Hitit Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü müdürünün doktora tezinin büyük bölümünün kopyala-yapıştır yöntemiyle hazırlandığı ortaya çıktı.

Enstitü müdürünün doktora tezinin yüzde 95’i intihal

Mustafa BİLDİRCİN

Akademinin kanayan yarası "intihal"de çıta bu kez biraz daha yükseğe konuldu. Hitit Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Muhammed Asıf Yoldaş’ın doktora tezinin ilk 185 sayfasının, başka yayınlarla yüzde 95 oranında benzerlik taşıdığı belirlendi. Tezde, TBMM’yi ilk tanıyan devlet olarak Ermenistan yerine Afganistan yazıldı.


Hitit Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Muhammed Asıf Yoldaş’ın 2006 yılında Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yazdığı doktora tezine yönelik inceleme, “Bu kadarı da olmaz” dedirtti. Tezin tamamına yakını başka yayınlarla benzerlikler taşırken ilk 185 sayfadaki benzerlik oranı yüzde 95 olarak hesaplandı.

Lisansüstü tezlerin yazıldığı enstitüde müdür olan Yoldaş’ın, doktora tezini kaleme aldığı 2006 yılından yıllar önce yayımlanan kitaplarda yer alan fikirleri, tezinde kendi fikri gibi gösterdiği de öne sürüldü. 2006 yılında Niğde Üniversitesi’ndeyken yazılan doktora tezinin, 2004 yılında yine aynı üniversiten Murat Canıtez’in yazdığı, “KOBİ’lerin İhracat Sürecinde Karşılaştıkları Sorunlar: Tekstil Sektöründe Ampirik Bir Araştırma” başlıklı tezdeki görüşlerin kullanıldığı öğrenildi. Yoldaş’ın, “Uluslararası Pazarlamada Karşılaşılan Sorunlar” başlıklı tezinin ikinci bölümünü, noktasına virgülüne dahi dokunmadan Canıtez’in tezinden aldığı görüldü.

Tezdeki yayın etiğine aykırı uygulamalar bunlarla da sınırlı kalmadı. Tezde yabancı kaynaklara yapılan atıfların, daha önce yazılan Türkçe kitap, makale ya da tezlerden alındığı anlaşıldı. Tezin 28 ve 29’uncu sayfalarında yer alan ve üç farklı yabancı yazara atıf yapılan bölümlerin, Türkçe yazarların kitaplarından olduğu göze çarptı. Tezin büyük bölümü kopyala-yapıştır yöntemiyle daha önce yazılan metinlerden oluştu.

FİKİR HIRSIZLIĞI

Yoldaş’ın müdürü olduğu Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü’nün yönetmeliğinde intihal suçu, “Başkalarının fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi gösterme” olarak tanımlanıyor. Akademide, “Fikir hırsızlığı” olarak tanımlanan intihal, YÖK’ün Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi’nde de benzer ifadelerle yer alıyor.