Erdoğan'dan Gül'e: Yazıklar olsun
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kastamonu İl Kongresi'ne katıldı.
Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:
KILIÇDAROĞLU'NA 'TEK TİP' YANITI
Söylediği şeye bak, tek tip elbiseyle ilgili. 'Onların yakınların yok mu, onları o halde gördükleri zaman ne yapacaklar, üzülmeyecek mi, şöyle olmayacak mı, böyle olmayacak mı?' Ya sen ne cins adamsın be. Sen benim 251 şehidimin yakınlarını düşünmüyorsun, sen benim 2 bin 193 gazimin yakınlarını düşünmüyorsun. 'Onların acaba yakınları, evlatları, kardeşleri şehit olduğu zaman ne yaptılar, ne yapıyorlar' diye soruyor musun? Bunu düşünüyor musun? Yok. Niye düşünsün ki, havalimanına gelip Bakırköy'deki belediye başkanının evinde istirahate çekilip televizyondaki darbeyi seyreden bir adamdan başka ne bekleyebilirsin ki. Utanmadan 'Cumhurbaşkanı bana haber verseydi beklerdim' diyor. Ben haberi tüm milletime verdim. Biz telefonlarla haberi verdiğimizde on binler, yüz binler meydanlara yürüdü. İstanbul Atatürk Havalimanı'na indiğim zaman on binler oradaydı. Ama sen öyle bir tipsin ki orada on binleri görüyorsun, tankların sorumlularıyla ekibin görüşüyor, anlaşıyor. Oradan kaçıp Bakırköy'e gidiyorsun. Bu karakter meselesi. Bu cibiliyet meselesi. Bir de 'Darbe olsa karşısına dikilirim' diyorsun. Sevsinler... İspatı ortada, kaçtın gittin.
"HEP FİTNENİN PEŞİNDE OLMUŞTUR"
Milletim seni iyi tanıyor. Nasıl yalancı olduğunu da çok iyi biliyor. Bu kişi hayatının hiçbir döneminde milletimizin, devletimizin hakkını hukukunu savunmamıştır. Hep fitnenin, ayrıştırmanın peşinde olmuştur. Tüm terör örgütlerine destek vermiştir. PKK'nın destek verdikleriyle kol kola yürüyen kişi değil mi? Onlar destek verdi, güya Hakkari'de miting yaptı. Bu iş yürek işi. Bu öyle lafla yürümüyor.
"ZALİM DÜN REJİM, DEAŞ'TI, BUGÜN YPG"
Madem Suriye'de her şey güllük gülistanlık, 3 milyonun üzerinde insan niye bizim topraklarımızda yaşamaya devam ediyor? Çünkü biz de, bu insanlar da biliyor ki sınırın öte tarafında sadece örgüt isimleri, sadece örgüt işaretleri değişiyor, zulüm baki. Dün zalimin adı rejimdi, dün zalimin adı DEAŞ'tı, bugün zalimin adı YPG/PYD'dir. Biz DEAŞ'a ne yaptıysak bu örgüte de aynısını yapacak ve mutlaka sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz.
ABDULLAH GÜL'E GÖNDERME: BAY KEMAL'İN KAYIĞINA BİNİYORSUNUZ
Darbe girişiminden yaklaşık iki hafta sonra çıkardığımız KHK'da kamu görevlilerinin aldığı kararlar ve eylemlerinin sorumluluk doğurmayacağı hükmünü getirmişiz. Üstelik bu kararname Meclis'te de görüşülerek yasalaşmıştı. Yani tüm vekillerin haberi var. Aynı hükümleri içeren düzenlemeye 15 Temmuz'da cesaretle darbecilere karşı koyan sivil vatandaşlar için de ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Nedense büyük bir gürültü koparılmaya başladı. Bana göre büyük değil. Tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. 16 Nisan'da da bugün bu kampanyaya katılanlar 'Evet' demedi. Biz bir yolda aynı dava arkadaşı değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda affedersiniz Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz. Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımız nasıl katıldı, katılıyor? Yazıklar olsun. Birilerinin zil takıp oynamalarına vesile oldukları için yazıklar olsun.
"Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devlet tanımıyoruz"
"Bizim Rabia’mızda ne vardı. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Tek millet ile neyi kastediyoruz. Bu ülkede Türkü ile Kürdü ile Çerkez’i ile Arnavut’u ile Arap’ı ile Boşnak’ı ile 80 milyon tek millet. Bizi bölemeyecekler, bizi parçalayamayacaklar. Onların bütün bu gayreti bizi daha da birbirine yaklaştıracak. Makam, mevki, para pul bundan dolayı değil, nedir ya makam mevki hepsi gidici. İki metreküplük bir yere gömecekler mi bizi. Ölümden kaçmak var mı? Hoca efendi gelecek musalla taşına. Cumhurbaşkanı niyetine demeyecek, trilyarder niyetine demeyecek, Başbakan niyetine demeyecek. Er kişi niyetine diyecek. Buyur her şey gitti. Hatun kişi niyetine diyecek. Var mı bir şey. Yok. Bir şey kalacak. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer. Eğer bir şeyler bırakabildiysen bu dünyada işte onlarla anılacaksın. Mesele o. Tek bayrak. Bayrağımız, rengi şehidimizin kanı. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız şehidimizin ta kendisi. Bayrağımızın üstüne bayrak yok. Tek vatan, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Vatanımızı parçalamak isteyenler bedelini ödüyorlar. Askerimizle, korucumuzla. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Besler deresinde F16 olup, tank olup, tüfek olup bunları kovalamak suretiyle hesabını soruyor. Tek terörist kalıncaya denk değil hepsini sıfırlayıncaya kadar bu mücadele devam edecek. Zira bu milletin huzurunu bölmeye kimsenin hakkı yok. Beraberliğimizi asla böldürtmeyeceğiz. Tek devlet, paralel devletmiş şu devletmiş bu devletmiş. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devlet tanımıyoruz. Devletimiz bu. Öyleyse bir olacağız, iri olacağız. Diri olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Sizlerden 2019 biliyorsunuz gerek mahalli idareler seçimi, hükumet sistemi ile ilgili milletvekili seçimi. Şimdiden ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları yoğun bir çalışmaya hazır mıyız? Öyleyse kapı kapı dolaşacağız"