arkadaşları artık, “Mübarek” diye çağırıyor. Enpay’ın sevilen işçi lideri Nuri Fidan ile metal direnişini ve kendi mücadelelerini konuştuk.

Direnişin nedeni nedir?
Türk Metal Sendikası’nın olduğu her yerde olan şeyler. İşçiler önce ses çıkarmıyor, sonra bir birikim oluyor. Bu birikiyor, birikiyor sonra bir patlama oluyor. Bir kanser gibi. Kanserde insanın vücuduna giriyor, ama bunu anlayamıyorsun. Ama bu ilerledikten sonra bir bakıyorsun ki iş işten geçmiş. Süreç aynı bu. Bursa’dan hareket başladı, İstanbul’a, Gebze’ye yayıldı ve İzmit’e de geldi. İnsanlar gerçekten, ‘Bizim bunlardan kurtulmamız gerekiyor’ diye karar verdiler. Ve bu çerçevede bizim çalıştığımız Enpay fabrikasında 740 işçiden 640 arkadaşımız Türk Metal’den istifa etti. Fakat istifa etmek yetmiyordu. Yani kanserden kurtulmak kolay değil. Burada da bir mücadele gerekiyordu. Ya öleceksiniz ya kurtulacaksınız. Bunun için arkadaşlarla mücadele başlattık. Bunun akabinde Türk Metal de rahat durmadı.

İşveren Birleşik Metal-İş’e geçmenizi neden istemiyor? Bağımsız kalmanız mı isteniyordu?
Biz Enpay’da Türk Metal’den istifa ettikten sonra başka bir sendikaya geçmeden temsilcilerimizi seçtik ve işverenle görüşmek istedik. Bizim bağımsız olarak kalmamız işlerine geliyordu. Bir dahaki toplusözleşme sürecinde yine Türk Metal yetkili olur endişesiyle 2,5 saat içerisinde 527 arkadaş toplu olarak Birleşik Metal’e geçtik. İşverenin oyununu anladık çünkü. İşte bütün olay da bundan sonra başladı. İşveren “Birleşik Metal’e geçerseniz karşınızda bir varız” dedi.

Asıl gerilim işten atılmalar sonrası yaşandı.
İşveren başta bizi yenmeye çalıştı, sonra bunu başaramayacağını anlayınca, başka oyunlar oynadılar. Onların oyunlarına gelmedik. İşgal yapmadık. Bu oyunlarının ters döndüğünü anlayınca kalakaldılar. Bu sefer de dışarıdan destek almaya başladılar. MESS’in bile bunlara para yardımı yaptığı söyleniyor. Bu direnişin Türkiye’de örnek teşkil etmesini istemediler.

Kaç işçi işini kaybetti?
236 arkadaşımızın işine son verildi. 140 civarında işçi alındı ve işçi alımları devam edecek. Sonra bir bölüm arkadaş bizim sendikamızdan istifa etti. Onlar da bizi yıprattı. İçerden baskılar devam etti, temsilci arkadaşlara baskılar devam etti. Örneğin sabahın 05.30’unda beni gözaltına aldılar. Amaçları saat 07.30’da benim fabrika önünde arkadaşlara seslenmemi engellemek. Saat 08.40’ta beni serbest bıraktılar.

Mücadele ne zaman başladı?
Mayıs’ın 25’inde eylemlerimiz başladı, dışarıdaki bekleyişimiz ise 3 hafta devam etti. Sonra bir pazar günü 6 kişiyi gözaltına aldılar. İfadelerimizi alıp bıraktılar. Amaçları işçinin gözünü korkutmaktı. İşveren işten atılan arkadaşları birer birer arayarak yeniden işe alıyor. Aslında bizlere çok ihtiyacı var.

Türk Metal ile sorununuz nedir?
Türk Metal, bakın ‘En kötü sendika sendikasızlıktan iyidir’ diye bir laf vardır. Bu hep söylenen bir şeydir. Biz en kötü sendika Türk Metal’i gösterirken bunlar en kötü sendika olmayı bile beceremediler. Örneğin sözleşmemiz var, bu sözleşmeyi işveren hazırlıyor, sendikaya gönderiyor. İşçiler artık o kadar güvenlerini kaybetmişler ki sendikaya hiçbir şey öneremiyorlar.

Size destek olundu mu?
Biz buradaki arkadaşlar olarak Birleşik Metal İş Şube Başkanı’na, Genel Başkanı’na ve DİSK’e teşekkür ediyoruz. Gerçekten burada bize sahip çıktılar. Mayıstan beri bir mücadele devam ediyor, mayıstan beri bizden bir kuruş dahi aidat almadan tüm masraflarımızı karşılıyorlar.

Sanırım bu çadır artık kalkacak, siz yenildiniz mi?
‘Yenildik’ kelimesini burada kullanmıyorum, evet biz burada zafiyete uğratıldık ama biz aslında galibiz. Neden diyecek olursanız; şu anda içeride çoğu sosyal hakları düzelttiler. Onların şuraya geçip de işçilere, ‘Hoş geldiniz, hayırlı sabahlar’ demeleri bile bizim galip olduğumuzu gösteriyor. Onların halen bizim buradan arkadaşlarımızı işe çağırmaları bizim galibiyetimizi gösterir. Yeni işçileri bizim eski işçilerin aldığı ücretlerle işe alıyorlar. Bakın 2,5 aydan beri içeride üretim yapamıyor ama inat ediyor. Bu inadın sebebi ne biliyor musun; MESS, Türk Metal ve devlet.