Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Yunanistan'ın sınırdaki köylülere göçmenleri vurmaları için silah dağıttığını öne sürdü. Malkoç, iddialarıyla ilgili "Hepsi tutanak altına alınıyor" ifadelerini de kullandı

Erdoğan'ın danışmanı Malkoç: Yunanistan köylülere silah dağıtıyor

Türkiye'nin açık kapı politikasını başlatmasıyla Yunanistan'a geçmek isteyen binlerce göçmenin Edirne'deki hareketliliği sürüyor.

Türkiye, Yunanistan'ı göçmenlere saldırıyla suçlarken Yunanistan ise iddiaları 'kara propaganda' olarak niteliyor.

Konuyla ilgili çarpıcı bir iddia da Kamu Başdenetçisi ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Şeref Malkoç'tan geldi.

Şeref Malkoç, Yunanistan’ın sınırda göçmenlere uyguladıkları davranışların uluslararası hukukta suç olduğunu söyleyerek, “Yunanlılar, sınırdaki köylülere, Yunan vatandaşlarına silah veriyorlar ki, ‘gelenlere ateş edin’ diye. Bunlar, uluslararası hukukta suçtur. Hepsi tutanak altına alınıyor. Yunanlılar, işledikleri cinayetin hesabını verecekler. AB böyle devam ederse Yunanistan’ın suç ortağı olacak’ dedi.

Başdenetçi Malkoç, Mersin'de katıldığı etkinlikte bir gazetecinin Yunanistan sınırında toplanan mültecilere uygulanan insanlık dışı davranışların uluslararası hukukta karşılığı olup olmadığını sorusunu yanıtladı.

GASP İDDİASI

Türkiye’nin Yunanistan ile 204 kilometrelik sınırı olduğunu belirten Malkoç, “Ama göçmenlerin kapıdan geçmek için baskı kurdukları yer Pazarkule mevki. Orada bir yığılma var. Ve maalesef Yunanlılar silah kullanarak 3 kişiyi öldürdüler. Bizim tespit ettiğimiz orada 20’nin üzerinde yaralı vardı. Bunların bir kısmı mermiyle yaralanmış, Yunanlılar karşı tarafa geçenlerin bir kısmını da dövmüşler, yaralamışlar. Çocukları yaralıyorlar, çocukların biberonlarını alıyorlar. Göçmenlerin üzerlerindeki elbiseleri, cep telefonlarını, paralarını gasp edip, iç çamaşırlarıyla Türkiye’ye gönderiyorlar” dedi.

Tüm bunların hepsinin Türkiye tarafından tutanak altına alındığını ileri süren Malkoç, “Bunlar uluslararası hukuka göre suçtur. Düşünebiliyor musunuz, silahla beraber ateş ediyor, o mazlum, masum, evi olmayan, annesi, babası ölmüş mağdur insanları öldürüyor. Türkiye 9 yıldan beri bu insanlara gönlünü açmış. Merhamet sahibidir bizim insanımız. Devletimiz şefkatlidir. Ama iki gün, üç gün bile dayanamadılar. Böyle bir şey olur mu? Yunanlılar, sınırdaki köylülere, Yunan vatandaşlarına silah veriyorlar ki, ‘gelenlere ateş edin’ diye. Bunlar, uluslararası hukukta suçtur; Evrensel İnsan Hakları Beyannamesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, Cenevre Sözleşmesine göre. Bizim oradaki bütün kamu görevlileri bu anlamda hepsini tutanak altına alıyorlar. Bununla ilgili adli tıptan raporlar alıyorlar. Başsavcılığın çok güzel çalışması var. Baro da bu konuda komisyon kurmuş” diye konuştu.

“Yunanlılar, işledikleri cinayetin hesabını verecekler. AB böyle devam ederse Yunanistan’ın suç ortağı olacak”
ifadelerini kullanan Malkoç, “Ama bu yükü Türkiye’nin tek başına kaldırabilmesi mümkün değildir. Burada Avrupa’ya da Amerika’ya da sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluğu herkes yerine getirecek. Yunanlılar bugün cinayet işliyorlar orada ama zannetmesinler hesabı verilmeyecek; hepsinin hesabını verecekler. Avrupa Birliği, bugün Yunanistan’ın suçlarına göz yumuyor ama buna böyle devam ederse Yunanistan’ın suç ortağı olacak. Bunların hesabını uluslararası toplum, uluslararası hukuk, daha doğrusu dünyadaki vicdan sahibi olan bizim gibi ombudsmanlık kurumları ve insan hakları savunucuları sonuna kadar takip edecek” ifadelerini kullandı.

Avrupa, Amerika ve Rusya’nın Türkiye’ye karşı yanlış davranışlarının kendilerini üzdüğünü kaydeden Malkoç, “Bazen haklarımızı çiğniyorlar ama Türkiye millet olarak çok güçlüdür. Devlet olarak son 200 yılın en iyi dönemindedir. Bunların hepsinin hukuki sonuçları olacak. Ama şunu memnuniyetle ifade edeyim ki, Edirne’de de gördüğümüz, Ankara’da da gördüğümüz; bu coğrafyada bin yıldan beri olan bu millet, bu devlet, tecrübesiyle gerekeni yapıyor. Gereken hukuki çalışmalar da yapılıyor. Görecekseniz, Yunanlılar da yargılanacak; onların suç ortağı niteliğinde olanlar da önümüzdeki yıllarda yargılanacak. En azından insan haklarını savunanlar, bizim gibi kamu denetçiliği kurumu gibi kurumlar bunların takipçisi olacak” ifadelerine yer verdi.