AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seçim Özel ortak yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesi ile ilgili "Bugün Muharrem Bey'i aradım. Böyle bir saldırı oldu vesaire kendisiyle konuşmak istedim. Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu'nun el ele olduğu FETÖ taktiği. Bunlar bunu her an yapabilir. Geçmişti de bunlar yapıldı" dedi.

Erdoğan: Muharrem İnce'yi aradım, her türlü yardıma hazır olduğumuzu söyledik

Televizyon kanallarının ortak canlı yayınında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'yi aradığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Öncelikle tüm arkadaşlarımıza adeta final diyebileceğimiz böyle bir televizyon programıa benim için güzellik oldu. Şimdi sizlerle birlikte bu pazar gününe gidişte son televizyon programını yapıyoruz. Türkiye yüzyılı vizyonumuzun ilk işaret fişeğini atmıştık. Pazar günü elde edeceğimiz sonuçla cumhuriyetimizin ikinci asrı olan Türkiye Yüzyılı başlayacaktır. AK Parti adeta kendisiyle yarışmaya devam edecektir. Türkiye Yüzyılı'nı tüm vatandaşlarımızla elele gönül gönüle inşa edeceğiz. O gün dünyanın dört bir yanındaki mazlum ve mağdurlar kazancak. Bugün Balkanlardan gelen birçok dostlarımız vardı. Yıllardır tanıştığımız dostlarımız, kardeşlerimiz. Bugün onlarla Cuma'da beraber olduk. Daha sonra onlar akşam tüm Rumeli sakinleriyle bir araya geldiler. Ardından 4 bin civarında gençle bir araya geldik. Onlarla olan birlikteliğimizi aynı zamanda ödüller vardı. Bilim, sanat, kültür, sporda.

"MUHARREM BEY'İ BUGÜN ARADIM, YARDIMA HAZIR OLDUĞUMUZU SÖYLEDİM"

Bu yarışa birlikte çıktığımız Muharrem Bey'in buradan ayrılışına doğrusu üzüldüm. Maalesef kaset kumpaslarıyla makama gelen Bay Bay Kemal'in karşısına rakip olunca böyle bir komplo ile karşılaştı. Özellikle bugün Muharrem Bey'i aradım. Kendisine bu süreçle ilgili böyle bir şey nasıl sadır oldu diye kendisiyle konuşayım istedim. Anladığım kadarıyla ortada Kılıçdaroğlu'nun şu anda kolkola, elele olduğu, bu Muharrem Bey'den sadır olan bir şey diye bir şey söylemiyorum. Bu bir FETÖ taktiği. Geçmişte de bunlar yapıldı. Kılıçdaroğlu bu makama malum bir kaset komplosuyla geldi. Ve bunu da olmayacağını açıklayarak geldi. Olmayacağını açıklayan ertesi gün kalktı aday olduğunu açıkladı. Muharrem Bey'in bu kararının arkasında bir çok şüphesiz ki, gerçekten namuslu, haysiyetli insanların kabullenemeyeceği bazı saldırıların olduğunu bugünkü görüşmemizden anlıyorum. Kendisine her türlü yardıma hazır olduğumuzu söyledik. Devlet olarak yapmamız gereken Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı noktasında bunların yapılabileceği zaten bulunduğumuz makamın görevi. Bu şekilde süreç başlayacaktır. Şu anda bir eksiğiyle gidiyor yarış. Oy pusulasında değişen bir şey yok. Temennim odur ki, sonucu hayır olsun...

"BU SEÇİMİN SONUNDA YA TERÖR ÖRGÜTÜ TAMAMEN BİTECEK YA DA..."

Şu anda Bay Bay Kemal'in el ele omuz omuza olan kimler. Kendilerine özerklik sözü veren Bay Bay Kemal'e umutlarını bağladılar. Cezaevini boşaltıp kamuya doldurmaya kadar vaatler uçuşuyor. Zaten HDP'nin temsilcileri açık açık bunları meydanlarda söylüyorlar. Bu seçimin sonunda ya terör örgütü tamamen bitecek ya da yeniden milletimizin canına, malına, namusuna göz dikilecek. Meşrulaştırmak için kırk dereden su getiriyorlar. Bize karşı efelenenlerin teröristlere karşı biçare kaldıklarını görüyoruz. Vatandaşım pazar günü cevabını verecek. Kandil'den talimat alanlara Pazar günü benim milletim cevabını en güzel şekilde verecektir.

"BAY BAY KEMAL SEN KİMSİN RUSYA'YA YAPTIRIM UYGULAYACAKSIN?"

Kampanyanın öncesinde Biden'ın açıklamaları vardı. Bu neydi; Erdoğan'ın saf dışı edilmesiydi. Benimle özel muhabbeti güya olan birisi. Bu açıklamayı ne yazık ki, dil sürçmesi diyemeyeceğim, acımasızca yaptı. Yüzyüze geldik daha sonra. Çark etmeye çalıştı. Çıktı bu defa Bay Bay Kemal, Rusya'ya saldırdı. Sözcü Peskov bunu ispatlaması gerekir dedi. Ispatlayamazsa bunun altından kalkamaz dedi. Bir şeyi açık ortaya koymamız lazım; Bay Bay Kemal sen bu siyaseti öğrenemedin, sen çırak bile olamadın. Kalkıp ben Batı'yı dost edineyim, Rusya'ya yaptırım uygulayacağım diyor. Senden devlet adamı olmaz. Yönetici olmaz. Kimsin de Rusya'ya yaptırım uygulayacaksın?

"DIŞ POLİTİKADA BAĞLARI KOPARMAYACAKSIN"

Örneğin Fransa'da Macron. Sağı solu belli olmayan birisi. Bir gün bakıyorsun dost havalarında. 'Bir daha bu yanlışlar yapılmasın' diyorsun. Bakıyorsun 'hayır yok öyle bir şey' diyor. Gidiyor sağda solda aleyhimizde konuşmaya başlıyor. Devlet adamı böyle olmaz. Devleti böyle yönetemezsiniz. Sen herkesle münasebetlerini iyi tutacaksın, bağları koparmayacaksın, gün ola ihtiyaç olur. Onun sana ihtiyacı olabilir, senin ona ihtiyacı olabilir. Şu anda Biden beni evimde ziyaret edecek kadar dostluğumuz olduğ4u halde, aynı şekilde Amerika'da biz onlarla eşim olsun ben olayım, münasebetlerimiz olduğu halde bu açıklamayı yapması beni rencide etmiştir. Amerika, Rusya'ya olumlu bakmıyor diye hiçbir zaman sayın Putin'le münasebetlerimi kesmedim. Şu anda turizm gelirimizin en ciddi potansiyeli Rusya'dan. Ben kalkıp da böyle bir işbirliğimizin olduğu ülkeyi nasıl dışlarım? Seçim milletin iradesiyle yapılacağına göre Pazar akşamı herşeyi çok açık, net göreceğiz.


"SANDIK SONUCUNA SAYGISI OLMAYANIN MİLLETİNE DE SAYGISI YOKTUR"

Bu tür soru ancak olsa olsa terör örgütlerine sorulur. Biz Türkiye'de demokratik yolla iktidara geldik. Halkımızın teveccühü iktidara geldik. Milletimiz ola ki böyle bir farklı karar verecek olursa demokrasinin gereği neyse aynen bunu yaparız. İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığını, meclisi değil, CHP aldığı zaman bizim belediye başkanımız 'hayır buradan çıkmıyoruz' dedi mi? Belediye başkanlığını kazananlara makamı verdiler. Meclis'te açık ara önde olduğumuz halde hiç böyle bir tereddüte yer bırakmadılar. Ankara'da belediye başkanlığında arkadaşlarımız başkanlığı verdiler. Bu tür anlayış, bu tür yapı CHP'ye aittir. Onlar istemezük derler, vermeyiz derler. Şimdi sanatçıları, manatçıları şimdiden sokağa döküldüler. Huy bu. Bizde böyle bir şey sözkonusu olamaz. Kaldı ki milletime inanıyorum. Sandıktan çıkan sonuca saygısı olmayanın millete saygısı yoktur. Milli iradenin üstünlüğünden hiç taviz vermedik. Cumhur İttifakı sandıktan çıkan her türlü sonucu kabul edecektir. Karşımızdan da aynı taahhüdü bekliyoruz. Maalesef Kılıçdaroğlu sandık güvenliği diye tutturdu. Koy elamanlarını oraya. Milletimizin pazar günü inşallah şahsıma tekrar Cumhurbaşkanlığı görevini tevdi edeceği görevine ben inanıyorum. Yurt içinde, yurt dışında. Gerisi koalisyon masasının kendi meselesidir, o da bizi ilgilendirmez.

"4 BİN GENCİN HEYECANI BENİ ÇOK ETKİLEDİ"

Gençler çok heyecanlı. Bunu külliyemizdeki gençlerle yaptığımız toplantıda açık ve net gördüm. Bu benim ilk görüşmem değil. Her ay yaklaşık o salonda bir toplantı yapardık. Bu kez katılım biraz yüksek tuttuk. Her biri gerçekten birbirinden farklı, diyebilirim ki, kendi alanlarıyla da alakalı uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, tarih bütün bu alanlarda okuyan ve siyasete de ilgisini olacağına inandığım sorular yönelttiler. Biz de bu sorulara cevaplarımızı verdik. Onlardan toplantı sonrasındaki ilgi aramızda ciddi bir sinerji doğduğuna ben de kani oldum. Bunlar sadece Ankara'nın belli üniversiteleri değil. Türkiye genelinde birçok üniversiteden buraya gelen gençler vardı. Bu akşam ise çok farklıydı. 4 bin kadar genç vardı. Bunlar daha çok İstanbul üniversite gençliğiydi. Bu akşamki soru cevaptan öte benim konuşmam bir de ödül töreni vardı. Bilim, sanat, spor, kültür ve deprem bölgesinden gelenlerle ilgiliydi. 4 bin genci heyecanı beni ciddi manada etkiledi. Konuşmamın her paragrafında oradaki genç kitlenin nasıl ayaklandığını, heyecanlandığını gördüm. Gençlik siyasete mütemayil. Bu havayı aldım. Harçı biz kaldırdık. Geldiğimizde burs 45 liraydı. Şimdi 850 liradan asgari ücrete kadar verdiğimiz burçlar var. Krediyi zaten saymıyorum. Bursun ödenmesi sözkonusu değil. 6 milyonu aşkın genç seçmen bu seçimde hakikaten etkili olacak diye düşünüyorum."