Haliç Kongre Merkezi'ndeki iftar programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile yapılan anlaşmaya değindi. "Tayyip Erdoğan 40 yıl önce nasıl düşünüyorsa bugün de aynı şekilde düşünüyor. " dedi. İsim vermeden, "kusura bakmasınlar, herkes yerini, konumunu bilecek" sözleriyle İnsani Yardım Vakfı İHH'yi eleştirmeye devam etti.

Erdoğan: Herkes yerini bilecek

İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde​ düzenlenen iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz İsrail ile adımlarımızı atmadan önce Halid Meşal ve Mahmut Abbas ile görüşmeler yaptık​. Biz bu adımları atarken içeriden yapılan eleştiriler bizi üzmektedir​. Bizim muhatabımız Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimizdir. Bunun dışındakiler bizim için teferruattır. Kusura bakmasınlar, herkes yerini, konumunu bilecek.​" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Bağdat'taki saldırı Menfur saldırıda hayatını kaybeden Iraklı kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Terör eylemlerinde hayatlarını kaybedenlerin ailelerinin ve Irak halkının başı sağ olsun. Daha birkaç gün önce aynı örgütün İstanbul'da gerçekleştirdiği terör eylemine maruz kalmış bir ülke olarak, Iraklı dostlarımızı, kardeşlerimizi çok iyi anlıyoruz. DAİŞ denilen terör örgütü, İslam'ın ve Müslümanların adını kullanarak aziz dinimizi ve mensuplarını hedef alan son dönemdeki en büyük şer örgütüdür. Bu örgütün İslam'la ve Müslümanlıkla en küçük bir ilişkisi yoktur. Tam tersine bu örgütün tek hedefi İslam'a ve Müslümanlara zarar vermektir." diye konuştu.

İHH'YA BALANS AYARI

Konuşmasında Gazze'ye yapılan yardımlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim Filistin'de, Gazze'de ne yaptığımızı oradaki kardeşlerimiz çok iyi bilir. Bunu kimseye de bizim buralardan mikrofonlarla meydanlardan anlatmamıza gerek yok. 'Şunu, şunu yaptık' demeye gerek yok. Biz 'at denize balık bilmezse Halik bilir' anlayışıyla yola devam ediyoruz ve bundan sonra da böyle devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

'Yaşanan terör olaylarının önlenenlerin yüzde 1'i, 2'si kadardır' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Güvenlik güçlerimiz, istihbarat kurumlarımız, büyük bir gayretle terör örgütlerinin üzerine gidiyor. Tabii Türkiye'nin dünyanın en eli kanlı, en vahşi terör örgütlerinin neredeyse hepsinin ortak hedefi haline gelmiş olması düşündürücüdür. Biz, terör örgütleri, terör eylemleri, teröristler aracılığıyla ülkemize verilmek istenen mesajları gayet iyi biliyoruz. Cevabımızı da her fırsatta veriyoruz. Devleti ve milletiyle bir bütün haline gelmiş olan Türkiye'yi, eskiden olduğu gibi bu tür dayatmalarla rayından çıkartabileceklerini sananlar, yanıldıklarını gördükçe saldırıların dozajını da artırıyorlar. "

''TAYYİP ERDOĞAN 40 YIL ÖNCE NE DÜŞÜNÜYORSA BUGÜN AYNI ŞEYİ DÜŞÜNÜYOR''

Erdoğan "Türkiye'nin ilişkileri düzeltme yolunda attığı adımların birilerini rahatsız ettiğini ifade eden Erdoğan, "Türkiye'nin, Rusya ve İsrail ile ilişkilerini düzeltme yolunda attığı adımların, dışarıdan olduğu kadar ülke içinden, hatta kendi çevremizden birilerini de rahatsız ettiğini görüyoruz.

Açıkçası muhalefet partilerinin bu konudaki eleştirilerini ciddiye almıyorum. İçimizdekilerin söylediklerini, onlar kendilerine kaynak telakki edip meclise çıkıp, onları konuşuyorlar. Fakat bütün bu eleştiriler herhangi bir politikaya, herhangi bir akla, herhangi bir analize dayalı olarak yapılmıyor. Esasen bunlara eleştiri de denilmez.

Sadece bizim ak dediğimize kara, bizim kara dediğimize ak demiş olmak için bunları söylüyorlar. Ancak benim asıl üzüldüğüm, hiç ummadığımız, hiç beklemediğimiz, hiç yakıştıramadığımız bazı çevrelerin de aynı koroya katılmış olmalarıdır.

Şayet bizim herhangi bir sebepten dolayı eğildiğimizi, büküldüğümüzü, iddialarımızdan, tezlerimizden, davamızdan vazgeçtiğimizi düşünenler varsa, bu bize yapılmış çok büyük bir iftiradır, çok büyük bir büftandır.

Tayyip Erdoğan 40 yıl önce nasıl düşünüyorsa, nasıl hissediyorsa, nasıl mücadele ediyorsa bugün de aynı şekilde davranıyor, bunun böyle bilinmesini isterim." dedi.