Erdoğan: BM'ye 15 Temmuz’u anlatacağım

New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye gidecek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Genel Kurul'a hitabım hem 15 Temmuz kanlı darbe girişimini, hem de 241 şehidimizin kanını döken FETÖ'nün tüm dünyaya en doğru şekilde anlatmama vesile olacaktır. Dostlarımızı uyarmaya devam edeceğiz. Her tarafta örgütün inine girmeyi sürdüreceğiz. Bundan sonra dünyanın hiçbir ülkesi, hiçbir bölgesi FETÖ'nün militanları için güvenli bir sığınak değildir, olmayacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısına katılmak üzere ABD'ye giderken havalimanında açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları:

"BM'nin 71'inci genel kurul görüşmelerine katılmak için arkadaşlarımızla birlikte New York'a hareket edeceğiz. Tüm ülkelerin devletlerin katılması bekleniyor. Katılımcı ülkelerinin birçoğu devlet başkanları, dışişleri bakanları nezdinde katılıyor. Sayın Veysi Kaynak, Bekir Bozdağ, Fatma Betül Sayan, Ömer Çelik, Mevlüt Çavuşoğlu, Nihat Zeybekci, Berat Albayrak ve milletvekillerimiz eşlik ediyor.

20 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu'na hitap edeceğim. Konuşmamda Türkiye'nin BM'deki aktif rolüne vurgu yaparak, terörle mücadele, mülteci sorunu ve tabiiki 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirme durumunda olacağım. Bunu gerek genel kurulda, gerekse ikili görüşmelerde paylaşacağım.

Türkiye bir taraftan 15 Temmuz darbe girişiminin yaralarını sararken bir taraftan Fırat Kalkanı operasyonunu yürütüyor. Sınırlarımızda FETÖ, DAEŞ ve uzantılarına karşı başarılı operasyonlar yapıyoruz. İşin Suriye, Irak, her ne kadar bu coğrafyada gerçekleşiyorsa PKK'yı zikretmeden geçmek mümkün değil.

Genel Kurul'a hitabım 15 Temmuz darbe girişimi teşebbüsü ve 241 kişinin kanını döken FETÖ'nün dünyaya anlalatılması için vesile olacaktır. Dostlarımızı uyarmaya devam edeceğiz. Örgütün inine girmeye devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir ülkesi, bölgesi FETÖ için güvenli bir sığınak değildir. Konuşmamda, BM yapısındaki sorunları, 'Dünya 5'ten büyüktür' dediğimiz reform ihtiyacını yineleyeceğim.

Düzenlenecek üst düzey toplantılarında ABD Başkanı Obama tarafından düzenlenecek toplantılarda mültecilere yönelik yardımlar görüşüülecek.

Fırat Kalkanı harekatının mülteci krizini azaltmaya yönelik katkısını da bir kez daha anlatacağım. Şu anda güneye doğru ilerliyoruz. Cerablus sakinleri başta olmak üzere Suriyeliler DEAŞ'tan arındırılan bölgeye yerleşmeye başladılar.

AFAD'ımız STK'larımız bu kardeşlerimizin her türlü ihtiyacını karşılıyor. Güvenli alanlar çoğaldıkça geri dönenlerin sayısı da artacaktır. Artık dünyanın şunu idrak edeceğine inanıyorum: Suriye meselesi küresel bir meseledirç Meşruiyet ve adalet noktasında kaybedilen her saniye BM için utanç kaynağıdır.

New York'ta bulunacağım süre zarfında ikili veya heyetler arası görüşmelerim olacak. 21 Eylül'de DEİK ve Başbakanlık tarafından düzenlenen akşam yemeğinde ABD'deki yatırımcılarla bir araya geleceğiz. ABD kanallarında mülakatlarım olacak. Ziyaretim sırasında ABD'deki Türk ve Müslüman toplum temsicileriyle görüşeceğiz.

Soru-cevap

Suriye askerlerinin vurulması: ABD'li yetkililerin açıklaması bir yanlış tespit istikametinde. Bunun daha ilerisini belki seyahatte yapacağımız bazı görüşmelerde 'Hayırdır, nedir, nasıl oldu' diye sorar gerçeğini daha yakından öğrenme fırsatını buluruz.

ÖSO'nun ABD'li askerleri kovması: Özel kuvvetler ÖSO tarafından istenmedi. ÖSO'ya yönelik ABD'li yetkililerin davranışları süreci bu yöne itti. Bizim yetkililerimiz, bizim özel kuvvetler mensuplarımız 30 kadar ABD'li özel kuvvetleri oradan çıkardı.

Tel Abyad'da ABD bayrağı: Terör koridoruna izin vermeyeceğimizi söyledik. IŞİD ismini kullanarak İslam'a saygısızlık ettiklerinin farkında değiller. Biz IŞİD'i kabul etmiyoruz, bunun adı DAEŞ'tir. İslam'la terörü bir arada kullanmak mümkün değil. Tel Abyad denilen yer Arapların yerleşim bölgesidir. Bu bölgeyi çeşitli operasyonlarla DAEŞ elde ettiği yeri PYD/YPG'ye bıraktı. Bu Haseke'den gelen bir süreç. Hedef Afrin'le bütünleşmek suretiyle Akdeniz'e açılmak. Gaziantep olayından sonra 'Artık yetti' dedik. ABD'ye, Rusya'ya söyledik. Biz Münbiç operasyonunda 'PYD/YPG olmayacak' dedik. Burası Araplara ait olmasına rağmen PYG/YPG ait göstermek istediler. 3-4 ay sürer dediler, 15 günde iş bitti. 'Haklıymışsınız' diyorlar. Haklı olmak bir şey getirmiyor. Bölgeyi bilen biziz, bizi dinleyin. NATO'da birlikteyiz, stratejik ortaklığımız var. El ele verelim bu pisliği temizleyelim. Bizim, buraları tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor.

(Devam ediyor...)