Ekonomik kriz ve ardından depremler Erdoğan’ın kazanma umudunu azalttı. İttifakın dağılması son umuduydu ama olmadı. Hava bir kez daha döndü.

Erdoğan’ın hesabında bu yoktu

HABER MERKEZİ

Son bir haftada baş döndürücü bir trafik yaşandı. Geçen hafta cuma gününden başlayıp dört gün süren uzun maraton için Türkiye siyaset tarihinde ayrı bir sayfa açılacaktır. Toplantılar, ayrılıklar, tekrar birleşmeler ve daha da güçlenerek yaşanan geri dönüş. 21 yıllık AKP iktidarı son bulacaksa -ki bulacak gibi görünüyor- bu günler çok özel anılacaktır. Hem isimler hem de mekanlar çok uzun süre hafızalarda yer edecek nitelikteydi.

Bu süreç sadece siyasi partilerin değil aynı zamanda halkın da gücünü test ettiği zaman oldu. Erdoğan rejimine karşı duyulan büyük öfke ve itiraz, siyasi partilerin tercihlerinin de önüne geçmeyi başardı. Değişim talebine hiçbir güç engel olamadı.
İYİP’ten istifalar, sosyal medya kampanyaları, parti önlerinde biriken kalabalıklar bu sürecin akamete uğramadan devam etmesinin en önemli nedeni oldu.

Yurttaşın izlediği ve desteklediği politik çizginin muhalefet partilerinin çok daha ilerisinde olduğu yine bu dönem iyice netleşen fotoğraf oldu.

TESTTEN GEÇTİ

Millet İttifakı son bir yıl içerisinde bir de fazla kriz yaşadı. Bazı zamanlar kırılgan bir görüntü de verdi. Özellikle sert darbelere karşı dayanıklılığı test edilmiş bir ittifak değildi. Erdoğan’ın hamleleri zaman zaman önemli gedikler açtı. İstanbul Sözleşmesi, türban ya da HDP ile diyalog ilk akla gelenler. Tüm bunların ötesinde ittifaka önderlik yapan parti ve lider de tartışmalı bir pozisyondaydı.

YAŞANMADI DENEMEZ

Bu anlamıyla hem Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem de Millet İttifakı’nın önemli bir testten geçtiğini söylemek mümkün. Yaşayabileceği en önemli dönemeci en az zararla atlattığı söylenebilir.

Millet İttifakı ile birlikte tüm muhalefeti içine alan yoğun tartışma bitmiş görünüyor. Yerini kazanmaya yakın olanların coşkusu aldı. Ama tüm bunlara rağmen bu süreç yaşanmamış olarak kabul edilemez. Seçime ve sonrasına bırakacağı negatif ve pozitif sonuçları olacaktır. Türkiye’nin yönünün belirlenmesi konusunda Millet İttifakı’nın ortak bir fikri ya da yaklaşımının olmadığı görüldü. Öte yandan tüm bu muhalefet partilerini aşan çok daha geniş ve güçlü bir muhalefet cephesi, tek bir çividen feragat etmeden yoluna devam etme başarısı gösteriyor. Seçimden sonra da en önemi dayanak noktası bu enerji olacaktır.
Erdoğan keyifli başladığı haftanın sonunu getiremedi. Belki de onun için en sıkıntılı haftaya girilmiş oldu. Seçim takvimi ile birlikte heybesinde tuttuğu yeni oyunların da karşılık bulması artık çok daha zor.

Ülke 14 Mayıs’ta AKP’den kurtulmaya hiç olmadığı kadar yakın.

EN KRİTİK HAFTA

Seçime sayılı günler kalmışken Millet İttifakı deyim yerindeyse gitti-geldi. Bir hafta önce başlayan baş döndürücü süreç bugün itibarıyla mutlu bitmiş görünüyor. Hatta ilk başladığından daha güçlü olduğunu ifade edenlerin sayısı az değil.

Baş döndürücü hafta sonu başlamadan önce işler çok kötü de değildi. 27 Şubat Pazartesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bir araya gelmişti. Görüşmede, rahatsızlıklara neden olan konuların büyük oranda çözüldüğü ifade edilirken Kılıçdaroğlu’nun, "Altılı Masa'nın dağılacağı söylentileri asılsız, kopma ihtimali yok. Elbette ki zaman zaman masada ya da belli alanlarda birlikte çalışan arkadaşlarımız arasında farklı görüşler dile getiriliyor" açıklaması akıllarda dün gibi duruyor. Hatta bu açıklamanın ertesi günü İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Millet İttifakı'nın 2 Mart'ta düzenlenecek toplantısını “cumhurbaşkanı adayının belirleneceği tarih” olarak bildirdi. Zorlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, 2 Mart'taki toplantı için tam olarak yetkilendirildiğinin de altını çizmişti.

2 MART: ORTAK İMZA

Millet İttifakı, cumhurbaşkanı adayını görüşmek üzere Saadet Partisi ev sahipliğinde toplandı. Ama bu toplantıdan da aday ismi çıkmadı. Kııçdaroğlu ismi masada konuşuldu ancak açıklanmadı. Bunun yerine altı liderin imzaladığı ortak metin yayımlandı. 6 saat süren toplantı sonrası “Ortak Cumhurbaşkanı adayımız ve geçiş süreci yol haritası konusunda ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz. Genel başkanların partilerinin yetkili kurullarını bilgilendirmeleri sonrası nihai açıklamayı 6 Mart 2023 tarihinde kamuoyu ile paylaşmak üzere Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde tekrar bir araya geleceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” metni imzalandı.

erdogan-in-hesabinda-bu-yoktu-1136506-1.

3 MART: EN UZUN GÜN

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının konuşulduğu toplantının ardından partisinin Genel İdare Kurulu'nu topladı. Yaklaşık 1,5 saat süren kritik toplantının ardından açıklamalarda bulunan Akşener, İYİ Parti dışındaki Millet İttifakı bileşenlerinin tamamının cumhurbaşkanı adayı olarak CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu önerdiğini aktardı. "İYİ parti dayatmaya mecbur bırakıldı, tercihe zorlandı" diye konuşan Akşener, cumhurbaşkanı adaylığı için Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na çağrıda bulundu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, gelişmelere "Hiç merak etmeyin bütün taşlar yerine oturacak" cevabını verirken. Sofrayı genişleteceğiz dediği konuşmasını paylaştı.

CHP Merkez Yönetim Kurulu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Millet İttifakı açıklamalarının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında olağanüstü toplandı. Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti liderleriyle telefonda görüşme gerçekleştirdiği öğrenildi.

DEVA Partili Mehmet Emin Ekmen, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in sözlerine ilişkin, "Nezaket, letafet, saygı, özsaygı en önemlisi hakikate sadakat yoksa gerisini konuşmaya gerek var mı?" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Lideri Akşener'in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkması ve adaylık için Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na çağrı yapmasının ardından çok sayıda İYİ Partilinin istifa haberleri geldi. CHP'li büyükşehir belediye başkanları Ankara'da bir araya geldi. Yapılan toplantının ardından Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar, Tunç Soyer ve Vahap Seçer kişisel sosyal medya hesaplarından Kılıçdaroğlu'na destek mesajı verirken Millet İttifakı için birliktelik çağrısında bulundular.

erdogan-in-hesabinda-bu-yoktu-1136507-1.

4 MART: EKSİLEREK DEVAM

İyi Parti’nin ayrılmasından sonra Masa 5 liderle birlikte toplandı. Toplantı yaklaşık 4,5 saat sürdü. Görüşme sonrası yapılan ortak açıklamada "Hiçbir gelişme milletimizin deprem felaketi dolayısıyla yaşamakta olduğu acıların ve bu acılara sebep olan yönetim zafiyetinin üstünü örtemez. Yolumuza devam edeceğiz. Hedefimiz; kaybedeni olmayan bir zaferdir" denildi.

5 MART: DÖNÜŞ SİNYALİ

Meral Akşener masaya dönebileceğini ama bazı koşulları olduğunu öne sürdü. İstanbul ve Ankara belediye başkanları trafiğe dahil oldu. Bu arada İYİ Partili Türkkan “Ayrılıkta azap vardır” diyerek ilk sinyali de vermiş oldu. İYİ Parti ve CHP arasında yaşanan gerginliğe ilişkin sosyal medyadan paylaşım yapan İYİ Partili Lütfü Türkkan da, ‘‘Sakin olmak gerek’’ dedi.

6 MART: BÜYÜK GÜN

Akşener’in ayrılmasıyla beş parti olarak yoluna devam eden Millet İttifakı, bir araya gelecekti. Liderlerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını açıklaması bekleniyordu. Yavaş ve İmamoğlu Akşener’le görüştü.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanı yardımcılığı formülünün ardından Ankara'da sıcak saatler yaşandı. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüştü. Kılıçdaroğlu ile Akşener'in görüştüğü ve Akşener'in Millet İttifakı toplantısına katılacağı bildirildi. Liderler, Millet İttifakı toplantısı için Saadet Partisi Genel Merkezi'ne geldi.

erdogan-in-hesabinda-bu-yoktu-1136508-1.

CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin oluşturduğu Altılı Masa, o gün gerçekleştirdiği 14’üncü toplantısında cumhurbaşkanı adayını belirledi. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Altılı Masa liderleri ayrıca 12 maddelik "Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritası" konusunda mutabık kaldıklarını ve imzaladıklarını duyurdu. 12. madde Yavaş ve İmamoğlu'na özel olarak eklendi.

SOL BU DÖNEMDE SORUMLULUKTAN KAÇMAMALI

erdogan-in-hesabinda-bu-yoktu-1136509-1.

Bu süreçte doğru tavır alan sol sorumluluktan kaçınmadı. Özellikle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in masadan çekilmesinin ardından açıklamalar yapan sol partiler ülkenin AKP’den kurtulması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Bu süreçte soldan gelen açıklamalar şöyle:

SOL Parti: Bu son hamle bir kez daha gösteriyor ki, önümüzdeki seçimin ana meselesi kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağının ötesinde, çöken rejimin nasıl bir politik dönüşüme uğrayacağıdır. Bugünkü sorumluluğumuz Saray iktidarına karşı laiklik, özgürlük, eşitlik ilkelerinden ödün vermeksizin ortak adayda buluşmak ve bu örgütlü kötülüğü tarihin çöplüğüne göndermektir. Halkın ezici çoğunluğunun bu rejimi değiştirme iradesine sahip çıkacak bir sorumlulukla toplumsal bir seferberliği hep birlikte örgütleyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

HDP: Türkiye halklarının gönlü rahat olsun, bizler buradayız, hep birlikte değiştireceğiz ve hep birlikte kazanacağız. Gün umudu ve ortak mücadeleyi daha da büyütme günüdür. HDP bu konuda üzerine düşen bütün sorumluluklarının farkındadır. Bu sorumlulukları yerine getirecek birikime, iradeye ve kararlılığa sahiptir.

EMEP: Türkiye'nin tek adam yönetiminden kurtulmasına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Burjuva muhalefet cephesinde yaşanan gelişmeler somut olarak gösteriyor ki Tek Adam’ın yenilmesi ancak ve ancak halkın örgütlü gücüyle mümkündür. Bunun için tek adam yönetimine karşı halkın taleplerini dikkate alan ve siyasal demokrasiye sahip çıkan tek bir adayla cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilmesi daha da elzem hale gelmiştir.

TİP: Türkiye, tarihinin en önemli seçimine yaklaşıyor. Şimdiye kadar halka karşı İşledikleri tüm suçların üzerinin örtülmesi, buna yeni suçların eklenmesi ve baskıcı yağma politikalarının sürdürülmesi için bu seçimler Saray iktidarının beka sorununa dönüşmüştür. Türkiye, Saray'ın bekası ile ülkemizin geleceği arasında bir yol ayrımına gelmiştir. Türkiye İşçi Partisi her zamanki sözünü söylemeye devam etmektedir: Ülkemiz bu saltanattan bir an önce kurtulmalıdır. Bu kurtuluşun biricik öznesi ise halkın kendisidir.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan: Türkiye solu, devrimcileri, başkalarına sığıntı, başkalarına destek olmak yerine kendi alternatiflerini yaratmak zorunda. Şimdi değilse ne zaman? Deprem yıkmış geçmiş ülkeyi. Büyük bir ekonomik kriz yaşamışız. Türkiye'de devrimci bir alternatif ilkeleriyle halkın karşısına çıkmayıp başka ittifaklara sığıntı olmaya kalkarsa, bu döneme ihanet ederiz.

SEÇİM 14 MAYIS'TA

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin 14 Mayıs'ta yapılmasına ilişkin kararı imzaladı.

Erdoğan, karar Resmi Gazete’den duyurulmadan önce yaptığı açıklamada “İnşallah iki ay sonraki ilk pazar günü olan 14 Mayıs'ta milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir. Seçimlerin yenilenmesi kararımızın ülkemize, milletimize, Türkiye Büyük Millet Meclis’imize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Ardından Yüksek Seçim Kurulu toplantısı başladı. Toplantı sırasında iki defa basına bilgi veren YSK Başkanı Ahmet Yener şunları söyledi: “Anayasa uyarınca Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde de seçim tarihi olarak 28 Mayıs 2023 tarihi belirlenmiştir. Milletvekili aday adayı olmak isteyen kamu görevlilerinin istifasına ilişkin süreç bugün başlamış olup 16 Mart Perşembe saat 17.00'de sona erecektir” dedi.

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Meclis'in de feshedileceği yönündeki iddialara ilişkin, "Meclisimiz çalışmalarına devam edecektir" açıklamasında bulundu.

Öte yandan Erdoğan’ın seçimde aday olup olmayacağına yönelik tartışmalar da hâlâ sürüyor.